AK PARTİNİN PRENSİ

Abone Ol

Kısa bir süre önce, Karacasu'da bulunan Orman Bölge Müdürlüğüne ait 53 bin 36 metrekarelik arsayı Ankara'da yapılan ihale sonrası Boluspor Kulübü Başkanı değerli hemşehrimiz Savaş ABAK, 14 Milyon 250 bin TL bedelle almıştı.

Ancak Orman Genel Müdürlüğü üst kurulu, rekabet koşullarının oluşmadığı, ihalede fazla miktarda para verilmesinin ciddiye alınmaması ve ihalede yaşanan tartışmalar gerekçesiyle ihaleyi iptal etmişti.

Bu süreç sonrasında, aynı ihaleye katılanlar arasında olan Sayın Muhittin Palazoğlu'nun kendi twitter hesabından ‘Erken öten horozun kafasını keserlermiş' iletisi, ihalenin iptal edilişinde, Muhittin Palazoğlu'nun etkisi olduğu iddialarını iyice güçlendirmiş oldu.

Cumhur başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu ile yakınlığı herkes tarafından bilinen Sayın Muhittin Palazoğlu şüphesiz Ak Partinin Prensleri arasındadır.

Ben bu olaya daha farklı bir pencereden bakmak istiyorum.

Bolu'da Palazoğlu soyadı son derece önemli ve değerlidir.

Bolu'muzun manevi önderlerinden Nakşi ve Kadiri Şeyhi Sürmeli Muhittin Palazoğlu'nun ve devamında, Sürmeli Ahmet Efendi ve Yekta Palazoğlu'nun, imanları gönüllere yerleştirmek, inançlı ve edepli nesiller yetiştirmek ve dini hakikatleri çevresine anlatmak, Yüce dinimizi tüm insanlara anlatmak ve yaymak mücadelelerine yakinen şahit olanlardan biriyim.

Zaman zaman bu değerli şahsiyetleri ziyaret eder ve kendilerinin ilminden faydalanmaya çalışırdık. Zamanla yorulan ve bunalan gönül dünyamızı, sohbetleri ve nasihatleriyle güçlendirmeye çalışırdık. Manevi dünyamıza çok katkıları oldu ALLAH(C.C) onlardan bin kere razı olsun.

Sanıyorum Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan ve devlet kademesinin üst düzey yöneticileri de yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı, Sayın Muhittin Palazoğlu'nu bir ‘Emanet' olarak gördüler ve ona sahip çıktılar.

Sayın Muhittin Palazoğlu'nun böyle bir silsilenin devamı olması, kendisine büyük sorumluluklar yüklemiş, her hal ve hareketinin manevi büyüklerinin manevi miras ve şahsiyetlerine uygun bir şekilde seyri konusunda dikkat etmesi zorunluluğunu üzerine yüklemiştir.

Eğer iddialar doğrultusunda olduğu gibi, bu ihalenin iptaline zerre kadar olsa dahi tesiri olmuşsa, işte o zaman şüphesiz ki mezardaki manevi büyüklerinin kemiklerini sızlatmıştır.

Onların, insanlığın kurtuluşuna yönelik vermiş olduğu uğraşlar, mücadeleler ve vermiş oldukları hayırlı hizmetler, o silsilenin devamı olan bir birey tarafından maalesef anlaşılamamış ve bu sorumluluğu kaldıramamış anlamına gelir.

Şöyleki; Nisa suresi 135.Ayet ‘Ey iman edenler, adaleti ayakta tutan ve kendiniz, ana-babanız ve yakın akrabanız aleyhinede olsa, yalnız ALLAH için şahit eden kimseler olunuz. Zira zenginde olsa, fakirde olsa, ALLAH ikisine de (sizden) daha yakındır. Nefsinizin arzusuna uyarak adaletten uzaklaşmayın. Eğer (şahitlik ederken) dilinizi eğer, bükerseniz veya çekinirseniz, şüphesiz ALLAH yaptıklarınızdan haberdardır.'

Yine Maide suresi 8, Ayet'te ‘Ey iman edenler, adil şahitler olarak, ALLAH için, hakkı ayakta tutun. Bir topluma olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O takvaya daha yakındır. ALLAH'tan korkup sakının, Şüphesiz ALLAH yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” buyurulmaktadır.

Eğer ki bu ihalenin iptali ile ilgili olanlar, yukarıda paylaşılan Ayeti Kerimeler doğrultusunda hareket etmemiş ve hakkı olanın hakkını vermedi iseler;

ALLAH yardımcıları olsun.