Esmer Tenli…
Geçenlerde İnternet kafe de çalışan arkadaşıma uğramıştım, yanında bu günlerde Bolu'da sıkça gördüğümüz esmer” komşularımızdan biri vardı, adı Muhammet, eski Osmanlı eyaletinin, Bağdat vilayetinden. Sılada bırakıp geldiği akrabaları ile internet üzerinden görüşebilmek için diğer mülteciler gibi internet kafeye uğruyor sık sık.
İyi İngilizcesi ve çat pat konuşabildiği Türkçesi ile biraz sohbet etmeye çalıştım,
Selamün aleyküm hacı nasılsın? dedim, şükran dedi.
Boylu poslu, yüzü hep gülüyor, belki gerçekten sempatikliğinden, belkide sığınmacı olduğu ülkenin insanlarına sempatik görünme zorunluluğundan.
28 yaşında, Amerika yerle bir etmeden önce, Bağdat da otelde çalışıyormuş, babasını ‘coni'ler öldürmüş, anne hala Bağdat'ta diğer küçük kardeşleri ile birlikte.
Bağdat da artık hayır yok, mecbur terki diyar eylemiş, iyi İngilizcesine güveniyor ve işin en acısı da babasını öldürenlerin memleketine göçmen olarak başvurmuş, haber bekliyor.
Arkadaşım, iş bulabilir miyiz dedi, göçmenlik başvurusu sonuçlanana kadar çalışmak istiyormuş, part time full time fark etmezmiş, bakarız dedim.
Oturduk beraber, çay, kahve, yemek derken baya sohbet ettik, o arada aklıma geldi, Muhammet dedim; Saddam Hüseyin dönemi mi? Şimdiki dönem mi? Eliyle yakasını silkeleyerek, lanet olsun şimdiki dönme, Saddam varken biz güçlüydük, memleketimizdeydik, evimiz ailemiz vardı dedi, sonra hükümete aşırı muhalif olan arkadaşıma (muhalefet herkesin en tabii hakkıdır saygımız var), bak bu insanların en azından sığınacak Türkiye'si var, burada diledikleri gibi hoş görü ve ikram ile kalabiliyorlar, ya dedim biz; ülkemiz bu hale gelse nereye sığınacağız?
En yakın görünen Yunanistan, Bulgaristan veya Romanya, peki orda bize, bizim Iraklılara, Suriyelilere gösterdiğimiz hoşgörüyü gösterirler mi? (Bu sorunun cevabını okuyanlara bırakıyorum).
Bolu'da ana cadde ve sokaklarda Iraklı ve Suriyeli göçmenlere sıkça rastlamak mümkündür. Atalarının eski vilayetlerini, orada yaşayan insanları tanımayanlar, ‘teni' ve ‘siması' müsait olduğundan yapıştırıverdiler yaftayı, Bolu dağlarında El Kaide kampları olduğu haberi ile. Geçtiğimiz yaz başı dağ çileği, güz sonu ise kestane bulabilmek ümidi ile Bolu dağlarının önemli bir kısmını gezdim, ben görmedim de siz gördüyseniz bilmem.
Yaa işte, bir kere ülken yıkılmaya, liderin asılmaya görsün, göçtüğün yerde El Kaideci de olursun Hizbullahçı da, terörist de, esmer tenli de.
Kendinize yakıştıracağınız lakapları hazırladıktan sonra buyurunuz, darbe yapmakta, ADAM asmak da serbest.
Yaşlanıyoruz,
Yapılan araştırma sonuçlarına göre, yaş ortalaması ülke genelinde 30, bizde 34,8 olarak açıklanmış, tamda benim yaşım.
Bir şehri Üniversite, Turizm, Kültür, Spor şehri olarak hedeflendirirsen, üre