‘‘…Ben Peygamberiniz Aleyhisselamın kızının oğlu değil miyim?’’

Sanki kulaklar sağırdır, duymazlar.
‘‘Ben Hz.Muhammed Mustafa’nın torunu değil miyim?’’

Gözlerini kin bürümüştür; aldırmazlar.

‘‘Ben, herkesten önce Allah’a iman eden ve Peygamber’in risaletini tasdik eden Ali’nin oğlu değil miyim?

Şehitler Seyyid’i Hamza, babamın amcası değil mi?’’

‘Hatırlamazlar…

‘‘Çift kanatlı şehit Cafer, benim amcam değil mi?”

Aldırmazlar…

İktidar hırsı ile yürekler taştır taş!

Yezitler ve yezit soyundan gelenler, Hazreti Hüseyin’in bu sözlerinden sonra, ne kol bırakırlar, ne bacak, ne de omuzlar üzerinde baş.

***

Söz zalimindir, sözvahşetindir.

Hazreti Peygamber torunu, Hazreti Ali’nin oğlu Hazreti Hüseyin’in tüm yakınları şehit edilir gözlerinin önünde.

Kolları kesilmiş Celal Abbas, delik deşik edilmiş Ali Ekber, eli kınalı Kasım

Ve

Daha süt çocuğu olan 6 aylık Ali Asgar…

Ve de

72 kişi…

Yer ağlar, gök ağlar, yürekler yanar…

***

Bütün yakınlarını gözlerinin önünde kaybeden Hz. Hüseyin’in meydanda dolaşır.

Ve

Der ki;

‘Karşıma er istiyorum.’

Çıkanları teker teker yener.

Sonunda topluca saldırırlar, 72 yerinden yaralarlar, mübarek başını gövdesinden ayırıp mızrak ucunda dolaştırırlar

Ve

Bir tepsi içinde o başı, bir zafer imiş gibi Yezid’e sunarlar.

***

Kerbela;

Ağıttır, sancıdır, sızıdır.

Kerbela;

Ehl’i Beyt’in mazlumlarından bir damla suyun sakınıldığı utançtır.

Kerbela;

Zalimliğe, haksızlığa, adaletsizliğe, her türlü iktidar oyununa karşı verilen baştır.

Ve de

Kerbela

10 Muharrem 680 tarihinden bu yana kapanmayan bir yara, kör beladır.

***

Ve

Hicri 10 Muharrem.

Hazreti Hüseyin’in ve yakınlarının su diye kavruldukları, Kevser’in havuzuna basamak oldukları ve şehit edildikleri acı gün.

Ve de

Ne yazıktır ki o tarihten bu yana

Hala kan akıyor İslam coğrafyasında ve Fırat’ın suyunda…

***

Kerbela hey Kerbela…

“Ya Hüseyin”
“Ya Hasan”
“Ya Abbas”
“Ya Ali, ya Muhammed’’

Kerbela hey Kerbela…

08.09.2019

Muharrem Demirel