PAHALI KENT GÖRÜNTÜSÜ KADERİMİZ OLMAMALI...
1+1 dairelerin kirası 500-550 arası, doğalgaz kombili daireler 500-650 arası, sobalı daireler 400 standart. Bu sene patates para etmedi belki ama genel anlamda tüm tüketimlerimiz, aşırı derecede pahalı ve bu tutum Bolu'muza gelen, yerleşen ya da görev-tayinle gelenler için şehir pahalı bir tutum sergilemekte. Kimileri çocuk okutmakta, kimilerinin aldığı maaş karın tokluğunda. Halen bazı olgunluk evrelerini, aşamadığımız anlaşılmakta. Bunda da, sanırım rantiyeci mülk sahiplerinin acımasız, katı yönleri ağır basmakta. Ne diyelim bu vicdansızlara...
KÜLTÜR BAKANLIĞINA
Yaklaşık 30 yıllık bir süreç ve bir o kadar da anlamlı araştırma dosyasını nihayet Bakan Ertuğrul Günay'a bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum. Zaman alsa da güzel bir tablo ortaya çıktı. Tarihi eser, eser kaçakçılığı, Uşak Müzesi ve hazineleri, soyulan ya da koleksiyon tamamlamak için, taklitleri konulan eserler, TMSF tarafından el konulan bankalar, cübbeli hocanın hazineleri, yurt dışına kaçırılan eserler, geri kazanılması için uğraşılan hukuk mücadeleleri, kaçakçılıkla etkin mücadele, yakılan yalılar, devletin kaybolan tabloları vs… Aslında bakanın dediği doğru, tespitte de haklı. Anadolu'muz olmasa, dünya müzeleri bu alanları, eserlerle dolduramazdı. Amerika'nın tarihi bile yok ama tarih oluşturmaya çalışıyor ve bana en ilginç gelen her şeyin tarihsel döngü içerisinde hep bu coğrafyadan, ilklerin, güzellik yarışmalarının, Urfa Göbeklitepe, Konya Çumra Alacahöyük, Zeugma, Hasankeyf, Bergama ve Allione, sular altında kalan bir kültür hazinesi, kısacası her şey burada başlıyor ve burada bitiyor. Bu tür yazıları yazan Murat Bardakçı, Sevgi Gönül(rahmetli), Doğan Hızlan, Topkapı Sarayı Eski Müdürü İlber Ortaylı'nın, Özgen Acar ve Uğur Dündar'ı tebrik etmek gerekir. Bizim gibi kültüre hizmet edenlere, inanın bir başka ülkede ayakta alkışlarlardı. Bizde insana değer olmayınca, sonuçları katlanılmaz bedellere doğru gitmekte ve ne yazık ki bu durumdan da, bir çok arkadaşımız, anlamsız yere mağdur olmakta. Üzüldüğümüz nokta da bu ne yazık ki...
YIKICI DEĞİL, YAPICI OLALIM...!!!
Esnaf arzu edilen noktada değil. Sermaye hep el değiştiriyor. Bazı market isimlerinin adları bu yüzden değişmekte. Kimileri de, zincir halkası gibi çoğaltmakta. İnşaat firmaları da böyleydi. Her geçen gün yenileri geldi geçti. Bir rüzgar misali. Duyumlar öyle ki ciddi sıkıntılara gebe şu an inşaat sektörü. Gayrimenkul piyasası durdu, sanayii imalat anlamında yorgun. 2013 yılı için karamsar tablo çizmek istemem ama durum hoş değil. Şehri gezin, her mekan el değiştiriyor, yer değiştiriyor, kapanıyor, kapatıyor. Gün yapıcı olma, sosyal güvenin sağlanması, dayanışmanın özveriye doğru gitmesi gerektiği gündür. Gelin artık Bolu'muzun çehresini, bakış açısını değiştirelim. Nasıl olsa destek yok odalardan. Sahip çıkanımız yok. En azından birbirimize destek olalım. Vakit henüz geç olmadan...