Emsallerine bakıldığında,bu kuşaktan kişiler, değerler teker teker bu dünyadan edebiyete gitmekte. Yerlerini kolay kolay dolduramayacak bu güzide, müstesna insanlarımızı da, yeni kuşaklar ne merak etti, ne de araştırdı. Bolulu Hansı’mız, Belgin-Meral Özer, Emin Barın Ailesi, İlhami Turan, Utku Varlık, Ressam Orhan Ersoy, Mehmet Yücetürk, siyaset sahnesindekilerimiz birer birer tarih oldular, olmaya da devam etmekteler. Baysal ailesi, Orhan Uçar, vakıf mütevellileri, Bağışçılar Vakfı, İlim Hayır Cemiyeti vs vs... Buna kimilerine göre Bolumuzun aykırı insanı kimilerine göre küstah Yurdaer Kalaycı'yı da katmamak saygısızlık olurdu. Belgin abimiz 5'i bir yerde Nilüfer Parkta; heykelleri ve hayat biyografileriyle beraber, bu parkın kültür ve sanat parkı olması için çok çalıştı. Yeri bağışladı. Çam fidan yetiştiriciliğinde bir ilkti. Petrokent Side, Abant ve Dağkent... Side’de ki yeri benim özellikle görmemi istedi. Çimlere basabilirsiniz. Gezebilirsiniz. Hemen hemen her hafta telefonla arardı. Şekerim... Geçmişle işi olmazdı. Proje adamıydı. Fikir üretir, kırmazdı kırıcı değil yapıcıydı. Eşi Meral hanım tanıdığım en seviyesi yüksek, kültür ve sanatçı kişiliğe sahipti. İstanbul ve Bolu'daki evlerine sürekli giderdim. Takıldığı bir konu olduğunda sorardı. Sormasını bilirdi. Ben kendilerini yaklaşık 30-32 yıl önce İsmail Eriş vesilesiyle İstanbul Dolapdere de, antikacılar çarşısında tesadüfen, Bolu’dan getirdiğim selamlarla tanıdım. Rahmetli annesi Nebahat ablamın son günlerinde de, şu an oturduğum dairede, eski Bahçelievler Muhtarı Züriye Doğanuz ve ZİÇEV'le gitmelere başladım. ZİÇEV'de onların vesilesiyle Bolu’muzda çok güzel işlere imza attı. Gidip görmeniz lazım. Dağkent’te. Yaşamanız lazım... Şekerim… Tatlı dilli adam. Nelere kadirdin. Seni rahmet ve minnetle anmaya son nefesime kadar devam edeceğim. Güzel insan...!!

DEĞERLER ÜZERİNE-DEĞERİNİ BİLEMEMEK

Şimdi evlerdesiniz. Merak ederim acaba ne kadar geçimlisiniz? Kaç kişiyi ararsınız? Aramaktasınız? Hal hatır sormaktasınız... Bu dünya hayatı darılma yeri olmamalı. Rahmetli Avni Akyol ve yakın arkadaşı Naci Acar'a çok takıldım. Rahmetle andığım. Gidemediğine, dargın kaldığına git… Kapıyı açmazsa onun ayıbıdır. Sen yeter ki, görevini yap. Bu misyona sahibim. Düşman geçinen insanlara bile iyi olmaya çalışarak ve hatta kendimi inadına kullandırarak. Onların seviyesine cahilliklerine ya da şeytani düşünce zayıflılıklarına… Siz siz olun sevgiyle sarılın. Salgın hastalık yaşamla ölüm arasında nelere kadirmiş. İmkanların çaresiz kaldığı. 5 para etmez dediğimiz insanlar. Acaba bana 50.000 liraya böbrek ya da gözlerini verirler mi? Tek böbrek ve tek gözle de yaşanır yaşanmasına da, demek ki; marifet dediğimiz 5 para etmez değilmiş. Yürekten ve gönülden sevin. Samimi olun...