Kar yağıyor dışarıda…

Kuşlar, kediler, köpekler yiyecek ve sığınacak bir yer arıyor.

Epeyce soğuk da var.

Ama

Ben, sıcacık evimde olmama rağmen ısınamıyor, içimden gelen vicdani üşümeye engel olamıyorum.

Aklım hala daha biraz önce yanından geçerken bana titrek titrek ‘miyav’ diye seslenen kedi de...

Onu düşünüyorum.

***

Dayanamıyorum…

Bir elime yoğurt kabına konulmuş mamayı

Ve

Bir elime de içine donmaması için birkaç damla zeytinyağı damlattığım su kabı ile dışarı çıkıp, çam ağacının altına koyuyorum.

Ve

Sesleniyorum;

‘Gel pisi pisi…

***

Ürke ürke geliyor ama yanaşamıyor, bir iki adım uzaklaşıyorum.

Bir ses geliyor arkamdan;

‘Miyavv…’

Belki de teşekkür ediyor.

O içimden gelen üşümem, biraz geçer gibi oluyor.

Az da olsa ısınıyorum…

***

Her yerde kar var, hava da soğuk.

Ben ise evimizin neşesi ‘Fıstık’ ile beraber sıcacık evimdeyim.

Aklımda ise söyleyeninin kim olduğunu bilemediğim

Ve

İnsanlar için söylenilmiş bir söz;

‘Allah’ım

Bu soğukta dışarıda kalmış, bedeni üşüyeni de var, sıcak odada yüreği üşüyen de...

Sen ikisine de ferahlık ver Rabb’im...’

***

‘Hoca’ diyorum,’’ Bir tek sen misin sıcak oda da üşüyen…

İnanıyorum ki bu insanlar söylenmiş olan bu sözü, yaşayan her canlı için anlayacak

Sonra,

Kapının önüne çıkıp, Allah’ın sessiz kullarına da sahip çıkacak

Ve

‘SEN İKİSİNE DE FERAHLIK VER RABB’İM’ sözünü yaşayacak pek çok insan var’’diye düşünüyorum.

Mutlu oluyorum.

17.01.2021

Muharrem Demirel