5.ULUSLAR ARASI KÖROĞLU FESTİVALİ BAŞLADI

Abone Ol

Köroğlu Festivali başladı.

Resmi olarak, tam beş yaşında.
Uluslar arası bir festival yapıyoruz.
“5.Uluslar Arası Köroğlu Festivali”
Türk Dünyası'nın kalbi, bugün 5'inci kez, Köroğlu için, Bolu'da atıyor.
18-19-20 Ağustos günlerinde düzenlenecek Marka Şehir Bolu ve 5. Uluslararası Köroğlu Festivali”, Türkiye ve dünyadan yüzlerce konuğa ev sahipliği yapıyoruz.


Türk Dünyası'nın ortak hafızası, yiğit Köroğlu, bugünden (18 Ağustos 2017) başlayarak, Pazar(20 Ağustos 2017) gecesine kadar devam edecek, Marka Şehir Bolu ve Uluslararası Köroğlu Festivali”nde anılacak. 12 ülkeden diplomatik temsilci ve sanatçıların katılımıyla renkli görüntülere sahne olacak.
Bu gün Türk Cumhuriyetlerinden gelen ekipler İzzet Baysal Caddesinde gösterilerine çoktan başladı.
***
BİSİKLET TURU-KÖROĞLU ZİRVESİ

Bu festivale geçen haftadan itibaren hazırlanmaya başlanıldı.
12 Ağustos 2017 Cumartesi günü benim de katıldığım, “Köroğlu Bisiklet Turu” Gölcükte yüzlerce gençle başlamıştı. Yüzlerci genç ve insanımız, o gün Gölcük'e akın etmiş, göl etrafında bisiklete binmiş, aynı günde Abant Turu sağlanmıştı.
Organizasyon mükemmeldi.
Ertesi günü Köroğlu ‘zirvesi 7'den 77'e Doğa Yürüyüşü yapıldı. Bu organizasyonların başarısının temelinde, sağlam bir alt yapı planlamasıydı.
Bolu Belediye'si ciddi sınavı başarı ile tamamladı. Tebrikler..

18 AĞUSTOS 2017 FESTİVAL BAŞLANGICI
Bu gün, Sanatçı Hülya Koçyiğit ve Ömür Gedik'le, İl Protokol'ümüz ve katılımcılar birlikte, Festival resmen başlayacak.
Bolu Valisi Sayın Aydın Baruş ve Bolu Belediye Başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz Marka Şehir Bolu ve 5. Uluslar arası Köroğlu Festivaline, halkımızı davet etmekteler.
Festivalle ilgili bütün önlemler alınmış durumda.
Bu Festivalin Bolu'ya renk katacağı aşikardır.
İzzet Baysal Caddesinde çeşitli stantla şimdiden açılmış durumda.

Festivalin 3 günü dolu dolu geçecek. Bu anları kaçırmamak gerek.
Burada Bolu Belediye Başkanı Sayın Alaaddin Yılmaz'ı ve ekibini peşinen tebrik etmek gerek.
Sayın Yılmaz, Bolu'yu Uluslar arenada en zirveye çıkma yarışında koşturmacasının yanında,
İzleri Orta Asya'da, İç Anadolu'da, mücadelesinden dolayı hepimiz adına onur duymalıyız.
Bu gün nesillerimize öğreteceğimiz bir Köroğlu'muz var.
Bu gün, gerek Televizyonlar, gerek çizgi film animasyonlarla dünyayı ablukaya alan yabancı yayınlara karşı,
Bir Robin Hudd'a karşı, bizim de öz kimliğimiz Köroğlu var.

KÖROĞLU'NU NASIL BİLİRSİNİZ?
Yer Bolu Ticaret Odası. Saat 11.00. (Dün)17 Ağustos 2017 günü, konferans vardı.
Köroğlu” konulu konferans veren UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Ocal Oğuz, program sonrasında basın mensuplarının UNESCO'nun öğrenen şehir programı ve kültürel mirasların korunması konularında açıklamalarda bulundu.
Bir profesör gözüyle sesiyle dinlediğimiz Köroğlu,
Yeşilçam'ın basit filmlerdeki karakterlerin,
Ucuz bir beygire bakan,
Yol kesen, kavga eden biri olarak değil,
Bir ucu Çin sınırlarında, diğer ucu Avrupa'da bilinen,
Türkiye'nin her tarafında anılan ve Anadolu'da derin izler bırakan,
Bolu civarında yaşayan,
Köroğlunu, hayat boyu öğrenerek, anlamlandırarak ve kendimizle özdeşleştirerek, bilmemiz gerekiyor.
O nedenle dedik Köroğlu'nu nasıl bilirsiniz diye,
Belki de Köroğlunu bildiğimiz sanarak, gerçeği bilmiyoruz veya yanlış biliyoruz.
O nedenle, gerçek Köroğlu'yla tanışmak zamanındayız.

Prof. Dr. M. Ocal Oğuz'un şu söylemlerine de dikkat edelim:
“Türk dünyasının ortak kahramanı; yiğitlik ve adaletin sembolü Köroğlu hakkında ise birçok bölgeye yayılmış bir mitolojik karakter olduğunu, yardıma ihtiyacı olanlara gittiğini” kaydetti.

Köroğlu” konulu konferans veren UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Ocal Oğuz'un anlattığı gözle Köroğlu dünyanın ender kişilerinden birisi.
Bıraktığı izler olarak eski dünyanın tamamını anlatmasıydı.
Daha yazacak çok şeyler olmasına karşın, bu günlik bu konferansla ilgili notlarımız yeterli görelim.

****
İZZET BAYSAL CADDESİ ÇİÇEK GİBİ
Bolu'da Ülkemiz gibi kalkınma yarışında. Avrupa ile kafa kafaya bir çok alanda yarışıyoruz.
Hatta Avrupa cazibesini kaybetti diyebiliriz.
1960'lı, 1970'li yılardaki cazip Avrupa'yı artık özlemiyoruz.
Bizler de her alanda süratle gelişiyoruz.
Festivalde, İzzet Baysal Caddemiz göz kamaştırıyor.
Çiçekler, ağaçlar, düzenli bakımlı bir yapı..

Şehrin diğer yollarının büyük bir kısmı asfaltlanmış, diğerleri de zamana karşı yarışıyor.
Kavşaklarda yapılan düzenlemeler, beğeni ile izleniyor.
Şehir içinde trafikteki hız sınırlarımızın limitini bilirsek, sorunlar kalmayacak.
Sporun ve doğanın kalbi Bolu,
Huzurlu bir Festivale hazır vaziyette.
Sorumuz ise, biz hazırmıyız?

***
GÜCÜMÜZÜ KAVRAYALIM
Günlük yaşantıda,
Hep şikayet, ve eleştiriden ziyade,
Zenginliklerimizi ve kazanımlarımızı,
Yaşadığımız yörenin,
Kıymetini de görmemiz gerek.
Kentimize Büyük emekler veriliyor.
Karadere suları Kentimize insanımıza geliyor.

Yöremizdeki,
Zengin tarihimiz, bize bizi anlatıyor.
Biz Köroğluyuz.
Mert ve asil,
İnce ruhlu ve sanatkar,
Sanatçı ve özgür,
Dik duruşlu ve karakterli,
Zulme rıza göstermeyen, Adil olan,
Allahüteala için seven ve karşılıksız duruş sergileyen bir toplumuz.
Biz bu festivalde
Bunu haykırıyoruz.
Söylediklerimiz, kendimizi ifaden eden gerçeklerin ta kendisidir.

***
UNUTMA UNUTTURMA
“Binlerce vatandaşımızı toprağa vermiştik.
Geride sağ kalanların asla unutamayacakları derin acılara sürükleyen, yüreklerimizi enkaz altında bırakan 17 Ağustos Depremi'nin üzerinden, tam 18 yıl geçti.

O zamanlar milletçe kenetlenip yaralarını sarmaya çalıştığımız afet, yüreğimize düşürdüğü ateşle birlikte, maalesef hepimiz için acı bir ders de oldu.
17 Ağustos 1999, ‘depremin değil,
Tedbirsizliğin öldürdüğünü' hatırlatan kara bir gün olarak girdi ülke tarihimize.
Peki, bu gün tedbirleri unuttuk mu?
Belki de Festivalin en iyi yanıda, 18 yıl önceki acılarımızı,
Neşeli günlerle bir nebzede olsa unutacak olmamız.
Esas sorun,
Depreme karşı tedbirli olmayı asla unutmamamızdır.
Bir gerçek daha var ki,
Ölümü ve ölüm sonrasını da unutmamalıyız.
Allahütealanın razı olacağı, İyi kullar olmalıyız
Her birimizi her an unutmayan Allahüteala'yı da unutmamalıyız.
Çünkü en son dönüşümüz de mutlaka O'nadır.
Kabir ve Ahiret hayatı vardır.
Ehlisünnet itikadını iyi öğrenip, imani meseleri kavradığımızda,
FETÖ hainin darbe depremlerini de bertaraf edeceğimizi unutmamalıyız.