Çin'de ortaya çıkıp, tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkileyen yeni tip corona virüs ( Covid-19 )'un muhtemel olumsuz etkilerini önlemek amacı ile devlet büyüklerimizin "EVDE KAL" uyarıları çerçevesinde televizyon kanallarını gezerek vaktimizin bir bölümünü geçiriyorum.

Kanalları gezerken "Üç Arkadaş" filmi karşıma çıkıyor ve filmi seyretmeye dalıyorum. Üç Arkadaş filmi , 1971 yılında yönetmen Memduh Ün tarafından çekilen Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır, Halit Akçatepe ve Müşfik Kenter'in rol aldığı bir film. Biliyorsunuz ki filmlerin ana temaları, yaşandıkları zamanların birer aynasıdır.

Film de kör bir kız (Hülya KOÇYİĞİT), gazinolarda çiçek satarak yaşamını idame ettirmekte olan ve gece kalacağı yeri belli olmayan biri. Güvercinlere kader çektiren (Kadir İNANIR), boyacılık yapan (Halit AKÇATEPE) ve fotoğrafçılıkla ilgilenen (Müşfik KENTER) ise beraber hayatını sürdüren üç arkadaş. Bu üç arkadaş kör kıza yardım etmek istemektedirler. Gözlerinin açılması için kör kızın ameliyet olmaya ihtiyacı vardır ama ameliyat için para gereklidir. Bu üç arkadaş her yolu denerler ama ameliyat parasını bulamazlar. Güvercinlere kader çektiren ve boyacılık yapan iki arkadaş zengin birinden parayı zoraki alır ve ameliyat parasını bulur. Ameliyat sonrası kör kızın gözleri açılır ancak ameliyat parasını zorlayarak tamamlayan iki arkadaş cezalarını çekmek üzere cezaevinin yolunu tutarlar. Karşılıklı aramalar sonuç vermez. Cezaevi sonrası bu üç arkadaş zor hayatlarına devam etmektedir. Ancak ameliyat sonrası gözleri açılan kör kız, çiçek sattığı gazinoda as solist olmuş, ününe ün katmış, çok iyi bir yaşam süren biri haline gelmiştir. Kör kıza şöhret basamaklarını aralayan kişi ise as solist ile evlenmek istemesine rağmen hep olumsuz cevap ile karşılaşmaktadır. Ünü hızla yayılan bu as solist ise, üç arkadaşını bulabilmek ve geri kalan yaşantısını bu üç arkadaş ile sürdürme derdindedir. Şartlarını zorlayarak bu üç arkadaşı bulur ve bütün şan, şöhret ve iyi yaşantıyı terk edip üç arkadaşı ile doğal ortamda yaşamak üzere yeni hayatına merhaba der ve film sona erer.

Film sonrası kendi kendime sormaya başladım. Yıl 2020.

Acaba sonradan tanıştığı biri için hayatını zora sokabilecek kadar fedakarlık yapabilecek dost - arkadaş var mıdır ya da ne kadardır?

Kendi hayatlarını hiçe sayarak arkadaşı için her şeylerini fedâ eden, filmde olduğu gibi birileri bulundu diyelim. Şan, şöhret ve lüks yaşamı terk edip bu arkadaşları ile kader birlikteliği yapabilecek kaç vefakâr insan vardır aramızda?

Diyeceğiz ki biz bunları yapıyoruz. Bu gibi davranışları yapanlara selam olsun!!!

Zor zamanlardan geçtiğimiz, yarınımızın belli olmadığı şu günlerde, bu güzel davranışlarda birbirimizle yarışalım derim, ne dersiniz?

BİR OLMAK, İRİ OLMAK, DİRİ OLMAK DİLEĞİYLE...