Cumartesi günü Kent Konseyi İrtibat Bürosuna gittim, önce bir çevre temizliği yaptım.

Ve

Gelen birkaç projeyi gözden geçirdikten sonra, Yaşar Aksan Hocamın yazmış olduğu ‘Çanakkale’ kitabını ikinci defa okumaya başladım.

Önce Müftülükte görevli Hacı İsmail Gündüz geldi, ardından da yine müftülükten emekli Hacı İbrahim Mülayim…

Bir baktım, Sayın Valimizin arabası geçiyor, dedim ki, ‘Hacılar Sayın Valimizi davet edeyim mi?’

Allah sizi inandırsın, daha sözümü tamamlamadım, telefonum çaldı.

Arayan Sayın Valimiz Ahmet Ümit idi.

‘Muharrem Hocam, neredesin?’ diye sordu.

Kütük evde olduğumu ifade ettim, çay içmeye davet ettim.

Koruması Taha Yıldırım Kardeşim ile beraber davetime icabet etti.

***

Dervişe sormuşlar; “İnsanın başına gelecek en güzel nasip nedir?"

Derviş demiş ki; “Herkesin bir şeyler anlatmak istediği şu yalan dünyada, seni dinlemek isteyen birine rastlamaktır…"

Biz de nasibimiz iyi imiş ki Sayın Valimiz geldi.

Elini öpme, sohbetlerini dinleme şansına sahip olduğum Rahmetli Abdürrahim Reyhan Efendi’ye talebeleri sormuşlar,’ Sizin yanınıza siyasetçiler geliyor, hepsine saygı gösteriyorsunuz. Ama Türkeş Bey’e bir ayrı saygı bir ayrı sevgi gösteriyorsunuz bir sebebi mi var? Demişler.

Rahmetli demiş ki,’ Siyasetçiler gelirler, onlar konuşurlar ben dinlerim. Ama Türkeş Bey geldiğinde ben konuşurum o dinler’ demiş.

Bizim sohbetimiz de ise, önce biz anlattık sayın valimiz dinledi, o anlattı biz dinledik.

De

Bizim tuzumuz kuruydu.

Ya covit dolayısı ile zor durum da olan esnaf, ya vatandaş onların hali niceydi?

***

Onların derdi çok, hepsinin bir ayrı derdi, bir ayrı beklentisi var.

Ve

Dertleri kendi dertlerine benzeyenler zaten birbirini dinliyor.

Ama

Vatandaş devletin elinin kendisine dokunmasını, dertleri ile dertlenilmesini, hallerince halleşilmesini istiyor.

Ve

Bekliyor.

İşte Sayın Valimiz Sayın Ahmet Ümit, tatil günü olmasına rağmen, daha önce yaptığı gibi yine İzzet Baysal Caddesini dolaşmış, vatandaşla, esnaf ile hemhal olmuş.

Dertler ile dertlenmiş, haller ile hallenmiş; sorunları dinlemiş, tavsiyeler istemiş.

***

Sormuşlar dervişe;

‘Hayat nicedir?’

Demiş ki;

"Hayat bilmecedir…

Attığın her adım bir hece...

Çözene gündüz, çözemeyene gecedir…"

Sayın Valim; gecenizin az, gündüzünüzün çok olması temennisiyle,

Yine bekleriz.

07.03.2021

Muharrem Demirel