Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde kaldırılan Bütünleme Sınavları” ile alakalı başlatmış olduğumuz kamuoyu gündeminde birçok öğrenci ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi(CİMER) üzerinden de istek göndererek talebimizi Yükseköğretim Kurulu(YÖK) üzerinden ifade ettik.

Biz talebi ilettik ama talebi alanlar ne istediğimizi hiç mi hiç anlamamışlar. Bunu anlatmadan önce bütünleme sınavlarının yeniden getirilmesi ile alakalı olarak CİMER'e gönderdiğimiz başvurulara Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğünden gelen cevabı sizlerle paylaşayım. BAİBÜ Rektörlüğü cevabında şu ifadelere yer vermiş: Üniversitemizde daha önceden yapılmakta olan bütünleme sınavları, söz konusu sınavda da geçme oranının çok düşük olması sebebiyle gerek öğrenci başarısını artırmaya yönelik olarak ve gerekse birimlerimizden gelen bu yöndeki öneriler doğrultusunda senato kararıyla kaldırılmıştır. Benzer uygulamalar farklı Üniversitelerde de mevcut bulunmaktadır. Talebiniz bu aşamada karşılanamamakla birlikte benzer tüm talepler yeniden bir değerlendirme yapılması durumunda dikkate alınacaktır.”

Şimdi tek tek ele alalım cevabı. Öncelikle sevgili Rektörlük demiş ki bütünlemede başarı düşük. Körsünüz çünkü tabi başarı düşük olur! Bütünleme sınavlarında başarının düşük olmasını sadece ve sadece öğrenciye bağlamak büyük bir ahmaklık, büyük bir hata ve hezeyandır. Neden? Çünkü bütünleme sınavlarını bazı akademisyenlerimiz” kendine yük olarak görmekte, bu nedenle adeta sınavı yapmasak, rahatımı bozmasam” demektedir. Bunu bütünleme sınavlarının kaldırılmasının oylandığında yönetim kurulundaki birçok akademisyenin el kaldırmasından apaçık anlayabiliriz! Bu bazı akademisyenler bütünleme sınavlarında en kazık soruları sorup, kazık soru sormasa dahi öğrenciye hakettiği notu vermeyip öğrenciyi bile bile” sınavdan geçirmemektedir. Bunun ilk sebebi söylediğim gibi bütünleme sınavını kendine yük olarak görmesi, ikinci sebebi ise –hepsi değil- bazılarının yaz okulu açacak” olmasıdır. Bütünleme sınavına giren öğrencileri yaz okulunda alacağı parayı düşünerek dersten geçirmemeye uğraşmaktadırlar! Ancak ne yazık ki BAİBÜ yönetimleri başarısızlığın üstüne gitmek yerine üstünü kapatmak için uygulamalar içine girmiş ve adeta kör, sağır rolüne bürünmüştür.

Gelelim başarıyı artırmak ve birimlerden gelen önerilere… BAİBÜ yönetimleri maalesef başarısızlığı sadece öğrenciye bağlayarak büyük bir hatanın tam ortasına imza atmıştır. Bugün Rektörlüğün övündüğü öğrenci sayısının yüzde 10 ila yüzde 15'lik bir bölümü normal öğretim süresini aşmış öğrencilerdir. Ancak yönetim bu artık yıl öğrencilerini sanki normal öğretim süresi içinde sayarak üniversitenin nüfusu artıyor” diye karanlık” bir propaganda sürecine girmektedir. Başarı, öğrencileri dersten bırakmakla, onların hayatlarını şekillendirmeleri için gerek duydukları diplomaları onlara vermemek için uğraşmakla asla ve asla gelmeyecektir. Son yıllarda üniversitemizde yeni açılan bölümler, fakülteler olmasına rağmen üniversitemizi tercih eden öğrenci sayısının düşmesi bunu apaçık göstermektedir. Rektörlük 3 maymunu oynamak yerine sağduyu göstermeli ve bu kirli düzene son vermelidir. Üniversitemizde bazı idari ve akademik birimler bu başarısızlığın şekillenmesinde önemli bir rol üstlenmekte, ne yazık ki bazıları istikbal kaygısıyla her pisliği yapmaktadır. Bütünlemelerin kaldırılmasını isteyen birimler/kişiler üniversitelerin olmasının yegane sebebi olan öğrencileri kendilerine yük olarak görmektedir. Bu kişiler tespit edilerek gereken her şey yapılmalıdır.

Gelelim son kısma… Biz BAİBÜ öğrencilerinin bütünleme talebi ilk kaldırıldığı yıldan beridir var olan bir konudur. Ancak bu konuya kulak tıkayan, bu sese kulak vermeyen ve hatta bu sesi susturmaya çalışan gerek öğrenci temsilcileri gerek idari personel gerekse de akademisyenler bulunmaktadır. Tüm bunlara rağmen biz asla ve asla susmayacağız ve her defasında daha gür sesle bu talebi dile getireceğiz. Şimdi siz diyorsunuz ki talebiniz bu aşamada karşılanamamaktadır. Bu talep karşılanmadığı her zaman dilimi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinin başarısız gidişatını perçinleyecek ve Sayın Rektör Prof. Dr. Mustafa Alişarlı'nın düşlerinde gördüğü 2. Üniversiteyi” Bolu'ya hiçbir zaman kazandıramayacaktır. Sizler bu talebi yeniden değerlendirmediğiniz zaman olan yine Rahmetli büyüğümüz, Bolu'muzun babası, büyük hayırsever İzzet Baysal'ın en büyük eserine ve buna bağlı olarak yaşadığımız, doyduğumuz şehir olan Bolu'ya olacaktır.

Başarıyı artırmak için sorunların üstünü kapatmayı bırakıp, korkularınızla, gerçeklerle yüzleşmelisiniz. Yoksa lider değil sadece idareci olursunuz. Görevde bulunduğunuz bir buçuk yılda üniversitemize somut hiçbir katkı kazandıramamanız da bunun apaçık göstergesidir! Selametle…