Feminist mi? Aman amaan erkek düşmanları… Bu kadar mı basit? Feminizm erkek düşmanlığı mı? Bir de bunu bazı kadınlar da söylüyor aklım almıyor… Tabii bir de feminizmi savunup ‘feministim' diyemeyenler var…

Kadının toplum içerisinde uğradığı haksızlığın farkında olup, toplumsal cinsiyet rollerinin dayatılmasını protesto eden, kadın erkek eşitliğini sonuna kadar savunanlar bile cümlelerinin sonunda ama…. ‘feminist' değilim diyorlar. İşte o an insanın içini bir hüzün kaplıyor... Bir kadın NEDEN feministim demekten sakınır? Hele de bazı erkekler ‘ biz de feministiz, bizi de mücadelenize katın' derken... Bu sorunun cevabını kendim veremediğim için en iyisi muhataplarına sorayım dedim. Ve oturup aramaya başladım kadın arkadaşlarımı… Sordum feminist misin? Değilsen neden?

En beklendik cevap en çok gelen cevap oldu:

-Ben erkek düşmanı değilim. Feministlerin çok katı kuralları var... Erkek arkadaşım var ve ben onu çok seviyorum.

-Biz erkeklere düşman değiliz ki... Erkekliğe, dayattığı ataerkilliğe düşmanız.

Sonra ‘ bana dokunmayan yılan bin yaşasın' hayat felsefesini ilke edinmiş arkadaşlarım varmış onu fark etim…

-Feminizmle ilgili ayrıntılı bir bilgim yok ve herhangi bir ‘ist' altında kendimi konumlandırmak istemiyorum.

-Feminizm senin bedenin hayatındır nasıl insanın kendisi ile ilgili ayrıntılı bir bilgisi olmaz ki? Feminizm sana dayatılan toplumsal cinsiyet rollerine protestondur.

Birisinden de evet ‘Ben Feministim' cevabı alamadım diye düşünürken aklıma Heidi Hartmann'ın ‘Marksizim ve feminizm'in Mutsuz evliliği' kitabı geldi. Koca Marks bile feminizme gereken önemi vermemişti. Ve hep düşünmüşümdür Marks mücadelesinde feminizmi ikinci plana atmasaydı daha başarılı bir sonuç elde eder miydi? Şimdi ki dünya ne kadar farklı olurdu... Bir umut sol görüşe sahip olan bir kadın arkadaşımı aradım…

-Feminizmi liberalizmin bir ürünü olduğunu düşünüyorum. Ve mücadelemizi böldüğünü düşünüyorum.

-Feminizm zaten kendi kendine haklı bir mücadele… Aksine feminizmi içselleştiremeyen her mücadele eksik kalacağı için amacına ulaşamayacaktır. Bu arada feminizm asla bir ideolojinin ürünü olamaz; çünkü feminizm kendi başına bir ideolojidir. Vee anladım ki... Bu evlilik hep mutsuz olarak kalacak sanırım...

Veee en saçma cevabı en sona sakladım…

-Feminist olan kadınlar hep çok çirkinler... Koca bulamadıkları için feminist olduklarını düşünüyorum ve nedense hepsinin lezbiyen olduğunu düşünüyorum. Ben ne çirkinim ne de lezbiyenim dolayısıyla feminist değilim.

-Dııııtt dıııttt dıt (telefonu kapattım.)

Aldığım cevaplar karşısında bazen, kızdım bazen sinirlendim, şaşırdım… Sonuç olarak, bazıları erkek arkadaşını seviyor, evlenip çoluk çocuğa karışmak istiyor... Bazıları belli bir sınıflandırmanın içinde kendini göremiyor, yaşayayım da boş dolu fark etmez diyor... Bazıları yoldaşları tarafından eleştirilme korkusuna kapılıyor... Yani kısacası kafalarının içindeki feminist profiline uygun olmadıkları için ‘ben feministim' diyemiyorlardı…

Ben toplumsal cinsiyetin bana dayattığı o kadın” değilim ve kadınların da toplumsal cinsiyette tanımlanan o kadın” olduğuna inanmıyorum. Tüm mücadelem o kadın”ı yeniden adlandırmak… Bunun için utanmıyorum, gururla söylüyorum: Ben bir feministim