ÖZEL HABER: Berfin MUTLU
Bolu’nun en işlek caddelerinden olan İzzet Baysal Caddesi’nde 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Kemal Ünlü Sirkelerinin yapım aşamasını ve faydalarını işletmeyi vekaleten işleten Ramazan Karataş anlattı. Yerin bir aile işletmesi olduğundan ve 100’üncü yılın anısına sahibi Kemal Ünlü ve Meliha Ünlü’ye özel pul basıldığından bahseden Karataş, “Rahmetli Kemal Amca zamanında okuduğu Haydarpaşa lisesinde başarılı bir öğrenim geçirmesine rağmen babasının izinden giderek bu mesleği tercih etti. Yaşadığı zamanlarda çok rahat banka müdürü ve buna benzer üst rütbe iş sahibi olma imkanı varken, babasının yanında tezgahtar olmayı seçti. Rahmetli Kemal amca, babasının mesleğini yapıp bu şekilde kurulu düzeni devam ettirerek geleneksel yöntemlerle sirke üretmeye karar verdi.”
100 YILIN ANISINA PUL YAPILDI
Ramazan Karataş, “Kemal Ünlü 2012 yılında hayatını kaybetti. Rahmetli Kemal amca vefat edince yerine eşi Meliha Ünlü işletmeye devam etti. Meliha Ünlü de 2022 yılının Ağustos ayında vefat etti. İşletmenin sorumluluğu, rahmetli çiftin üç kızına geçti. Ben de babamdan dolayı buradayım. Rahmetli Kemal amcanın işçisinin oğluyum. Bu gemiyi hep beraber sırtlanmaya, rahmetlinin ismini andırmaya devam etmekteyiz. Bu işletmenin yaklaşık 100 yıllık bir mazisi var. Yüzüncü yılın anısına da karı koca pul olmuştu. Meliha Ünlü sağdı ama o da geçen sene ölünce ikisi de pulluk oldu.” İfadelerini kullandı.
SATIŞA HAZIR HALE GELME SÜREÇLERİ
Dört çeşit sirkenin olduğundan ve sirkelerin genel olarak satışa sunulma sürelerinden bahseden Kemal Ünlü Sirkecisi işletmecisi Karataş, “Elma, üzüm, alıç, böğürtlen olmak üzere 4 çeşit sirke üretiyoruz. Üzüm sirkesi 1 senede olurken elma, alıç ve böğürtlen sirkesi ise 2 ila 2 buçuk senelik bir süreçten geçerek satış haline gelir. Bunlar fermantasyondan geçtiği ve içine herhangi bir katkı maddesi katılmadığı için olma süreci uzun sürer. Üzüm, şeker oranı yüksek olduğu için üzüm sirkesi 1 senede satış haline gelir. Üzümü de biz daha ziyade kuru üzümden yaparız. Alıçı Ekim aylarında böğürtleni ve elmayı da Amasya elmasından yapmaktayım” şeklinde konuştu.
SİRKELERİN FAYDALARINI SIRALADI
Şu an en fazla tüketilen sirkenin faydalarından dolayı alıç ve elma sirkesi olduğunu söyleyen işletmeci Karataş, “En revaçta olan alıç sirkesi ve elma sirkesidir. Böğürtlen sirkesi biraz nadir tüketiliyor. Turşu zamanında ise en çok üzüm sirkesi satılıyor. Sirkelerin faydalarına gelecek olursak, alıç sirkesi daha ziyade tansiyon, kalp, damar tıkanıklığı gibi şeylere fayda ediyor. Bundan dolayı daha çok tercih ediliyor. Ayrıca alıç sirkesi bu nedenle bazı eczanelerde de satılmaktadır. Elma sirkesi ise daha çok kireçlenme, romatizma ve kolestrol gibi rahatsızlıklarda kullanılır. Böğürtlen sirkesini şeker hastalığı olanlar daha çok alıyor.
SİRKELER ESKİ USÜLLE ÜRETİLİYOR
Karataş sirkenin faydalarını sıraladıktan sonra hangi yöntemle üretildiğini şu şekilde ifade etti;
“Yöntem olarak sirkelerimizi eski usul üretiyoruz. Alıç sirkesi 6 ay suda durur, 6 ay sonra süzülür. Süzüldükten sonra meşe fıçılarına aktarılır. 25 ile 28 derece oda sıcaklığında 1 buçuk ila 2 sene arasında bekletilerek fermante edilir. Elma, alıç, böğürtlen sirkesinin üretimi bu şekildedir. Üzüm 1 senede satış haline gelir.
“ŞEHİR DIŞINA DA SATIŞIMIZ MEVCUT”
Sirkelerine şehir dışından çok rağbet olduğunu ifade eden Ramazan Karataş, “Sirkelerimizin doğal yöntemlerle ve katkı maddesi olmadan üretildiğini duyan farklı şehirlerdeki işletmeciler ve vatandaşlar bize ulaşarak sipariş veriyor. Kendi şehirlerinde marka haline gelmiş baharatçılar, turşucular ve eczaneler sirkelerini bizden alarak satışa koyuyor. Kaliteden ödün vermeden 100 yıllık geleneği sürdürmeye çalışıyoruz” diye konuştu.