Bolu kültür hayatına renk geldi; Sebilci !
Mimarlar Odası Cengiz Bektaş'ı ağırlamış, kendisi de konuşmasında bastığınız yerin altında ne var demiş, bir gerçeği bizlere sunumuyla çok güzel aktarmıştı. Bazen karıncaya basmaya kıyamayan bizler, ne oluyor da iş 1 kağıt parçası para konusuna gelince; birbirimizi üzen, kıran ya da yok eden olabiliyoruz. Rant kapısına kendimizi kaptırmışız, nefsimize de yenik düşebiliyoruz. Bolu'muzda tartışılan bir konu, şu an gündemden düşecek zira Kızılay Hamamı yıkılmıyor, yürütmeyi durdurma kararı alındı. Bolu kültürel hayatına renk veren Sebilci Dergisinin tarihi mirasımıza sahip çıkmasını da bir vatandaş olarak da çok yerinde görüyorum… Bu dergide ayrıca gözüme çarpan Hükümet Çeşmesi. Sovan kubbeli muhteşem bir çeşme. Sayfa 4'te görüldüğü üzere, ayrıntılı, farklı bir mimarı şaheser… Ve aynı zamanda Semerkant Mahallesi'nde hayratın üzerindeki evin içinde kalan tarihi çeşme... Ara sokakta kaldığından kimsenin dikkatini çekmiyordu… Gene Merkez Polis Karakolunun altında inşaat deposunun arkasındaki muhteşem bina. Fark ettim. Haberini yaptım fotoğrafladım. Şimdiye kadar Boluluların dikkatini çekmediği bu evde, en azından vesile olmamla tescilli hale geldi. Gene Köroğlu Mahallesi, Akpınar ve Çıkınlar Mahallesinde ev içlerindeki tarihi taşlarımız. Koruyamıyoruz, yakıyoruz ya da kaderine terk ediyoruz... Sırf beton dökmek uğruna, betonlaştırıyoruz… Eskici Baba Türbesi… Rahmetli Ahmet Uzunöz'le bu konuda çok çaba gösterdim. Ahmet abi hep direnç gösterdi. Abi dedim inatlaşma, seni vakıflar tahliye bile eder, şakası yok bu işin dedim... Görüyorum ki geçte olsa, bir bilinç, bir saygı oluşmaya başladı. Birde ölülerimize sahip çıkabilsek, mezarlıklarımız pırıp pırıl ve düzenli olabilse... Ramazanda hangi kurum ya da daire Baysal ailesini iftara davet etmiştir merak ettim doğrusu... Şov yaparak, gövde gösterisi iftar yemekleri… Amaç… Amaç…!!! Hep yemek midir? Şehir dışında o kadar çok değerli Bolulular var ki isimlerini yazsam şaşarsınız… Ama irade nerede? Hep belirttiğim gibi, Boluspor'a aktarılan kaynak... Kültürel hayatımıza döngü olabilseydi, Bolu bir çok konuyu aşmıştı, merak edilen, gezilen mutlaka uğranılan yer olacaktı… Vizyon sahibi dar ve küçük beyinler yüzünden, çıkmaz sokağa sürüklendi bazı konular… 1 delinin attığı taşı, bin kişi çıkartamazmış misali...
Baz istasyonları ile ilgili yazılarım üzerine
Bir gerçeği geçen sene aktarmış, köşeme taşımıştım. Geçte olsa bu konuda da, bana hak veren haberler yapanlar, konunun ciddiyetini kavramış olacaklar ki, bana teşekkür ediyorlar. Olması gerekende bu. Bunların derhal şehir dışına çıkartılmaları yönünde karar alınmalıdır. Birileri yıllık kira alacak diye, insan sağlığından vaz geçemiyoruz. Bu tür maymun iştahlılara da, prim verme zamanı geçti. Konuya hassasiyete devam...