Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Kosova ziyareti dönüşü ülke gündemini değerlendirdi. Ülkedeki gergin havayı değerlendiren Başkan Yılmaz, Maalesef Türkiye çok basit siyasi münazaralarla, benim partim bir puan daha nasıl oy alabilir gibi basit münazaralarla bazılarının hedeflerinde oyuna geliyorlar ve ülkemizin geleceğini sıkıntıya sokacak davranışlar içerisinde bulunuyorlar” dedi.

HABER: ELİF ERDOĞAN

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Kosova'daki ziyaretinin ardından Türkiye'deki gergin havayı değerlendirdi. Yaşanan terör olayları ve alınan yeni kararlarla ilgili konuşan Başkan Yılmaz şunları söyledi;

“ÇOK GÜÇLÜ BİR ÜLKEYİZ”

“Türkiye Devleti son dönemde güçlü bir konuma geldi. Bunu Türkiye'nin dışına çıktığınızda hissediyorsunuz. Şuan gittiğimiz bölgelerdeki insanların da ifadesi şu; ‘Türkiye bizi kucaklıyor, Türkiye bugüne kadar bizi görmemişti, Türkiye'nin gücü bizim gücümüz demektir. Biz Türkiye'nin varlığı ile burada kendimizi varlıklı hissediyoruz'. Durum böyle iken Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen dış güçler Türkiye'nin önüne tuzaklar kuruyor. Ben hep ifade ediyorum, Cennet bir ülkeyi biz içerden, dışardan Cehenneme çevirmek için uğraşıyoruz. Biz aslında çok güçlü bir ülkeyiz, eğer biz daha da güçlü olursak Avrupa'nın içlerine, Çin seddine kadar ilgi alanımız var. Bu ilgi alanı ile irtibatımızı koparmak isteyen bütün güçler bize karşı mücadele ettiği gibi içimizde de onların bilerek veya bilmeyerek uzantısı pozisyonunda olanların yaptığı çalışmalar neticesinde ülkemizi zayıflatmaya çalışıyorlar.”

“BU COĞRAFYADA YAŞAMANIN BEDELİ VARDIR VE O BEDELİ ÖDÜYORUZ”

“Maalesef bulunduğumuz coğrafya riskli bir coğrafya. Bu coğrafyada yaşamanın bedeli vardır ve o bedeli ödüyoruz. Bu bedeli öderken de bana göre önemli olan Dünyanın ve Türkiye'nin geldiği noktayı sağlıklı kavrayıp, işi basit siyasi polemiklere sokmadan ülkenin geleceği ile ilgili sorumlu davranmak. Bu sorumluluğu hissedip, hissetmediğimiz konusunda sıkıntılarımız var. Tamamen siyasi dertler, siyaseten kazanç ve kayıba göre ülkenin dertlerine bakmak ülkeye sahip çıkmak anlamı taşımıyor. Siyaseten yok olabiliriz, her şeyimizi yitirebiliriz. Ama ülkemizi yitirmemek durumundayız. Çünkü bu ülke sadece bizi ilgilendiren bir coğrafya değil. Bizim birlikteliğimizin sağlanmaması için Amerika'sından Batısına kadar bütün güçler bir birliktelik içerisindeler ve bu birlikteliklerini sürdürürken de maalesef Türkiye'deki art niyetliler de dahil olmak üzere belki iyi niyetli insanlarımızı kullanıyorlar.”

“ÜLKEMİZİN GELECEĞİNİ SIKINTIYA SOKACAK DAVRANIŞLAR İÇERİSİNDE BULUNUYORLAR”

Türkiye uzun zamandır mümkün mertebe durağan bir politika izliyor. Ama bakıyor ki, iş rayından çıkıyor ve o zaman hareket etme ihtiyacını hissediyor. Suriye bir Almanya için önemli değil, ama o ölen insanların bizim akrabamız olduğu, dünkü coğrafyamız içinde birlikte yaşadığımızı aynı zamanda en uzun sınırımızın Suriye'de olduğunu ve Suriye'deki en ufak şeyin bizi ilgilendirdiğini biliyoruz. Burada olup bitenlerden bize ne diyemeyeceğimiz bir coğrafyada yaşıyoruz. Öyle olunca da istesek te istemesek de o coğrafya da yaşananlardan etkileniyoruz. Şöyle düşünün ki Avrupa'da küçük küçük 1 Milyon nüfuslu, 1,5 Milyon nüfuslu Devletler var. Bizim ülkemize gelen sadece Suriye'den yaklaşık 2 Milyon insan var. Avrupa'daki birçok Devletten daha fazla insana bakmakla yükümlü olduğumuzu ve bunun ne anlama geldiğini düşünürseniz Türkiye'nin sorumluluğunun, Türkiye'nin gelecek anlamdaki tavrının siyasetten çok daha üstün olması gerektiğini anlarsınız. Ama maalesef Türkiye çok basit siyasi münazaralarla, benim partim bir puan daha nasıl oy alabilir gibi basit münazaralarla bazılarının hedeflerinde oyuna geliyorlar ve ülkemizin geleceğini sıkıntıya sokacak davranışlar içerisinde bulunuyorlar. Türkiye geleceğe umutla bakabilmesi için kararlı olmak durumunda. İnşallah son alınan kararlar ve uygulamalar Türkiye'nin önünü açar, yoksa çok normal bir gündem içerisinde, normal bir coğrafyada, normal bir ülke olmadığımızın artık herkes tarafından bilinmesi lazım.”