MEŞE AĞACI

‘Eskiden buralar hep dutluktu’ filan derler ya…

Nilüfer Park’ın şu andaki yeri, park yapılmadan önce dutluk değildi.

Ama

Hep tarlaydı.

İşte bu parkın köşesinde oraların tarla olduğu zamanlarda pek çok şeye şahitlik etmiş 400 yıllık bir meşe ağacı var.

Kim bilir kimler bu ağacın altında gölgelendiler, hallerince hallendiler, dertlerince dertlendiler.

Belki harman yerinde bir düven sürmenin arasında gölgesine sığınıp dinlenmişlerdir insanlar, belki de bir öğle yemeği yemişlerdir.

Şimdi ise yine güzel zamanlar yaşıyor.

O meşe ağacı;

Valimiz Ahmet Ümit’i, Belediye Başkanımız Tanju Özcan’ı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız Türker Ateş’i ağırladı.

Ve

Pek çok konuşmalara şahit oldu.

***

BİRİ BİZİ YANILTIYOR

Bolu Gazeteciler Cemiyeti olarak Nilüfer Park’ta yapılan sohbetlerimizin konukları Ak Parti Milletvekilleri Arzu Aydın ile Fehmi Küpçü idiler.

Ve

Yine o meşe ağacının altında biz sorduk onlar cevap verdiler.

Hisar Tepesine yapılması düşünülen HİSAR TEPESİ PROJESİ için Belediye Başkanımız Tanju Bey, o ağacın altında ‘Engelliyor!’ diyerek Sayın Arzu Aydın’ı işaret etmişti.

Ya vekilimiz Arzu Hanım ne dedi?

‘Bolu’ya faydası olacak bir projeye engel olmak mümkün değil’

‘Biri yalan söylüyor’ demeyelim ayıp olur; şöyle diyelim ‘Biri bizi yanıltıyor’

İyi de hangisi?

Ben sadece bu soru da değil, pek çok sorunun cevabında doğru hangisi bilemedim, bilen varsa da beri gelsin.

Ama

O Meşe ağacı var ya,

Bir tarla çalışması arasında gölgesine sığınan Köylü Memed’ a yı, eşi Hatçe Hanım’ı, oğul Ahmet’i ve gelin Fatma’nın saf ve samimi olduğu günlerini özlüyor.

Üzgünüm

Ama

Gerçek şu;

Siyasetin genelinde de böyleyiz yerelinde de, doğru ile yanlış, ak ile kara birbirine iyice karıştı.

Vatandaşın da aklı…

***

BEDAVA

Nilüfer Park’ta yapılan sohbet 2,5, 3 saat sürdü. Kıymetli gazeteci arkadaşlarımız pek çok soru sordular.

Sorulan soruların ve aldığımız cevapların tamamını bu köşeden duyurmam mümkün değil.

Medyada parça parça çıktı, isteyenler okusunlar.

Her neyse…

Ben de bir iki soru sordum,

Sormadan önce de, maskesiz ve takiyyesiz olarak ‘Hem genel hem de yerel siyasetin içinde bulunan ve bizler için çalışan siz değerli insanların gerek devletimiz gerekse şehrimiz için yapmış olduğunuz her hizmet, arkanızdan gelecek dua olsun’ dedim

Ve

Gönüllerini hoş ettim.

Niye etmeyeyim.

Bedava!

***

SAÇI BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKI İÇİN

Dedim ki,’ Bolu ormanlarında 2002 tarihinde 410 bin metreküp ağaç, seyrekleştirme adı altında kesilirken, 2020 tarihinde kesilen ağaç 2 milyon 500 bin metre küpe çıkmış, aradaki bu büyük fark neden?’

Sorumuzu Fehmi Kardeşimiz cevapladı, ‘fidan dikimi yapıyoruz’ dedi. Dikilen fidan sayısını bile söyledi.

Ama

Bizi

Tatmin etmedi.

Sayın Vekillerimiz!

Orman teşkilatı, köylülere dün ‘Ormanlarımızı koruyalım’ diye yalvarırken, bu gün aynı köylü her nedense ağlıyor

Ve

Orman teşkilatına ‘ALLAH RIZASI İÇİN ORMANLARIMIZI KORUYUNUZ’ diyerek yalvarıyorsa, orta da araştırılması gereken bir konu var demektir.

‘Saçı bitmedik yetimin hakkı’ için bu konunun üzerine gidiniz.

Lütfen…

***

ABANT GÖLÜ KÜÇÜLÜYOR

Ak Partili Vekillerimize Abant’ı sordum.

‘Çevre düzenlemesi çalışmalarımız var’ dedi.

Yaşı kemale erenler 50-60 seneki Abant’ı iyi bilirler, o Abant’ ki; daha büyüktü.

Ya şimdi?

Yağmur sularının ve dere sularının göle taşıdığı toprak nedeni ile her sene biraz daha küçülüyor.

Vali Halil İbrahim Akpınar zamanında bir çalışmaya başlanmış, ancak sağdan soldan gelen baskılar sonucunda, proje daha tamamlanmadan geri adım atılmıştı.

‘Tekrar Abant’ı kurtarma projesi hazırlasanız’ dedim.

Dinlediler, not ettiler.

Bu konu ile ilgili bir müjde bekliyoruz.

Yoksa

Torunlarımız 40-50 sene sonra Abant Gölü’nün güzelliğini, ya’ Anılarda Abant Gölü’ belgeselini seyrederlerken ya da kartpostallarda görürler.

***

ALLAH ONA ZEVAL VERMESİN

Kıymetli İnsanlar!

Önemli olan, mevkilerde makamlarda bulunduğumuz zamanları, bu ülkenin insanları için hayırlı işler yaparak değerlendirmek.

Önemli olan kubbelerde hoş sedalar bırakmak,’ Doğru insandı, hakkaniyetliydi, adaletliydi, kul hakkını kimselere yedirmez, yetim malını korurdu’ diye anılmak.

Koltuklar kimselere baki değil.

Yani

Bizler hepimiz gelip geçiciyiz, bugün varız yarın yokuz.

Ama

Yıllara meydan okuyan, gölgesinde bizleri ağırlayan Meşe ağacı var ya,

Allah ona zeval vermesin

Ki

Daha iyi günlerde, bu güzel ülke için daha güzel sohbetlere şahitlik edebilsin.