Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde (AİBÜ) Kariyer Günleri kapsamında ‘Ziraat Mühendisliği'nde Kariyer' konulu panel düzenlendi. Moderatörlüğünü Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vahdettin Çiftçi'nin yaptığı panelde, ziraat alanında farklı mesleklerde ustalaşmış üç isim, Türkiye ve Dünya'da ziraatin geleceği ve iş imkanları konusunda öğrencileri aydınlattılar.

Panelde ilk konuşmayı yapan Bolca Hindi Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Erbayram, hindi üretimine nasıl başladığını anlattı; iş yaşamından örnekler vererek başarısız olduğu girişimlerini ve aldığı ret cevaplarını samimi bir dille paylaştı. Erbayram, Mademki Dünya hindi eti tüketiyor, biz de tüketebiliriz diye üretime başladık. Şu anda Temmuz ayında yıl başından 1.5 kat daha fazla hindi eti pazarlamamız var. 1995 yılında 25 tonluk satış yapan bu işletme bugün yılda 16 bin ton üretimi zorluyor. Burada söylemek istediğim araştırmanın önemi. Başarılı olabilmek için Dünya'daki gelişmelerden haberdar olunması gerekir. Lütfen pozitif olalım. 60 yıl önceye gitsem yine ziraatçi olurdum. Ben ümidini hiç eksik etmeyen bir ziraatçiyim. Başarılı olmak için bilgiye koşmak, araştırmak ve lisan öğrenmek lazım” diye konuştu.

“ZİRAATİN ÖNEMİ HİÇBİR ZAMAN AZALMAYACAK”

Kastamonu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyit Mehmet Şen ise, insanların sağlıklı beslenmeye gereksinimleri olduğu için ziraatin öneminin hiçbir zaman azalmayacağını vurgulayarak, Mesleğimizi icra ederken iyi insan olalım yeter. Fakülteyi donanımlı şekilde tamamlayacağız. Üniversite öğrencileri ve gençlik için zaman dinlenme zamanı değil, çalışma ve okuma zamanıdır. Benim boş zamanım olmaz, işim olmazsa canım sıkılır. Hiçbir şey bize altın kase içinde sunulmadı. Hiçbir şeyi kolay elde etmedik. Önümüzü kimse açmadı. Daha fazlasını sizler yapabilirsiniz. Mesleğinizde başarılı olursanız sizin önünüz sonuna kadar açıktır. Mesleğinizde en iyi olmayı hedefler ve bir de lisan öğrenirseniz Dünya'nın her yerinde iş bulabilirsiniz.” dedi.

Emekli Bürokrat Dr. Meftune Emiroğlu ise, insanlığın devamlılığının tarıma bağlı olduğunu vurgulayarak, 1980'lerde tarım geri kalmışlığın simgesi olarak görüldü. Oysa tarım artık sanayidir. Gelişmiş ülkeler Dünya'nın da en büyük tarım ülkeleri aynı zamanda. Tarım alt yapı yatırımları ülkeye yapılan yatırımdır ve meyveleri zaman içinde alınır. Türkiye tarım alanlarını derhal sit yapmalıdır. Çünkü toprak en büyük servettir.” diyerek açıkladı ve bu hayati mesleği icra edecek gençlere meslekle ilgili tavsiyelerde bulundu.

Panelin sonunda Rektör Vekili Prof. Dr. Mustafa Gençer, üç usta isme teşekkür plaketi ve çeşitli hediyeler takdim etti. Haber Merkezi