Cuma günü bindik arabamıza, Borazanlar Mahallesinde bulunan Ziraat Bankasına gideceğiz.

Eski Cezaevi’nin oraya kadar geldik.

Sonrasını gidemiyoruz.

Niye?

Yolda bir tamirat var, bir de tabela; ‘Giriş yasak!’

Normal,

‘Olur böyle şeyler, su patlağı, kanalizasyon patlağı olur’ diye düşünüyoruz o an.

Ama

‘Belediyemiz de vatandaşı zora koşmaz’ diyoruz.

***

Ama

Koşuyorlar…

Sürücünün yolunu uzatıyorlar, insanları sinirlendiriyorlar.

Aynı şeyler göbekler yapılırken de olmuş, kibar bir dil ile o zaman da uyarmıştım.

Ama

Ne yazıktır ki; o zaman da kendim söylemiş kendim dinlemiştim.

Yahu kıymetli insanlar!

Tamirat yapılan yol çift yön; gidişli gelişli...

Yapılacak şey şu; geliş tarafını dubalar ile ikiye bölüvereceksin o kadar.

Topu topu da 100 metre.

***

Hemen telefona sarıldım, kendime daha yakın gördüğümden dolayı, Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir’i aradım.

Sağ olsun,’ Hocam hemen ilgileneceğim, ilgili başkan yardımcımız Feridun Yılmaz’ı arayacağım’ dedi.

Bu konuşmayı yaparken yanımda Bolu Gazeteciler Cemiyeti Başkan’ı Bülent Velioğlu’ da vardı.

Ziraat Bankası önünde, sosyal mesafeyi de koruyup, sıramızı beklerken aradan 45 dakika geçti.

Ama

Gözüm yolda…

Ne gelen oldu ne de giden.

***

İşimiz bitti, yaklaşık 1,5 saati geçti.

Rasim Bey’i yine aradım,’ Hocam Feridun Bey ilgilenecek’ dedi.

Bu arada Bolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bülent Velioğlu’ da bana dedi ki;

‘Muharrem Hocam, sen iş hayatında da mı böyleydin?

‘Nasıl yani?’ Dedim.

‘İşi oluruna bırakmayan, arkasını kovalayan, inceci…’

‘Evet’ dedim.

Ekledim;

‘Aynen dediğin gibi; bende saldım çayıra Mevla’m kayıra anlayışı yok.

***

Ertesi gün (Cumartesi) çalışma yapılan yere tekrar gittim.

Yine aynı yine aynı…

İşçiler bıraktığım yolda harıl harıl çalışıyorlar, tamirat bitti bitecek;

Ya trafik?

Yine aynı.

Yani

Giriş yasak!

Yazık!

***

Yakut Türklerinin güzel bir sözü var, derler ki; ‘Yürüme bilmeyen YOLU bozar, söyleme bilmeyen SÖZÜ’

Belediyeyi kazanmak için 15 sene bekleyenlere, sözü bozmadan bir şey söyleyeceğim.

Ama

Şeyh Edebali’nin dilinden;

‘Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın’

12.04.2020

Muharrem Demirel