Hoca aramaya gerek var mı?
Vefa...Vefaspor
Bir dönem liglerin tozunu attırırdı, şimdi nerelerde bilinmez.
Hüseyin Vefa...
“Tarihi Vefa Bozacısı”unvanını tırnakları ile kazıya kazıya aldı, Vefa Bozalarını marka yaptı.
Sonra...
Ölümü ile mirascıları birbirine düştü.
Yani Hüseyin Vefa, şimdi mezarında çekiyor cefa.
Varisleri ise sürüyor sefa.
Ama bizim vefa bu değil,
Bizim vefa
Yapılan iyilikleri unutmama, iyilikte bulunana daha fazlası ile karşılık verme anlamını taşıyormuş.
Vefa dan anlayanlara da vefakar deniyormuş..
Hele hele bireysel değil, toplumsal olarak algılandığında anlamı daha değerli oluyormuş.
Vefa demiştik değil mi
O zaman
Hareket alanının dar olduğu, telafisinin çok şeylere mal olacağı,
Hem maddi hem de manevi bir çöküntünün yaşanacağı bir anda,
“Gel” demişsin gelmiş.
Umutların tükendiği bir anda, umutları yeşertmiş,
Boluspor'u ligde tutmuş.
Kamuoyun da konuşulana göre, şimdi ne olmuş?
Acaba... Ya da tutar mı?
Ayıp olmaz mı?..
Bu takımın başına yeni bir hoca aramaya gerek var mı?
“Fırsat nazlı cilveli bir kadın gibidir. Bir kez kapıyı kapalı bulursa bir daha gelmez.
Diyor, Book mark.
O cilveli kadın Yılmaz Hocanın ayağına geldi, O da iyi değerlendirdi.
Eğer hareket alanı dar, telafisi güç olan bir zaman da bu takım Yılmaz Hoca ya verilmişse,
Ve istenilen başarıda elde edilmişse,
Artıları fazla ise,
Arkasına seyirci ve basın desteğini almış ise
Geniş hareket alanı olacak bir zamanda yapılacak en akıllı iş
Lige Yılmaz Hoca ile başlamak olmalıdır.
Boluspor'a pek çok isimli futbolcular, bu isimli futbolcuların başına da isimli hocalar getirilmiştir.
Ancak Boluspor istemiş olduğu sportif başarıya bir türlü gelememiştir.
Çünkü kulüp profesyonel bir anlayışla yönetilememiştir.
Ayrıca
Yöneticilerin kendilerine göre nedenleri olsa da;
Yeni sezona Yılmaz hoca ile başlanmaması durumunda,
Gelecek hocanın daha hazırlık maçlarından başlayarak,
En ufak olumsuzluklarda bile Yılmaz Hoca ismi taraftar ve basın tarafından seslendirilecek bundan da
Hoca ve yönetim oldukça rahatsız olacaktır.
“Yılmaz Hoca'yı çok mu seversin onun için mi yazdın?” Derseniz,
Derim ki; ben kendimle barışık insanım, dolayısıyla Allah adına herkesi severim.
Her yere de gider, inandığımı medeni insanlar gibi söylerim.
Ve haklının peşinden de giderim.
Peki, Yılmaz Hoca başarılı olur mu?
Haaa ! Onu da bilemem...
Ama bir şeyi bilirim; Elindeki takımı Türkiye şampiyonu yapmış, kendisine verilen son 7 maçlık dönemi başarılı bir şekilde geçirmiş,
İsmi başarısı ile büyümüş bir hocanın, kafalar da soru işaretleri bırakmaması için ne yapacağını,
Ve tüm samimiyetimle de
Kulübümüze sportif başarısının yanında kurumsal yapısına da katkı sağladığını görmek de isterim.
Kısacası;
Vefa...
Ama iyiliğe iyilikle karşılık vermek düşüncesinden daha ziyade
Yakalamış olduğu başarısına...