“AĞZI OLAN KONUŞUYOR”

Abone Ol

“AĞZI OLAN KONUŞUYOR”

Konuyla ilgisi olmayan,

Bilir bilmez, herkesin söyleyecek sözü var mahiyetinde, olumlu olumsuz çağrışımlar uyandıran…!

Muhabbeti yarıda kesen,

Dostlukları tamamen bitiren,

Alan açan, alan kapayan...

“Ağzı olan konuşuyor” kelamına pek başvurmam.!

İhtiyaç da hissetmem.

Kuru kuruya söylenmediğini bilir, su götürür yanlarının çok olduğuna hükmederim.

Ama yeri geldiğinde de…

Söyleniş tarzı ile birlikte, içinde tarifi zor anlamlar barındıran bu tokat gibi söze de,

Deyimi yerinde kullanan şahısların, şahsına münhasır tavırlarına da saygı duyarım.

“Ağzı olan konuşuyor”

Yerinde kullanıldığında sınır bildirmenin en kestirme sözlerinden biridir.

Hele bir de bunu bitirim ağzı ile terennüm eyledin mi.?

Karşı tarafta, bir kuşku, bir ürkeklik, bir kırılganlık tezahür eder ki demeyin gitsin.

Ağzıma mı laf ediyor.?

Kurduğum cümleye mi.?

Diye hayıflanırken…!

“Ağzı olan konuşuyor” lafına muhatap olduğunda,

Fiziğinden, kimyandan, ağzından, burnundan şüphe etmeye başlar,

Duruşun, pozun, itibarın iki paralık olur.

Ne olduğunu anlayamazsın.

Yutkunamazsın.

Hele bir de haksız bir iki cümle kurmuş, haklılığından sen de birazcık şüphe duyuyorsan eğer,

İşte o zaman o psikoloji seni yıkar.

Ağzının ve içinde bir dilin olduğuna üzülür,

Küçük dilinin marifetiyle kuru kuru yutkunabildiğin için sevindirik olursun.

Ağzı olan konuşuyor” deyimi genellikle ve ekseriyetle üçüncü şahıslar tarafından,

Sabrın bittiği,

Kavganın başlayacağı yerde söylenir.

Biri eğer;

“Ağzı olan konuşuyor” cümlesini PAT diye ortaya söylüyorsa;

Herkes; hep birlikte bu sözden otlasın, nemalansın, ders çıkarsın diye değildir elbet.

Bir muhatabı vardır nitekim.!

Bir sus karışma,

Mevzuya, bilmeden dalma,

Kraldan çok kralcı olma.!

Bilmediğin mevzulara bulaşma.!

Sabırlı ol.!

Adam ol.!

Muhakeme etmeden konuşma.!

Nifak tohumları ekme,

Düşmanlık üretme, demeye getiriyordur.

Şu da bir gerçek ki.?

“Ağzı olan konuşuyor” sözünün paydaşları,

Eğer kinem..!!!

Avanta da,

Lavanta da,

Paf da,

Puf da,

Buluşuyor ve aynı kaba çiş ediyor iseler..

Bu koro bu şehri bozar.

İşte o vakit tam da.!

Ağzı olan konuşur……….!

Sonuçta;

Birilerinin egosu patlar.

Birilerinin kurumsal mekanda sakızı.

Şu mübarek Ramazan ayında, birilerinin irili ufaklı egoları için biri birimizi yemeyelim.

Ekmeğini yediğin yere,

Eline harçlığını veren babana,

Öpmen için elini uzatan annene,

Saygı duyacak, biraz özeneceksin.

Eğer vefa hala daha semt olarak biliniyorsa, ağzı olan konuşuyor” olanların çokluğundan ve kabahatlerinin gizli kalmasındandır.

Bak havalarda bereketli, yağışlı ve serin.

Düzgün de bir ağzı var ama asaletinden konuşmuyor, mesela.?

Konuştuğun cümlenin,

Tuttuğun takımın,

Savunduğun insanın,

Dili/yüreği çelişiyor, hele ki birileri de kaş yapayım derken göz çıkarıyorsa “ağzı olan konuşuyor” deyimi cuk diye oturuyor.

Buz dağlarına gidenlerden değilim ama suyun altındaki asıl dağın görünen kütleden daha itibarlı ve yükü taşıyan olduğunu bilenlerdenim.

O nedenle kimse suyun üstünde görüntü vermeye kalkmasın.

Kimse ak kaşık değil.

Zira; suyun altını da, toprağın altındaki fotoğrafı da biliyoruz.

Top patladı.

Hayırlı iftarlar.