Çok şükür OPEL marka arabamız var, arabanın gideceği otoyollar da…

Ama

Arabamın kırmızı yanarak beni ikaz ettiği akaryakıt deposu da…

Yapılacak şey ne?

Doldurmak!

Çekiyorum, ŞHELL ya da OPED istasyonuna.

Görevli soruyor; ‘Dayı doldurayım mı?’

Yapılan muhteşem otoyollar sayesinde, yolculuk zamanının AZALDIĞI,

Ama

Akaryakıtın fiyatının durmadan ARTTIĞI gelince aklıma, korkarak diyorum ki;

Bu depo kaça DOLAR?’

***

Yarın bir gün gelir; kış kapı da…

Battaniyeye, yorgana sarılıp oturacak değiliz, doğalgazımız var ya.

Mecbur yakacağız.

Ama

Sıcacık bir ev de, insan gibi oturmanın karşılığında ödeyeceğim paralar geliverince de aklıma;

Ağustos sıcağında içim yanarken titremekle kalmaz,

Gözlerim de DOLAR.

***

Hastalarımız var,

Önce Allah’tan şifa, doktorlarımızdan umut, dostlardan dua umarlar.

Yaratan tamam, doktorlar tamam, dostlar tamam

Ama

Ya İLAÇ?

Düşündükçe;

İçim daralır, yanar.

Yine

Gözlerim DOLAR!

***

Düğünler yapılıyor, salonlar DOLAR mı diye düşünülmüyor.

Sağ olsunlar, eş dost hısım akraba gelirler, gönülleri hoş ederler, altınları takıp giderler.

Eeee!

Sonrası?

Sonrası geldilerse, gidilecek; altına altın ile cevap verilecek.

GRAM ALTIN’ın fiyatı gelince akıllara,

Yine

İçim yanar, gözlerim DOLAR, da DOLAR!

***

Hadi arabana binmezsin, akaryakıttan, elektrikten, doğalgazdan bir şekilde vazgeçersin.

De

Mutfaktan nasıl vazgeçeceksin.

Yani

Yiyecek lazım, beslenmemiz lazım.

Türk lirası olarak aldığın maaşla, pazar sepeti nasıl DOLAR?

Düşününce bunları

İçim yanar, gözlerim DOLAR da DOLAR!

***

Yazı yazmaya oturdum, konuyu da ‘DOLAR’ da buldum.

Vurdukça parmaklar marifeti ile bilgisayarın tuşlarına, arka arkaya dizildi satırlar.

Yani

‘Dolmaz mı?’ Diye bir derdim olmadı; yeter ki olsun bilgisayar.

Markası ister CASPER olsun, ister TOŞHİBA

Öyle de DOLAR, böyle de DOLAR.

***

Ne demiş Maliye ve Ekonomi Bakanımız Berat Albayrak;

‘Maaşını DOLAR ile mi alıyorsun?‘Dolar borcunuz mu var?’ Dolarla bir işiniz var mı?’

Sığır ve saman, yağ, şeker, soğan, sarımsak, patates, tohum, gübre,

Beyaz eşya, küçük ev aletleri, cep telefonu, incik boncuk,

Yani

Tırnaktan saça kadar daha pek çok şeyi ithal ettiğimizi, hepsinin karşılığının da DOLAR olduğunu hatırlayınca,

Ve

Sayın Albayrak’ın yukarıda ki cümlelerini duyup, saydıklarım ile yan yana koyunca,

Rahmetlik Müslüm Baba’nın,

‘Gecelerce sürer uykusuzluk bu
Bana gösterdiğin duygusuzluk bu
Tanrıya, kuluna sorumsuzluk bu
Gözlerim yaşlarla DOLAR her sabah’
şarkısı gelir aklıma

Memleketimin haline içim yanar, gözlerim DOLAR…

Ve de

Sorarım o Yüce Yaradan’a;

‘Ey Güzel Allah’ım, bu memleketin çilesi ne zaman DOLAR?

16.08.2020

Muharrem Demirel