Sokakta yaşayan hayvanlara "ötanazi" uygulamasına ilişkin tartışmalara neden olan yasanın geçen hafta yürürlüğe girmesinin ardından bazı bölgelerde köpeklerin "uyutulmaya" başlandığı iddiaları gündemdeki yerini koruyor. Önceki gece de Ankara'nın Altındağ ilçesinde boş bir arazide kesilerek parçalanmış halde ve çoğunluğu yasaklı ırklardan oluşan 10’un üzerinde köpek, 1 kedi ve 2 koyunun cansız bedeni toplu mezarın içinden çıkarıldı. Altındağ Belediyesi ise ötanazi iddialarını reddetti.

Olay yerine giderek içinde yasaklı ırk köpeklerin de olduğu cesetleri görüntüleyen hak savunucuları, avukat Hülya Polat ve Tuba Gürsoy eşliğinde suç duyurusunda bulundu, 6 kişi gözaltına alındı.

Olay günü Tatlar Mahallesi'nde Altındağ Belediyesi'ne bağlı hayvan barınağının içine de giren hak savunucuları, içlerinde normalde onar köpeğin bulunduğu padoklardaki nüfusun yarı yarıya azaldığını, zeminin ve kafeslerin yeni temizlenmiş ve ıslak olduğunu söyledi. Vatandaşların iddiasına göre barınakta temizlik normalde sabah saatlerinde yapılıyordu.

Cesetler arasında yer alan koyunun daha önceki aylarda Altındağ Hayvan Barınağı'nda yaşadığını söyleyen bir vatandaşın ifadesine göre, ölü köpeklerin üzerine büyükbaş hayvan parçaları, koyun cesedi ve halıfleks benzeri bir malzeme atılarak çok sayıdaki köpek cesedi kamufle edilmeye çalışıldı. Bugün Altındağ Belediyesi'nden yapılan açıklamada, söz konusu alanın ölen sokak hayvanlarına ayrıldığı, Kurban Bayramı'ndaki hayvan kesimlerinden geriye kalan hayvan atıklarının da alana gömüldüğü öne sürülmüştü.

Bölgeye giden hayvan hakları savunucularının ifadeleri, tutanaklara şöyle yansıdı:

"Görevlilerin gezdirdik dediği hayvanseverleri başka kimse tanımıyordu, şüphelendik"

"Barınakta görevli memur, 'Hayvansever arkadaşlar önceden geldi, gezdiler. Kendilerine padokları gezdirdik ve bir şey olmadığını gördüler' dedi. İçerden çıkan görevlilerin gezdirdiği hayvanseverleri başka kimse tanımadığı için ve çok rahat göründükleri için ben de şüphelendim ve yanımda bulunan 2 hayvansever ile gezip bizzat görmek istedim.

"'Yıkasak bir dert yıkamasak bir dert, yıkamasak neden yıkamadınız diyorsunuz' dediler"

Barınak görevlisi bizi 3 kişi olarak içeri alıp gezdirmeyi kabul etti. Biz de girip padokları gezdik. Normalde padoklarda en az 10 köpek olurken ben en fazla 4-5 tane gördüm. Ayrıca yerlerin yeni yıkandığını suların daha kurumadığını da görünce durumdan şüphelendim. Bu durumu bizi gezdiren görevlilere sorduğumuzda, 'Yıkasak bir dert yıkamasak bir dert, yıkamasak neden yıkamadınız diyorsunuz' diye cevap verdi.

"Görevliler 'Temizlik yapılmadı' dedi, üzerime yürüdü"

Olması gerekenden çok az sayıda köpek vardı ve söz konusu köpeklerin bulunduğu yerler gayet temizdi. Hatta hayvanların önünde ne mama ne de su vardı. Görevliler çiş olduğunu söyledi. Padokların tamamı ıslak haldeydi. Bu tür temizlik işleri sabah saatlerinde yapılır ama görevliler temizlik yapılmadı diye söyleyince ben de tedirgin olup etrafı gezmek istedim. Bu andan sonra başta bize yardımcı olmak isteyen görevliler bir anda panik ve endişe içinde üzerimize yürüyüp bağırıp çağırmaya başladılar. Görevliler bizi şüphelenmemiz üzerine panik ve endişe içinde dışarıya çıkardılar. Bir görevli bana 'Zabıtaları çağırın, atın bunları buradan' dedi, bir tanesi üzerime yürüdü.

"Yasaklı ırkların tutulduğu yerden sadece bir köpeğin sesi geliyordu"

Biz içerideyken yasaklı ırkların tutulduğu yerden sadece bir köpeğin sesi geliyordu. Bu durum üzerine şüphelerimiz iyice arttı. Barınağın arka tarafına gitmek istedim ama bana engel olmaya çalıştılar. 'Sen ne yapmaya çalışıyorsun, adın ne senin?' diye bağırıp durdular. Arka tarafa, yasaklı hayvanların bulunduğu tarafa doğru yöneldiğimde görevliler panikleyip cep telefonu ile çekim yapmamı engelleyerek zorla video kaydını kapattırdılar.

Bizden önce barınağa gelen hayvanseverlerden barınağın üst tarafındaki arazide ceset kokusu geldiğini duyduk. Araziye daha gelmeden leş kokusunun geldiğini fark ettim. Kokuyu takip ederek kokunun geldiği yerde içi boşaltılmış bir çok çöp poşetinin ve çuvalın rast gele atılmış olduğunu, bazı poşet ve çuvalların ise gömüldüğünü, uçlarının dışarıda kaldığını gördüm. Kokunun yoğun olduğu yere doğru ilerlediğimizde bir çukurun içinde birden çok ölü hayvan olduğunu gördük.

"Ölü köpeklerin üzerinde bir dana başı, halıfleks ve poşet içerisinde ölü bir koyun vardı"

Hayvanların kimisi çuvalla kimisi rastgele kimisi de gelişi güzel atılmıştı, çok az bir kısmı toprak ile örtülü hayvanlar vardı, bir kısma ise halıfleks gibi bir şey örtülmüştü. Hayvanları kontrol ettiğimizde ölü köpekler olduğunu gördüm fakat bunu kamufle etmek için bir dana başı ve bir poşet içerisinde yine ölü bir koyun gördüm. Gördüğüm ve kontrol ettiğim ölü köpeklerin üzerinde kan vardı, bazılarının şişmiş, iç organlarının dışarıya çıkmış ve bazıların da tahminimce kesici aletler ile vücutlarında derin yaralar açılmış olduğunu gördüm. Kokudan dolayı alanda çok fazla duramadım ama açıp kontrol edemediğim ve içlerinde başka hayvanlar olan başka poşetler de vardı.

Narin’in cansız bedeninin konulduğu çuvalın Nevzat Bahtiyar’ın evinden çıktığı kesinleşti Narin’in cansız bedeninin konulduğu çuvalın Nevzat Bahtiyar’ın evinden çıktığı kesinleşti

"Daha önce ziyarete geldiğimde koyun yaşıyordu"

Pitbull, sokak köpeği, yasaklı ırk cinsi köpekler ve hatta memeleri süt dolu köpekler henüz kanları üzerinde taze iken işkence edildiği belli, vücudunda kesik izleri olan sanki ortadan vurulmuş ikiye bölünmüş, bağırsakları dışarı çıkmış köpekler vardı. Yavru köpekler bile vardı. Koyun şiş olduğu için zehirlenerek öldürüldüğünü düşünüyorum. Köpeklerin bazıları da şişmişti, onlar da zehirlenmiş olabilir. Daha önceki aylarda Altındağ Hayvan Barınağı'na ziyarete geldiğimde, koyunun yaşadığını biliyorum."

Kaynak: T24