Çok çalışacaksın, birlik olacaksın, ZİRVEDE olacaksın, kimseye boyun eğmeyecek güçte olacaksın. ALLAH GÖRÜR, DÜNYA GÖRMEK ZORUNDADIR.

Naim Süleymanoğlu’nun Bulgaristan’da çektiği sıkıntıları hepimiz biliyoruz. Dünya Olimpiyat yarışmalarında altın madalyalar alırken, dünya ona Cep Herkülü adı vermişti. Bulgaristan, o dönemde baskı yaparak Naim Süleymanoğlu’nun ismini değiştirdi. Onun adıyla kominizim propagandası yaptılar. O sırada azınlık durumunda olan Bulgar Türklerine işkence yapılıyordu. Bununla da kalmayıp İslam’ın gereği olan sünneti bile çocuklarına yaptıramıyorlardı. Mezar taşlarındaki Türkçe isimleri dahi değiştiriyorlardı. Naim Süleymanoğlu bundan çok ızdırap duyuyordu. Bu ızdıraptan kurtulmak için 1986 yılında, Turgut Özal zamanında Türkiye’ye iltica etti.

1987-1988 sezonunda Galatasaray futbol takımı, Hollanda futbol takımı PSV’yi İstanbul’da 2-0 yenmişti. Hollanda’nın gazetelerinden biri, büyük puntalarla patetes tarlasında futbol oynadık diye başlık atmıştı. Bu başlık yüreğimi çok acıtmıştı. Hollanda’da Galatasaray’ı 3-0 yendiler. Sporda hiç başarımız yoktu o yıllarda. Sadece güreşte başarımız vardı. Naim Süleymanoğlu 1988’ de Türkiye adına Avrupa olimpiyatlarında yarışacaktı. Cuma sabahı, okulda kalabalık öğretmenler odasına girdiğimde, herhalde ezikliğin verdiği duygu ile ‘’ cumartesi günü garanti halterde bir altın madalyamız var diye yüksek sesle duyurdum.’’ Okul Müdürü; ‘’Şükrü nereden çıktı bu?’’ diye alaycı bir şekilde kahkaha attı! ‘’Türkiye kiiiimmm, madalya kim?’’ Var mısın iddiasına, bir takım elbisesine? dedim. ‘’ Tamam; kim haklı çıkarsa o bir çiçek alsın’’ dedi. Anlaştık. Pazartesi okula gittiğimde masanın üstünde kocaman bir buket ve tebrikler Şükrü yazılıydı.’’ Ama, Naim’i siz yetiştirmemişsiniz ki, Bulgaristan yetiştirmiş’’ dedi.

Gelelim bu günümüze, çok şükür ülkemizde bugün spor adına çok güzel şeyler yapılıyor. İbrahim Çolak’ın 2017’ de Avustralya’da düzenlenen Dünya cimnastik müsabakalarında halka aletinde yaptığı hareket ’’THE COLAK’’ adıyla terimler arasında yerini almıştır. İbrahim Çolak’a Dünya Şampiyonasındaki 50 saniyelik başarısı sorulduğunda ise ‘’ Ben O, 50 saniye için, 19 yıldır çalışıyorum’’ diyerek, bir sporcunun sahip olması gereken azim ve kararlılığı bizlere özetlemiştir. Ben de İbrahim Çolak’ın resmi ile beraber sözlerini bir formaya yazdırıp, dersleri zayıf olan torunuma hediye ettim.

Ülkeler de, sporcular gibi zirvede olursa, hem dünyaya sesini duyurur hem de yaptırım gücüyle istediğini gerçekleştirir. Sporcular da; altın madalya alarak, ülkesini temsil edip ülkelerini ön plana çıkarırken, bütün dünya insanlarından alkış alarak, kendilerini de, ülkelerini de mutluluğun zirvesine çıkarıp, başarılarıyla insanlığa örnek oluyorlar.

Sporcular ile güçlü ülkeler arasındaki fark ise, zirvede olan ülkeler, bu güçlerini başka ülkelerin üzerinde baskı unsuru olarak kullandığında, baskıya uğrayan ülkelerin ekonomisini ve huzurunu bozduğunda, eşini sokak ortasında bıçaklayıp yere seren insan gibi oluyor. Veya bir fabrikatörün atıklarını dereye, denize akıtması gibi. İnsanların, çöpünü doğanın ortasına doldurması gibi. Bu durum bütün dünyayı huzursuz ediyor.

Çin’in Doğu Türkistan’a yaptığı işkenceyi, canımızı acıta acıta yıllardır basından takip ediyoruz. Maalesef elimizden bir şey gelmiyor. Çok acı. Son zamanlardaki paylaşımlarda Çin’in Türkçeyi yasakladığını öğreniyoruz.

Mesut Özil, ününün vermiş olduğu gücü kullanarak Çin’i Protesto etti. Ne büyük bir karakter. Yurt dışında yetişmesine rağmen, inancını, kültürünü ortaya koyarak, önce Almanya’da ırkçılığa karşı geldi, Milli Takım Antrenörüne ve Başbakan’a özür diletti.

Mesut Özil’in, Pekin’in Uygur Türklerine yönelik muamelesini protesto ettiği, instagram paylaşımından sonra,Çin’deki Arsenal taraftarları takımın formalarını yaktılar. Bazı taraftarlar, Arsenal’in, Özil’le sözleşmesini iptal etmesini istediler. Çin Dış İşleri Bakanlığı da, konu ile ilgili açıklama yaptı ve Özil’in ‘’sahte haberlerle yanıltıldığı’’ savunuldu. Türk asıllı Alman futbolcu, yaptığı paylaşımda Uygur Türklerini, ‘’eziyetlere direnen mücahitler’’ olarak nitelemiş ve ‘’Kuranlar yakılıyor, camiler kapatılıyor, din alimleri öldürülüyor, bacılar zorla Çinli erkeklerle evlendiriliyor. Tüm bunlara rağmen Ümmeti Muhammed suskun’’ demişti. Mesut Özil’in bu mesajı Arsenal’in çok popüler olduğu Çin’de öfke dalgası yarattı.

Çok acı çekiyoruz, yapılan zulümler dünyanın gözü önünde oluyor. Zalimleri Allah’a havale etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Allah yaptıklarını, yapanlara çektirsin. Herkes, Mesut Özil Türk Milli takımını seçmedi diye kızdı. Biz bir Mesut Özil kadar olamadık. Onun sayesinde İngiltere Dışişleri Bakanı, Çin’i kınayarak dünyaya duyurdu. İnsan kucağında yaşadığı toplumdan sıyrılamaz, sıyrılırsa da esamesi okunmaz. Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz, sizlere yapılan işkencelerin acısını içimizde hissediyoruz. Ama Türk Milleti’nin fertleri olarak, sizlere yapılanları, kınamaktan başka hiçbir şey yapamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz.

3-4-2021

Şükrü Karataş