Abi Sen Tanrı Dağı'na gittin mi?
Abi sen hiç Tanrı Dağ'ına gittin mi?
……..
Gitmemiştim…
Ama canım yanmadı desem de yalan olurdu.
Sen; ‘Tanrı Dağları kadar TÜRK' Hıra Dağları kadar MÜSLÜMANIZ!” de,
Oraları görme.
O görmüştü…
Kıymetli Kardeşim Avukat Sayın Erol Altıntaş'tan bahsediyorum.
Bir anlattı bir anlattı sormayın; dilinden ballar damladı.
Aha ta o zamandan beri oraları görmek için, içim bir kor misali yandı ha yandı…
Yıllarca Ötüken dedik, ‘Altaylardan Tuna'ya…' dedik,
Orhun'un kaynağından soğuk sular içtik,
Ozan Arif'ten;
“…Bulur bulmaz öpeceğim taşını
Çok özledim ekmeğini aşını
Esir Türklerimin gözün yaşını
Silmeden ölürsem ona yanarım…”
şarkısını dinledik.
Lakin Hopa'dan öteye gidemedik, oraları göremedik.
Ama.
“Oralarda Türk'ler var uzakta, gitmesek de, görmesek de; O yer bizim yerimizdir.” demiştik yıllarca.
“Esir Türk'lere Özgürlük” diyerek bağırmıştık hançerimizi yırtarca…
Müslüman'ın ayağının bir ucuna iğne batsa, diğerinin canı yanar.' Hadis-i Şerif'ini,
Müslüman Kardeşlerimiz için yaşamışsak bugün de yaşıyorsak;
Aynı duyguları o zamanlarda da Sovyet mezalimi altında inim inim inleyen soydaşlarımız için hissetmiştik.
Tanrı Dağları bir sevdaydı bizlerde, Onlar'ın dertleri ile dertlenmiş, hüzünleri ile hüzünlenmiştik.
O dönemlerde…
Bağırırken biz Kızılelma'ya hey Kızılelma'ya…”
Bazıları gittiler Amasya'ya, elma almaya.
Bakınca gelinen son noktaya,
Allah Rahmet eylesin bu uğurda tabutlukta yatan ve gönüllerimize bu ateşi düşüren son Başbuğ'a…
Biz gidemedik ama,Onlar gelmişlerdi