Türk Sağlık Sen Bolu İl Başkanı Furkan Özübek, kentteki sağlık çalışanlarına idareciler tarafından mobbing yapıldığını belirterek tepki gösterdi. Özübek açıklamasında, “Acil Sağlık hizmetlerinin önemi, bu sistemin her daim tüm unsurları ile hazır olması ve ihtiyaç halinde gereğini yapabilmesi ve bu sistemin her kademesinde görev alan çalışanların sorunlarının çözülmesi, çalışma şartlarının iyi olması elzemdir. Türkiye olarak çok büyük iki deprem yaşadık. 41 Binin üstünde insanımız hayatını kaybetti. 100 binin üstünde yaralımız var. Tüm sağlık çalışanları canla başla depremin olduğu ilk günden bugüne fedakarca çalışıyor. Ambulansları UMKE ekiplerini, sahra hastanelerinde o bölgedeki tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında yaşananları görüyorsunuz. İlimizin de deprem kuşağında olduğu düşünüldüğünde kamunun acil hizmetleri için buradaki hassasiyetimizin çok daha yüksek olması gerekiyor. Bu kurumlar stratejiktir, buna göre bir değer verilmelidir” dedi.
“ÇALIŞANLAR ARASINDA AYRIMCILIK YAPILIYOR”
Özübek, “Maalesef deprem gibi yıkıcı afetlere her zaman hazır olmamız gereken ilimiz Bolu’da da çalışan arkadaşlarımızdan gelen yoğun şikayetlerden böyle bir kurum haline dönüşmek üzere olan 112 Acil çağrıları karşılama merkezimizdir. Burada kendisinin babasının çiftliğinde sanan bir yönetici çalışanlar arasında ayrımcılık yapmakta, çalışanların ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili iş ve işlemleri yok saymakta, Merkezin çalışanlar adına adeta bir çile merkezine dönüşmesi için elinden geleni yapmaktadır. Çalışanların ailelerine bile zulüm edilmekte, çocuklarının içeri alınmaması gibi garip talimatlar verilmektedir. Yemekhaneden tuvaletlere kadar çalışanlar için tüm kullanım alanlarında eksiklikler ve hijyen açısından sorunlar vardır. Fakat bunları dert etmeyen malum yönetici bazı çalışanlarla çeşitli oyunlar oynayarak vaktini geçirmektedir” diye konuştu.
“112 BİNASINA ALINMADIK”
Bu kadar yoğun şikayetlerin çalışanlar tarafından bize iletilmesi nedeniyle kuruma giderek çalışanlar görüşmek isteğimizde hukuksuz bir şekilde güvenlik görevlileri tarafından malum yöneticinin talimatıyla içeri alınmadık. Kurumu kendi babasının çiftliği olarak gören bu şahıs ve onun her dediğini emir telakki edenler açıkça suç işlemişlerdir. Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Şeklindeki açık kanun hükmüne muhalefet edenler hakkında gereği yapılacaktır. Hiç kimse merak etmesin bu şahsın yaptıklarını yanına kar bırakmayacağız. Hukuk önünde hesap soracağız. Bu durum Ankara7daki tüm yetkililer ile de paylaşacağız. Hiç kimse ne devletin üstündedir ne de Kamu hizmeti kimsenin keyfinin emrindedir. Çalışanlar için gereğini yapmaya ve tüm platformlarda bunun mücadelesini vereceğimizden herkesin emin olmasını istiyor, saygılar sunuyorum.