AK Partili Belediyeler tarafından düzenlenen yetimlere yönelik iftar programına katılmak için Bolu'ya gelen Bakan Yazıcı, Bolu Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret etti.
Bakan Yazıcı, burada bakanlığının faaliyetleri, Torba Yasa içerisinde bulunan çalışmaları ve gümrük kapılarının son durumu hakkında geniş bilgi verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Yazıcı, "Türkiye'nin tarihinde ilk defa cumhurbaşkanını doğrudan doğru millet, araya hiç bir aracı koymadan sandığa gidip, en temel hakkı olan oy kullanmak hakkını kullanmak suretiyle seçecek. Bunun kıymetini bilelim" diye konuştu.
Yazıcı, Türkiye'nin bu noktaya kolay gelmediğini hatırlatarak, şunları söyledi: "Bunu da hiç bir zaman unutmayalım. Siyasi tarihimize dönüp baktığımız zaman gerçekten darbelerle doludur. Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep tartışmalı olmuştur. Açık, gizli müdahil unsurların rol üstlendiği platformlara dönüşmüştür. Bunun en yakınını 2007 yılında yaşadık. Mevcut cumhurbaşkanının görev süresi dolmuş, parlamento cumhurbaşkanı seçimi yapacaktı. Bu seçim daha önce neye göre yapılmışsa ona göre yapılacaktı. 1980 Anayasasına göre yapılmıştı. Bu anayasaya göre kimler seçilmişti. Rahmetli Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer. Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin anayasada hiç bir değişiklikte yapılmış değildi ve aynı kurallar uygulandı."
Cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihi anlamının büyük olduğunu aktaran Yazıcı, "İnsanların kazanımları, müntesabatları önemlidir. Biz bunlara modern dilde, ticaret dilinde referans diyoruz. Referansınız ne, yaptıklarınız ve yapacaklarınız ne. Bunlara bakacaksınız. Türkiye'nin geleceğine bakacaksınız. Ona göre 10 Ağustos tarihinde kararınızı yansıtacaksınız" dedi.
"TÜRKİYE'NİN COĞRAFİ KONUMU"
"Çok önemli bir coğrafyada yaşıyoruz" diyen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye önemli bir coğrafyada. Çevremizde önemli olaylar cereyan ediyor. Şu mübarek ramazan ayında Müslümanım diyenler insanlar kümeleşmiş birbirini kesiyor, katlediyor. Öyle bir ortam var. Türkiye bulunduğu coğrafya itibariyle olayların yaşandığı ülkelerle olan kardeşlik ve hukukunu da dikkate aldığımızda gücümüzü, dirayetimizi demokratik insanlığın değerleri bağlamında her zaman canlı ve zinde tutmalıyız."
Bakan Yazıcı, şöyle dedi: "Tavuk her yerde tavuktur. Horoz her yerde horozdur. Haklar ve kazanımlarda öyledir. Seçme, seçilme, kendi kaderini belirleme hakkı Fransa'da neyse Bağdat'ta, Şam'da, Kahire'de de, Ankara'da o olması lazım. Fransa, Berlin, Londra'da başka ama bu coğrafyada başkaysa o duruşta bir zafiyet ve hastalık var demektir. Bizim farkımız, Türkiye'nin farkı bu. Biz bu ülke halkı için ne istiyorsak, dünyada mazlum ülkelerin halkları için, dünyanın değişik coğrafyasında yaşayan ülke halkları içinde aynı şeyleri istiyoruz. Biz bunu dillendiriyoruz. Biz doğruya doğru, eğriye eğri diyen bir anlayış içerisindeyiz. Ramazan ayı diliyorum ki kan akmasının önlenmesine vesile olur."
"ÇÖZÜM SÜRECİ"
TBMM tarafından kabul edilen çözüm sürecine ilişkin 6 maddeden oluşan kanuna da değinen Yazıcı, bunun bir çerçeve niteliğinde olan önemli bir kanun olduğunu ifade etti.
"Biz bu projeyle kardeşliğimizi güçlendirmek ve yeniden ihya etmek istiyoruz" diyen Yazıcı, "İnsanların farklı mezhebe, farklı etniğe sahip olmaları o toplumun kültüren çoğunluğu ve zenginliğidir. Bunların hiç bir zaman yarışma, parçalanma vesilesi olmaması gerekli. Bazı insanlar, bazı uygulamaları gerekçe gösterip ayrışma alanlarını tahrik ediyorlarsa o aksi uygulamaları devre dışı bırakmalıyız" ifadesini kullandı.
Yazıcı, geçtiğimiz dönemlerdeki o aksi uygulamaların devre dışı bırakıldığını vurgulayarak, "Bir çok kelime söyl