Önce,
15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümü demokrasi ve birlik günü” olarak kutlandı.
Ardından,
17 Temmuz Atatürk'ün Bolu'ya gelişinin yıl dönümü” belediye tarafından organize edilen ve klasikleşen yürüyüş, anıta çelenk koyup protokol konuşmaları dışında 40 bin kişinin katıldığı belirtilen coşkulu Haluk levent konseri ile tamamlandı.
Bence,
16 Temmuzlara bir program konulup iki tarih birleştirilerek 3 günlük Türkiye de tek ve Bolu'ya özgü şölen havasında kutlamalar düzenlenebilir.
Artık olmayan beyaz et ve sanırım artık olmayacak Köroğlu festivalinin yerini bu iki anlamlı güne eklenecek 16 Temmuz ile doldurabiliriz.
2 programı da Belediye meydanında takip etmeye çalıştım…
250 küsur vatandaşımızı darbe gecesi şehit verdiğimiz ve ruhlarına ithaf en okunan Kuranı Kerim ve mevlitli 15 Temmuz programı orta yaş üzeri ağırlıkta muhafazakâr kesimin 500-1000 kadar katılımıyla daha çok hüzün havasında geçti.
17 sinde ise Bolunun tüm renkleri Demokrasi meydanındaydı… Yaklaşık 40 bin kişi eğlence kıtlığından çıkmışçasına Haluk Levent ile coşup söyledi.
Demokrasi meydanımız ne seçim mitinglerinde nede önceki dönem yapılan sanatçılı eğlencelerde (sanırım Tarkan lı festival hariç) böylesi coşkulu kalabalık görmemişti.
Atatürk'ün Bolu'ya gelişinin kutlandığı Meydanda rock cı şarkıcı eşliğinde tempo tutan açığı-kapalısı, yaşlısı-genci, öğrencisi-mültecisi bakmayı bilene mesajlarla dolu…
Konser esnasında protokol koltuklarını kaldırtıp konseri ekibiyle yerde oturarak izleyen Tanju Özcan'ı görünce aklıma Oray Eğin'in yazdığı;
“2002 de genel 2004 de yerel iktidara gelen Ak parti geldiğinde yıktığı müesses nizamın yerini zamanla kendisi almaya başladı. Kravatsız ve ceketsiz heyecanlı genç yöneticiler hep şikâyet ettiği ağır bürokrasi havasına zamanla kendilerini kaptırdılar.” cümleleri geldi…
Bakalım Tanju başkan yıllar sonra nizam”ın neresinde olacak.
Hasan Perçin
hsnprcn@hotmail.com