Özel Fatma Hatun Hastanesi Göğüs Hastalıkları doktoru Uzm. Dr. Tekin Atak, Soylu Otelde düzenlenen programda Bolu'da görev yapan doktorlara uyku ve uyku hastalıklarını anlattı.

Soylu Otel Konferans Salonunda düzenlenen programa çok sayıda doktor katıldı. Hazırladığı sunumla doktorlara uyku hastalıkları hakkında bilgi veren Atak, yorgunluk, aşırı sinirlilik, yüksek tansiyon, depresyon, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, kontrol edilemeyen şişmanlama gibi sorunlarınız varsa; nedeni, sizin fark edemediğiniz uyku apnesi olabilir dedi ve devam etti; Tedavi edilmeyen uyku apnesi 10- 20 yıl içinde kalp hastalıkları da dahil olmak üzere yaşamı tehdit eden ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Günümüzde uyku apnesi özel cihaz ve yöntemlerle tedavi ediliyor. Özel Fatma Hatun Hastanesinde kurduğumuz uyku laboratuarı ile uyku apnesi sorunlarını tedavi edebiliyoruz.”

Hazırladığı sunumda sorularla uyku apnesinin diğer belirtilerini kendi kendinize test edilebileceğini belirten Atak, şu soruları sorarak doktorları test etti; Nefesinizin durduğu ya da iç çekme şeklinde düzensiz soluduğunuz eşinizin dikkatini çekti mi? Genellikle sabah yataktan yorgun mu uyanıyorsunuz? Gün içinde kendinizi aşırı yorgun, uykulu hissediyor musunuz? Enerjiniz ve motivasyonunuz azaldı mı? Cinsel arzularda azalma, isteksizlik oluyor mu? Konsantrasyonunuz azaldı mı? Kilolu musunuz ve kilo verememekten mi şikayet ediyorsunuz? Şiddetli horluyor musunuz?”

Atak, bu durumlardan herhangi birine evet diyorsanız , uykuapne riskinin büyük bir oranda var olduğunu söyledi. Uyku apnesinin ne olduğunu açıklayan Atak şu açıklamaları yaptı; Hayati sağlık sorunlarına neden olabilen uyku apnesinin belirtilerini hastanın kendisinin farketmesi zordur. Hasta genellikle uykudaki anormal durumlardan, eşi veya yakınlarının farketmesiyle haberdar olur.

DÜZENSİZ SOLUNUM

Uyku apnesinin en önemli belirtisi uykuda ani solunum duraklamaları, çok gürültülü horlamalar ve iç çekmelerdir. Normalde üst solunum yollarını kontrol eden kaslar (boğaz ve gırtlağı çevreleyen kaslar) uyku esnasında gevşerler. Eğer bu gevşeme çok fazla olursa üst solunum yolları daralır ve solunum esnasında giren çıkan havanın titreşimleriyle horlama” sesleri oluşur. Horlama , uykuda nefes almak için zorlu, sıkıntılı, solumanın çıkardığı seslerdir. Bazen de hava yolu uykuda tam tıkanır ve solunum geçici olarak kesilir. Bu durumuna apne” adı verilir. Solunum durması (apne) olayında en az nefesin 10 saniye kesilmesi ve nefes durmalarının saatte en az 5 defa tekrarlaması uyku apne hastalığı” olarak tarif edilir. Hastalar uykularında tekrarlayan nefes durmalarıyla adeta boğulurcasına uyuma çabalarlar. Her bir apne esnasında, oksijen düşer, beyinde ve kalpte stres oluşur. Her gece tekrarlayan bu durum yaşamınızı etkiler: uykunuzu bozar; sabah yorgun, sersem gibi, uykunuzu alamamış uyanırsınız, gün içinde genel yorgunluk, isteksizlik hissedersiniz, bu durumlar yaşam kalitenizi, iş hayatınızı, sosyal ilişkilerinizi etkiler.

SAĞLIĞINIZI TEHDİT EDEN ÇOK ÖNEMLİ RİSKLER

Son yapılan araştırmalar, horlama ve uyku apnesinin çok önemli bir çok hastalıkla ilişkili olduğunu göstermiştir Uyku apnesi tedavi edilmezse şu sorunlara yol açabilir: Düzensiz kalp atışları, kalp büyümesi, kalp krizi riskinin artması, yüksek tansiyon, inme, aşırı yorgunluk ve gündüz uyku hali, trafik kazaları(direksiyonda uyku gelmesi), cinsel arzuların azalması (iktidarsızlık), kontrol edilemeyen şişmanlama, uykuda terleme, sık çişe kalkma, aşırı sinirlilik, depresyon,canlılığınkaybolmasıuykuda ölüm”

“TEDAVİ EDİLMEMİŞ UYKU APNESİ YAŞAYANLARIN TRAFİK KAZASI OLASILIĞI ARTMAKTADIR”

Tedavi edilmemiş uyku apnesi yaşayanların trafik kazası olasılığı artmaktadır diyen Atak, Trafik ve iş kazaları OUAS'ın (obstrüktif uyku apnesendromu) sık görülen semptomlarından biri olan gündüz aşırı uyku hali nedeniyledir. OUAS' lı sürücülerin normal popülasyona kıyasla trafik kazasına sebep olma riskleri 2-7 kat fazladır. Bu nedenle maddi kayıp ile birlikte bireyin ve toplumun yaşamını direkt etkileyen bir halk sağlığı sorunudur. Uyku apne sendromunda, tekrarlayan uyku bölünmeleri ve hipoksemiler nedeni ile derin uykunun yaşanamaması sonucunda karar verme yeteneğinde azalma, hafızada zayıflama, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, dikkat azalması gibi kognitif işlevlerde bozukluk sık görülen belirtilerdir ve sıklıkla ağır dereceli uyku apne sendromları ile ilişkilidir. Uyku apnesendromulu hastalar, psikolojik açıdan kendilerini iyi ve mutlu hissetmediklerini, yorgun ve bitkin olduklarını ifade etmektedirler . Kişilik değişiklikleri, agressiflik,iritabilite, anksiyete, depresyon sıklıkla görülmektedir. Çalışmalarda OUAS' lıların %30'unda depresyon olduğu bildirilmiştir . Olguların yaklaşık yarısında, sabahları uyandıklarında genellikle ağırlık tarzında, alın bölgesinde daha belirgin, bazen başın tamamında baş ağrısı yakınması olmaktadır. Baş ağrılarının, uyku apnesendromunun ağırlığı ile doğru orantılı olduğu bildirilmektedir. Sabah baş ağrısının nedenleri; gece boyunca tekrarlayan kan oksijen düzeyinde düşme , kan karbondioksit düzeyinde artma , beyin kan akımında bozulmalar, sistemik kan basıncında artış, kafa içi kan basıncında artış, sık tekrarlayan uyku yüzeyelleşmeleri nedeni ile uyku bölünmeleri, yetersiz uyku, uyku sırasında oluşan anormal motor aktivitedir. Baş ağrısı kliniklerine başvuran hastalarda gece ve sabah baş ağrılarının sebebinin sıklıkla uyku apne sendromu olduğu bildirilmiştir” ifadelerine yer verdi.