Birader tamam da...
Televizyon seyrediyorum, baktım Başbakanımız Sayın Tayyip Erdoğan Bey...
Vatandaşa hitap ediyor.
Bir müzik sesi duydum,
Kulak kesildim… Ya bu DOMBIRA,
Bizim, yani Türk'lerin; kendini Türk hissedenlerin müziği.
Dikkatle baktım, arka fonda da;
“Ey Türk titre ve kendine dön.” diye başlayan o meşhur sözü aradım,
Bulamadım...
Bulamayınca da, sözleri değiştirilerek kullanılan bu dombıra ya, Rahmani değil, Şeytani baktım.
Çünkü dombıra, sadece iki telli bir çalgı değildir.
DOMBIRA' da...
Horasan Erleri,
Ardından…
Ahmet Yesevi ve Türkistan
Yansıması;
Malazgirt ve Alparslan…
Alp'liği Türklerden, Eren'liği ise İslam'dan…
Selçuklu ile iç içe geçmiş Türk ve İslam.
Ve Türklere vatan olan Anadolu var.
DOMBIRA' da...
Horasan dan Türkistan'dan gelip, mana âleminde koşanlar
Hacı Bektaş-i Veliler, Yunus Emreler, Hacı Bayram-ı Veliler, Hazret'i Mevlana'lar...
At sırtında ise
Kara Osmanlar, Sultan Muratlar, Fatih Sultan Mehmet Hanlar var.
Yurdumuzun doğusunu batısını, güneyini kuzeyini açarak,
Bizlere Türk-İslam ülkesi eyleyenler var.
DOMBIRA' da
Sevr antlaşması ile paramparça edilmiş
Türkiye var.
Ama o anda
Bir hilal uğruna tertemiz alnından vurularak şehit olmaya,
Mukaddes yüke; rütbe ve mal beklemeden hamallık yapmaya,
Talip olan Bedr'in Aslanları var,
Boynunu bükmüş olan İslam ve Türk'ün,
Türkiye Cumhuriyetini kuran Atatürk'ü var.
Bu dombıra müziğinin geldiği yer neresi? Ak Parti!
“Ya” dedim kendi kendime,”Ya parti yanlış, ya da müzik.”
Bu müziği sahiplenenler!
“Türk diye bir ırk yoktur.” diyerek,
Dağlardan taşlardan Ne mutlu Türk'üm diyene” sözünü, devlet dairelerinden T.C ibaresini silerek,
Bizleri aşağılamadınız mı?
Andımızı kaldırmadınız mı?
Bizleri, Necip Fazıl'ın
“Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!”demiş olduğu Sakarya Türküsü'ndeki gibi ga