Özel Çağsu Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Nurhayat Topal kaliteli yaşam için önce kaliteli uyku alınması gerektiğini belirterek son dönemde çok sık rastlanan uyku apnesi rahatsızlığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Kaliteli uykunun her şeyden önce sağlıklı bir yaşam sürmede çok önemli olduğunu belirten Topal, iyi bir uyku alındığının başlıca ölçüsünün sabah dinç uyanmak ve kişinin kendisini gün içinde zinde hissetmesi olarak tanımladı. Topal, uyku apnesinin solunum düzensizliklerine, bu düzensizliklerin de kişinin gece boyunca bazen kısmi bazen de tamamen uyanmasına sebep olduğuna dikkat çekti. Bu yarı ya da tam uyanıklık durumlarının hastanın derin ve kesintisiz uyku uyumasını engellediğinine vurgu yapan Topal, bu durumun ise da uykunun kalitesini bozduğunu ifade ederek, Gece boyu yaşanan uyanıklık durumları bazen hasta tarafından fark edilebilir. Bu durumda hasta gece sık sık uyanma, idarara çıkma veya uykusuzluk şikayeti ile bizlere başvurmaktadır. Bazen de gece içinde solunum düzensizliklerinin ortaya çıkardığı uyanıklıklar çok kısa sürmekte, 5-10 saniye süren bu uyanıklıklar hasta tarafından fark edilmemekte, bu kez de hasta yorgunluk ve gündüz uykululuk şikayeti ile hekime başvurmaktadır” diye konuştu. Topal, hastaların özellikle tıkayıcı uyku apnesi durumunda her solunum durmasının ardından 5-10 saniye süreyle bilinçsiz şekilde uyanarak solunum durmasını sonlandırdığını belirtti. Bu kısa süreli uyanıklıkların hasta tarafından hissedilmediğine dikkat çeken Topal, Uyku süreklilik kazanmadığından uykunun asıl dinlendirici olan derin uyku dönemlerine ulaşılması mümkün olmamaktadır. Böylece hasta farkında olmadan kalitesiz, yüzeyel ve kısa süreli uyanıklıklarla bölünmüş bir uyku uyumaktadır” şeklinde konuştu.

Topal, hastanın gece boyunca birkaç kez, bazen daha sık idrar yapma ihtiyacı duymasının, gece boyunca aşırı terlemesinin ve sabah kalktığında kendini yorgun ve uykulu hissetmesinin gece boyu aldığı kalitesiz uykunun göstergesi olduğuna vurgu yaparak, Yorgunluk bütün gün devam etmekte, hastaların çoğu gündüz fırsat buldukça uyumakta ya da uyuklamaktadır. Tüm bunlar hastaların gün boyu verimliliklerinin düşmesine, isteksiz, gergin ve sıkıntılı olmalarına yol açar” dedi. Hastalığın teşhisi hakkında da bilgiler veren Topal, şunları söyledi: Hastaya tüm gece uyku tetkiki yapılır. Bu tetkik sayesinde, beyne ulaşan mesaj dalgalarının durumu, dil, damak, göğüs, diyafram, boyun ve çevre kaslarındaki gerilim oranı, gözün hareketlerindeki değişiklik, uyanıkken yapılan solunuma göre uykudaki solunum hareketleri, kandaki oksijen düzeyi, horlama derecesi ölçülerek toplam verilere göre hastaya teşhis konur.”

Uyku apnesinin tedavisinin bazen sigara, içki, çeşitli uyku hapları ve sakinleştiricilerin bırakılması ile gerçekleşebileceğine değinen Topal, fazla kilosu olanların kilo vermesinin de tedavide etkisinin olacağını belirterek, Uyku apnesi olanlarda kullanılan standart tedavi CPAP'tır (continous positive airway pressure). Bir maskeyle hastaya devamlı olarak basınçlı hava verilir. Bu sayede havayolunun kapanmasını engeller. Etkin bir tedavi metodudur. Havayolunun devamını sağlayarak uyku sırasında kan oksijenini normal seviyelerde tutar” dedi. Topal, Özel Çağsu Hastanesinde uyku apnesi teşhis ve tedavisi için uyku bozuklukları merkezinde anlattığı şikayetlerle hastaneye başvuran hastalara uyku apnesi teşhisi ve tedavisi yapıldığını da sözlerine ekledi. Haber Merkezi