HABER: İlhan DURAK
Yazar okuma yöntemiyle klasik kültürün en önemli özelliği olan külliyat okuma felsefesinden hareket eden Anadolu Mektebi, Mustafa Kutlu ile başlayan Tarık Buğra, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy, Sezai Karakoç ve Nurettin Topçu gibi 12 farklı yazarla geniş kapsamlı bir okuma programını hayata geçiriyor.
Anadolu Mektebi öğrencileri, seçilen yazarın bütün eserleri ile hakkında yazılan eserleri okuyarak, yazarı yaşadığı dönem ve mensubu olduğu medeniyet çerçevesinde geniş bir yelpazede düşünme, değerlendirme ve yazıya geçirme imkânı buluyor.
Anadolu Mektebi öğrencileri olan, Üniversitemiz Bolu Meslek Yüksekokulu İnsan Kaynakları Yönetimi 2’nci sınıf öğrencisi Damla Satar’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde ilk olarak Altındağ Belediyesi Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Berre Belbaş, “Aytmatov Kitaplarında Geride Bıraktıklarımız” başlıklı sunum yaptı.
Aytmatov kitaplarında karakter ve tema analizi yapan Belbaş, sunumunun sonunda “Herkes, birini bir şeylere bırakıyor. Bazen de kendi kalıyor arkada. Hayat akıyor, tercihler yapmak zorunda kalıyoruz. Bazen geride kalıyor, bazen geride bırakıyoruz. Kimseyi incitmeden yola devam edebilmek dileğiyle.” diye konuştu.
“Aytmatov’un eserlerinde hayatın gidişatına yön veren karakterler, kadınlar olmuştur.”
Mengen Ahmet Kahraman Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencisi Fatma Öztürk ise, “Aytmatov ve Kadın” konulu sunum yaptı. Eserlerinde kadını ön plana koyan yazarlardan birinin Aytmatov olduğunu vurgulayan Öztürk, “Aytmatov, tarihi savaş ve çeşitli mücadelelerle geçen Kırgızlar’da, kadını büyük sorumluluklar üstlenen varlıklar olarak betimlemiştir. Kırgız kadınlarının 2. Dünya Savaşında göstermiş oldukları mücadeleleri, çekmiş oldukları çileleri en sade ve güzel şekilde bizlere yansıtmıştır. Aytmatov’un eserlerinin merkezinde her zaman insan bulunmuştur. Fakat hayatın gidişatına yön veren karakterler her zaman kadınlar olmuştur.” dedi.
Mengen Ahmet Kahraman Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencisi Hilal Çetinkaya ise, “Aytmatov Eserlerinde Toprağa Verilen Değer” konulu sunum yaptı. Çetinkaya, sunumunun sonunda “Aytmatov’un Toprak Ana kitabında bu değer, toprak olarak gösterilir. Toprağın hayatımızdaki yeri ve önemi, su gibidir. Tarladaki çiftçinin çapasındaki alın teri, bir evin ekmeği, kanların döküldüğü, uğruna savaşların verildiği bir kara parçasıdır toprak. İnsan, toprağa sadık olmalı; toprak gibi müşfik ve cömert olmalı. Toprak, sarıp sarmalayan, karşılıksız verendir. Berekettir, sadık yârimizdir. Toprak, bağrında hem kaybettiklerimizi saklar hem de umut tohumlarını yeşertir.” diye konuştu.
Değerlendirme konuşması
Öğrencilerin konuşmasının ardından panelin değerlendirmesini Anadolu Mektebi Kültür ve Edebiyat Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Ertuğrul Karakuş yaptı. Tek bir eserini okuyarak bir yazarı tanımanın mümkün olmadığını vurgulayan Karakuş, bir yazarın külliyatını okumanın önemine değindi. Kültür ve edebiyatta yapay sınırların kalkması gerektiğine işaret ederek, Cengiz Aytmatov’un Türkiye’de doğup büyümediği halde bu topraklarla ne kadar özdeş olduğunu anlattı. Güzel sunumlarından dolayı öğrencilere teşekkür etti. Panel, öğrencilere katılım belgelerinin verilmesinin ardından sona erdi.