ŞENER HOCA…
Şener Çakar Hocam Boluspor'un 1965 te kurulan kadrosunda yer almış bir büyüğümüz.
Amatör takımlar üzerinde emekleri var.
Sonra uzun seneler Boluspor'un alt yapısında da çalıştı.
En zor şartların sürdüğü zamanlarda yokluk içersin de hizmetler verdi.
Sonra da köşesine çekildi.
Birkaç dönem alt yapıda beraber çalışmış olduğumuz Şener Hocamla
2013-2014 sezonu Veteranlar Turnuvasın da rakip olduk.
O, Öz Yapı futbol takımının başın da bir ‘büyük' olarak çıktı. Ben de biraderin takımı Anahtarcı Eminspor'un başında…
Ve final maçında karşı karşıya geldik
Maç öncesin de yanına gittim, elini öptüm başarılar diledim.
Maç sonun da, o dönemki alt yapı oyuncularının orada olanları ile fotoğraf çektirirken, (Yetiş, Ferudun, Bahadır, Bülent, Serhat, Volkan) kendisinden çalışmış olduğumuz dönemde ki pek çok hatıramızdan bir kaçını yazmak için izin istedim.
Allah ileri de bir kitap çıkarmayı nasip ederse, içinde olacaklardan bir kaçı…
BALIKÇI OLSUNLAR
1997 – 1998 Sezonu
Başkan Sayın Yılmaz Becikoğlu
Ben de Şener Hocamla beraber alt yapıda çalışıyorum.
O sezon olmaz oldu, yönetim alt yapıya Gençlik Spor İl Müdürümüz Sayın Saip Garipoğlu'nun da desteği ile Aladağ İzcilik Tesislerin de kamp yapma imkanı verdi.
Aldoğan Hocamızdan gördüklerimizi de aynen alt yapıda uyguluyoruz.
Yani sabah bir idman, öğlen bir idman, akşam bir idman…
Aralarda da futbolcuların iyi dinlenmeleri lazım.
Kampın ikinci günü öğle antrenmanından sonra kesin istirahat yapılması gerektiğini söyledik.
Bir ara odaları kontrol için malzemeci Ramazan'ı (Kunta) gönderdim.
Bir müddet sonra telaşla geldi:
-Hocam Bahadır ve Yetiş yoklar!
Hemen araştırmaya çıktım.
Gölün kıyısına doğru geldiğimde ne göreyim.
Başta Şener Hocam, yanında Yetiş ve Bahadır…
Yarı bellerine kadar göle girmişler, ellerinde 10 Kilogramlık ağ…
Balık tutuyorlar.
Seslendim:
-Şener Hocam oldu mu, kesin istirahat vermedik miydi?
-Ne gızıyon Muharrem Hocam, hayat dersi veriyomgörmüyon mu?
-Nasıl hayat dersiymiş bu Hocam.
-Sen bunlara futbolcu olma garantisi verebiliyon mu?
-Hayır!
-İşte ben futbolcu olamazlarsa balıkçı olsunlar diye uğraşıyom.
Böyle demişti Şener Çakar Hocam.
Ama onlar
Futbolcu da oldular, balıkçı da oldular,
Ama her şeyden önemlisi, iyi bir birey iyi bir insan oldular.
Yatıyogalkıyo bana da dua ediyo…
Alt yapı da Şener Çakar Hocamla ikimiz çalışıyoruz.
Bir gün dedi ki:
—Mustafa Esmer Hocanın oğlunun sünnet düğünü var gidelim mi?
—Gidelim ama arabama içkili kimseyi bindirmem sen de içmeyeceksin.
—Tamam
Bindik arabaya önce mevlit dinledik, daha sonra arabalara bindik kalabalık bir konvoyla Gölcük yolundaki şimşirlik denilen mevkiye gittik.
İçkiler çıktı millet içiyor, Hocamla biz yan yana oturup oynayanları seyrediyoruz.
Bir ara Şener Hocam kayboldu.
Şöyle bir baktım şimşirliklerin arasından sesler geliyor.
Baktım Şener Hocam da aralarında; viski içiyorlar.
Yani Şener Hocam da,”Ganıcoraltıyo, sıhhate iyi geliyo” dediği viskiye