Aradan 16 yıl geçti. 17 Ağustos depreminden bu yana geçen 16 yılda önlemler ve deprem bilinci konusunda hala bilinçlenmediğimizi gördük. DASK'ta birincilik elden bırakılmasa da mal canın yongasıdır diye düşünenlerin aslında pek de duyarlı olmadıkları ortaya çıktı.

HABER Merkezi

17 Ağustos'ta Gölcük'te olan deprem 12 Kasım'da da Düzce'yi vurdu ve 30 saniye sürerek pek çok ilin yanı sıra Ukrayna'dan da hissedildi. Depremde ölü sayısı 845, yaralı sayısı 4 bin 948, depremde hasar gören ve derhal yıkılması gereken bina sayısı 3 bin 395, yıkık ya da ağır hasarlı ev sayısı 12 bin 939, iş yeri sayısının ise 2 bin 450 olduğu tespit edildi.
DEPREMDEN DERS ALDIK MI?
17 Ağustos 1999'da Türkiye deprem bölgesi olduğu gerçeğiyle acı bir şekilde yüzleşti. Peki, 17 Ağustos depreminden bu yana geçen 16 yılda önlemler ve deprem bilinci konusunda ne kadar yol kat ettik?
O tarihten sonra ölü ve yaralı sayıları, verilen kayıplar ve hasarlar eksikleri tokat gibi yüze vurdu. Devletin organları yerelde harekete geçip, ilgili birimler oluşturdu ve duyarlılık çalışmaları başlatıldı. Depremden sonra, zorunlu deprem sigortası gibi bir takım düzenlemeler getirildi ve halkın bilinçlendirilmesi için çalışmalar yapıldı. Hayatımıza ‘kentsel dönüşüm' kavramı girdi.
MAL KIYMETLİ AMA CAN DEĞİL
Özellikle Bolu'da son yıllarda üst üste DASK'ta birincilik elden bırakılmasa da mal canın yongasıdır diye düşünenlerin aslında pek de duyarlı olmadıkları ortaya çıktı. Mal kıymetliydi ancak can o kadar da tatlı görünmüyordu.
Sokaktaki vatandaşa sorulan ‘Depremden ders aldık mı? Olası bir depreme hazır mısınız? Depreme karşı önlem aldınız mı?' soruları adeta havalı asılı kaldı. Vatandaş aradan geçen 16 yılda belli ki depremin acılarını sarmış hatta o günleri unutmuş ve sanki deprem olmayacakmış gibi hayatına devam etmekte. Yapılan röportajlarda evde alınması gereken basit önlemlerden, yapılması gereken hazırlıklardan bir çok vatandaşın bihaber olduğu ortaya çıktı. Pek çok vatandaş gereken hazırlıkları yapmadıklarını söyledi.

VATANDAŞ DEVLETE GÜVENİYOR
Günün tarihinden bile habersiz olan vatandaşlar, sorulan sorular üzerine depremi hatırlıyor ancak alınması gereken önlemleri almada yetersiz kaldığının kendisi de farkına varıyor. Belki bazıları hazırladıkları ufak tefek deprem çantaları olduğunu hatırlasa da soru sorulan vatandaşların çoğu depremin acımadan vurup geçebileceğini unutmuş durumda. Kim bilir belki de devletten bekliyor gereken hazırlıkların yapılmasını ve depremden devletin korumasını bekliyor.

AFAD DEPREME HAZIR GÖRÜNÜYOR
Devlet hazırlıklı görünüyor. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Hasan Erdoğan olası bir depreme son 16 yıldır ciddiyetle hazırlandıklarını belirtiyor.

Özellikle son iki yıldır üzerinde çalışılan TAMP projesinin olası bir depremde koordineyi iyi sağlayacağını belirten Erdoğan, Bolu Merkez ve ilçelerde halkın toplanacağı alanların da hazır olduğunu ifade ediyor. Valiliğe bağlı tüm kurum ve kuruluşlarla koordineli hareket edileceğini belirten Erdoğan, haberleşmenin kesilmesi durumunda dahi gerekli önlemlerin alındığını söylüyor.

Görülen o ki, vatandaş olası bir depremde gereken önlemleri devletin alması gerektiğini düşünerek hayatını devam ettiriyor.