Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, her hafta Çarşamba Günleri Köroğlu TV'de canlı olarak ekranlara gelen Mustafa Namdar'ın hazırlayıp sunduğu İzdüşüm programının konuğu oldu. Programda Namdar'ın sorularını cevaplayan Başkan Yılmaz belediye çalışmaları ve projelerden bahsetti. Program'da Gölcük'le ilgili de konuşan Başkan Yılmaz, Bolu'nun tabiatın kalbi olduğunu, Gölcük'ün ise Bolu'nun kalbi olduğunu ifade etti. Gölcük'le ilgili yapılacak çalışmalar ile ilgili de konuşan Başkan Yılmaz, Tabiatın kalbi olan Bolu'nun turizm kalbi ise Gölcük'tür. Çok küçük bir alan ama müthiş bir alan.”diye konuştu.

Her hafta Çarşamba günleri Ana haber bülteninden hemen sonra Köroğlu TV ekranlarında canlı olarak izleyicisi ile buluşan İzdüşüm programı bu hafta Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ı ağırladı. Programda, Mustafa Namdar'ın sorularını yanıtlayan Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, yürütülen çalışmalardan ve projelerinden bahsetti. Başkan Yılmaz, Bir siyasetçi, siyasette niçin olur? Hizmetkarlık yapmak için olur. Bize bu nasip oldu, Bolu Halkı da tensip etti biz bu hizmeti şerefle onurla taşıyoruz ve çalışıyoruz ve birikimimizi şehre yansıtmaya çalışıyoruz. Benim birikimimden %30'luk bir kısım kaldı ondan sonra bende bir şey yok. Ondan sonra, monoton bir yük olurum ben. Niye? Ben belediyecilik anlamındaki kafamdaki sistemi şehirde tamamladıktan sonra benim burada oturmam tekrar belediye başkanı olmam demek rutin işlere devam etme anlamına gelir. Bu benim kendime de saygısızlık etmem anlamına gelir, Bolu'ya da saygısızlık olur diye düşünüyorum. Siyasetle uğraşacak herkesin bir birikime kavuşmalarını arzu ederim. Bu birikimle hem belediye başkanı olabilirler, milletvekili olabilirler, siyasi parti başkanı yöneticisi olabilirler ama mutlaka birikimli olmalılar. Sırf belediye başkanı olmak için belediye başkanı olmayı ben biraz hafiflik olarak sayıyorum. Sırf milletvekili olmak için milletvekili olmayı da hafiflik sayıyorum. Yoksa bu tür adam bulmakta zorlanmazsınız. Çünkü ben belediye girişinde birçok belediye başkanının resimlerini görüyorum. Eğer hatırlanamıyorsa ben de hatırlanmayacak bir belediye başkanı olursam ben buraya yük olurum diye düşünüyorum.”diye konuştu.

“Tabiatın kalbi olan Bolu'nun turizm kalbi ise Gölcük'tür”

Bolu'nun turizm kenti olması için tabiatının en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Biz Bolu turizm kenti olacak diyoruz ve turizm kenti olması için Bolu'nun elinde tek bir materyal var o da doğası. Bu doğayı satacağız ve satarken de uygun fiyatla satacağız. Yani parası olmayan insanların Bolu'ya gelmesini pek istemiyoruz. Turizm açısından en fazla değer nasıl elde ediliyorsa onu elde etmeye çalışıyoruz. Bizim bunun için bir doğamız var, iki yer altı kaynaklarımız var, bir de yaylalarımız yani yine doğamız var. Biz Bolu'ya tabiatın kalbi diyoruz. Bunu tescil ediyoruz. Bundan sonra her şey tabiatın kalbi üzerinden gidecek. Tabiatın kalbi olan Bolu'nun turizm kalbi ise Gölcük'tür. Çok küçük bir alan ama müthiş bir alan. Şu an maalesef dünyayı tanımayan insanların turizmden anlamadığı ortada. Şu an Gölcük'te ne yapılıyor? Günü birlik turizm yapılıyor. Peki Bolu para kazanıyor mu? Millet hem Bolu'dan hem Bolu dışından giriyor oraya ve oraya kokudan girilemiyor. Çöpünü bırakan gidiyor. Bolu'yu ve Gölcük'ü bu halde bırakmak isteyen kafa yapısına şiddetle karşıyız. Böyle kafa yapılarından uzak durmak isteriz. Bugüne kadar dünyada böyle yerleri paraya çevirmek isteyen ne yapmış? Bunu izleyip bize fikir verecek adamları da baş tacı yaparız. Bugüne kadar bu tür insanlara çok az rastladık. Hatta yok denecek kadar az. Her şeye hayır demeyi Bolu sevgisi olarak algılayamayız. Gölcük'le ilgili şu anki hali ile ilgili TBMM'de konuşmalar yapıldı. Şu anda nereyi katlettik onu söyleyebilirler mi? Bu çalışmalardan da bakanlık ve bürokrasinin tedirgin olduğunu hatta en son bir toplantıda bölge müdürü bana, ‘Siz oraya bin kişilik otel yapacakmışsınız doğru mu?' Dedi. Ben de bölge müdürüne, ‘Orada bir otel yapılacaksa onayını kim verecek diye sordum, biz dedi. O zaman sizin probleminiz mi var diye sordum? Onayı siz verecekseniz ben oteli nasıl yapacağım dedim. Bu kadar ufuksuz adamlarla bir yürüyüş yapamayız. Orayı anca bir pislik yuvası ve koku kaynağı olarak tutabiliriz. Orada bir kafeterya var, bizden önce yapılmış orada ağaç var mı? Yok. Oraya 40 – 50 yataklı bir otel yapıldığında yüksekliği de fazla olmazsa bunun Gölcük'e bir zararı olur mu? Olmaz. Fikirsizlerin fikirleri ile konuşmak insanı rahatsız ediyor. Biz sadece Bolu'nun geleceği için fikir üretiyoruz ve onu planlamaya dahil etmeye çalışıyoruz. Biz orada şehirleşmek, orayı katletmek istemiyoruz. Bizim isteğimiz, insanlar oraya teleferikle çıksın ve aşağı inerken de kızakla insinler. O proje devam ediyor. Bunlar olduğunda millet bir aktivite yapmış olacak. Ben Gölcük'te konakladım diyecekler. Gölcük'te bir akşam konaklamanın da değeri 500 dolar olacak. Yani orası pislik halinde bırakılan bir yer değil, Bolu'ya para akmasının sağlayacak mekan olacak. Sadece Gölcük değil, Yedigöller, Abant, Seben Gölü böyle olacak. Doğayı satacağımız için doğayı mahvetmeyeceğiz, katletmeyeceğiz, katlettirmeyeceğiz o bizim esasımız olacak. Teleferik ve kayağı yapacağız, ama diğer yerde tapu bizim değil Orman Bakanlığı evet derse yapabileceğiz” şeklinde konuştu.

“Otopark problemini çözen ilk il olma iddiamız var”

Belediye meydanındaki projeler ile ilgili de konuşan Başkan Yılmaz sözlerine şöyle devam etti; Pazaryerinin toparlanması bizim arzu ettiğimiz şekilde biterse, Belediye önünü de toparlamaya çalışıyoruz. Artık avan projeler bitti, Anıtlarla görüşmeler devam ediyor. Belediye önü, arkasındaki binalar da yıkıldıktan sonra oradaki avan projeler bitmiş durumda. Köroğlu Otel de kalkınca oradaki alanda rahatlama olacak. O proje bittiğinde, zaten Kültür Park dediğimiz altını otopark olarak yaptığımız proje bitti. Dünyadaki birçok ilin henüz çözemediği problemi otopark problemidir. Otopark problemini tamamen çözen ilk belediye olma konusunda da iddiamız var. Onun için de şu an bin araçlık otoparkı bitirdik. Pazaryerinde de 1500 araçlık bir otopark projesine gireceğiz. Gazipaşa İlkokulunun orada da bir 700 araçlık bir otopark problemini çözecek bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bunlar bitince kent merkezinde otopark problemini çözmüş ilk il Bolu olacaktır diye düşünüyorum. Yeni yerleşim yerlerinde de binaların kendi iç bünyesinde çözmek için çalışıyoruz bunu yaparken de sıkıntılar yaşıyoruz. Otopark yapılıp da işlevsel olmayan yerlerle ilgili de ciddi araştırma ve soruşturmalar yapıyoruz. Bu konudaki hukuki mercilere başvurularımızı yapmaya da başladık”

“D-100 projesini hazırlayan arkadaşlarımız dışında kimse buna inanmadı”

Belediye Meclis üyeliği döneminde D-100 karayolunun trafiğe kapanması ile ilgili projeyi hazırladıklarında kimsenin buna inanmadığını fakat şu an projeyi bitirme aşamasına yaklaştıklarını ifade eden Başkan Yılmaz, Asıl önemli projelerden biri D-100'ü güneye almak. Bu proje Necdet Gören döneminde, benim de belediye meclis üyesi olduğum dönemde bizlerin yaptığı müşterek bir projedir. Bugünlük bir proje değildir. O gün projeyi yapan arkadaşlarımız dışında da kimse buna inanmamıştır. O arkadaşlarımızın arasından da ben belediye başkanı oldum. Meclis üyesi olduğum zamanlarda oluşan o projenin karayolları tarafından da onaylanmasını sağladık. Buna hala inanmayanlar var ama Başbakan geldiğinde bunu açıkladı. Başbakan bunu niye açıkladı derseniz, biz bunu Başbakan'a Bolu Belediyesi olarak tek bir talepte bulunduk o da D-100'ün güneye taşınması idi. Başbakan buraya geldiğinde D-100 güneyden geçecek dedi. Şu an bir terslik çıkmazsa, karayolları DPT'ye müracaat etti, yatırım programına alınması ile ilgili. Şu an Valimiz de müthiş bir gayret içinde. Bizim adımıza bakanlıklarda görüşmek üzere Ankara'ya gidiyor. Yatırım programında bu yıl D-100'ün bizim başladığımız yerden Karacasu yoluna kadar deplasesi bitmiş olacak. Hayal olan bir proje gerçeğe dönüşmüş olacak. Oradan sonraki 6 bin 150 metrelik kısmı için de istimlak konusunda mecbur kalacağız. Kim kalacak hem merkezi idare hem de belediye. Bu 20 yıllık bir birikimin neticesinde bu noktaya geldi. Biz bunu yaparsak 11 km'lik bir alan, 80 metre genişliğinde devasa bir alan şehrin tam ortasından geçen bir alan yeşil alan olacak ve şehir içi bir alan olacak. Bu kadar büyük yeşil alana sahip bir yer de dünyada yok. Biz bundan bahsederken ütopik bir şeyden bahsetmiyoruz. İnşallah bu resmi tamamlayacağız.”dedi.Haber Merkezi