CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 30 ilde seçim çalışması yapmasının vatana ihanet olacağını söyledi. Oran, Sana bu halk oy verdiyse, ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olduysan, bu halka hizmet etmek için seçilmiş olman lazım. Sen ne yapıyorsun? AKP rozetini takarım, 30 ile gidip ben AKP'ye oy isterim diyorsun. Böyle bir Cumhurbaşkanlığı olamaz. Bu tarafsızlık yeminini çiğnemek demektir. Bu Anayasal suç demektir, yemine ihanet demektir, bu vatana ihanet demektir. Bu kabul edilemez, böyle bir şey olamaz” dedi.

Türkiye'nin bir gerçek gündemi bir de sanal gündemi olduğunu söyleyen CHP'li Umut Oran, hükümetin oluşturduğu sanal gündemlerle gerçekleri gizlediği söyledi. Umut Oran, 12 yıllık iktidarın verilerinin ortada olduğunu belirterek denildiği gibi ‘İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün' sözünün aslını yansıtmadığını söyledi. 12 yıldır ekonomik olarak büyüdüğü söylenen Türkiye'nin bu 12 yıllık süreçte sadece yüzde 5'lik bir büyüme oranı kaydettiğini belirten Oran, 80'li yıllarda dahi daha fazla bir büyüme oranı gösterdiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarının ekonomiyi olumsuz etkilediğini söyleyen Oran, özel sektörün 186 milyar dolar borcu olduğunu belirterek, faiz lobisinin bizzat Erdoğan'ın kendisi olduğunu kaydetti. Oran,

“CUMHURBAŞKANI'NIN KONUŞMALARI EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”

“Nasıl bakarsak bakalım, o zamanlar darbeler oldu, koalisyonlar oldu, savaşlar vardı, petrol bir dolara indir doğal afetler yaşandı. Nasıl bakarsak bakalım o zamanların büyüme ortalaması ile son 12 yılın büyüme ortalaması kıyaslanamaz. O dönem daha iyi. İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün bir yalan. İşsizlik çift hanelerde, büyüyen bir ekonomide işsizlik sorunu olmaması lazımdır. Umudunu kesenlerle birlikte 5.5 milyon işsiz var. Muazzam bir işsiz ordumuz var. Borçlanma tam iki kat artmış. Şu an vatandaşın borcuna batık kredi borçlarına baktığınız zaman mesela 2002'de 4.3 milyar kredi borcu varmış, şu an kredi borcu 74.2 milyar lira. Batık krediler 43 kat artmış. Rakamlarla hiçbir şekilde bizim karşımızda savunabilecekleri ortaya koyabilecekleri bir şey yok. İster Başbakan, ister Cumhurbaşkanı, ister bakan, ister milletvekili, ister il başkanı hangi düzeyde olursa olsun, biz bu rakamlarla onları tuş ederiz. Rakamlar bunu böyle söylüyor, gerçek olan rakamlar. Rakamlar böyle olunca, halkın durumu böyle olunca sürekli bir gerilim politikası ve sürekli olarak da baktığınız zaman gündem değiştirme manipülasyonu ile karşı karşıya kalıyoruz. Ekonomi ile şunu da vurgulamak istiyorum. Dünyanın hiçbir yerinde seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, hükümet varken, Başbakan varken, ekonomi kurmayları varken sabah akşam, yatıp kalkıp faiz insin demez. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanı yatıyor kalkıyor, Merkez Bankası'na, ki bağımsız bir kuruluştur, Merkez Bankasını hedef gösteriyor, başkanını tehdit ediyor. Merkez Bankası Başkanına şantaj yapıyor. Açıkça hedef gösteriyor. Böyle bir şey olamaz. Bir Cumhurbaşkanı faiz insin diyemez, böyle bir yetkisi yok. Başbakan orada oturuyor. Ki Başbakan da diyemez, bağımsız bir kuruluş. Bu şekilde hedef göstererek, sürekli faiz insin diyemez. Son 10 günde faiz insin diyor, dolar fırlıyor, son 10 günde şirketler 18.7 milyar lira zarar ettiler. Sadece Erdoğan'ın faiz insin söylemleri yüzünden.

“BORÇ İKİYE KATLANDI”

Türkiye'nin borcu ikiye katlandı. Dış borcu da ikiye katlandı. Dış borcu şu anda Türkiye'nin 400 milyar dolar. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin dış borcu. AKP döneminde 400 milyar dolara çıktı. Dolar artarsa, Erdoğan faiz insin söylemlerine devam edip döviz yukarı çıkarsa ne oluyor? Dolardaki 1 kuruşluk artış bizim borcumuzu 4 milyar TL büyütüyor. Erdoğan her faiz insin dediği zaman döviz yukarı çıktıkça bizim bir kuruş artışımız Türkiye'nin yani hepimizin borcunu 4 milyar TL büyütüyor. Özel sektör borçlu, arkasında devlet güvencesi var. Diyor ki borç özel sektörün, benim borcum yok diyor. Hayır, özel sektörün borcu Türkiye Cumhuriyeti'nin borcu. Şu anda özel sektörün borcu 176 milyar dolar. Her faiz insin döviz çıksın noktasında özel sektörün borcunu 1.8 milyar TL arttırıyor. Erdoğan konuşmasa ekonomi daha rahat. Erdoğan her ağzını açtığında dolar çıkıyor ve insanlar borçlanıyor.

“FAİZ LOBİSİ BİZZAT KENDİSİ”

Faizin arkasında ne var, niye faiz insin diyor. Niye faiz lobisini ortaya koyuyor. Soralım bakalım, sen bu ülkede Cumhurbaşkanısın, Başbakanlık yaptın, MİT senin elinde, istihbarat senin elinde, devletin her kademesi senin elinde. Peki kimdir bu faiz lobisi? Çıkar ortaya o zaman açıkla faiz lobisini. Bir iddia ortaya koyuyor, Türkiye'de faiz lobisi var diyor. O zaman açıkla kimdir bu. Nasıl gördük, paralel mi, eşkenar mı, daire mi? Nedir bu faiz lobisi. Eğer açıklayamıyorsan, ortaya da sadece suni gündem yaratmak için sürekli faiz lobisi diyorsan, en büyük faiz lobicisi senin o zaman. Yılda 50 milyar dolar zaten faize biz para ödüyoruz. Bu ekonomiyi sıcak paraya mahkum eden sensin. Faiz lobisi kimdir sen açıklayamıyorsan, en büyük faiz lobisi sensin. Bu ülkeye de artık zarar verme konuşma. Ekonomiden sorumlu olanlar var. Bu ülkenin iyi kötü bir Başbakanlık koltuğunda oturan biri var. Senin işin değil, Anayasa'da yazmıyor, faizi enflasyonu sen yönetirsin diye yazmıyor.

“SAHTE GÜNDEM OLUŞTURULUYOR”

Halkın gündemi, vatandaşın gündemi farklı. Sürekli bir algı pompalaması yapıyor. Dün AKP'nin kontrolünde olan bir ajans, Anadolu Ajansı. Bir medya kuruluşu önemli bir ajans, Cumhuriyetle yaşıt. AKP ile ilgili şöyle bir haber geçti ajans. Diyor ki ajans. AKP iktidarı, üretici ile tüketici değil, aracının tefecinin kazandığı bir iktidar olmuştur diyor ajans. Bunu da örnekle destekliyor. Market fiyatlarında makas muazzam açılıyor diyor. Şöyle diyor yani üretici tarlada maydanozu 17 kuruşa satıyor. Rafta 92 kuruşa satılıyor diyor. Ziraat Odaları birliği başkanı da buna dikkat çekti. Olan vatandaşa, üreticiye tüketiciye oluyor dedi, vatandaşı mahvediyorsunuz dedi. Bu sabah vatandaştan maydanozu aldık 17 kuruşa, markete gidelim bakalım markette 92 kuruş. Kuru incirde %333 artış var. Her şeyde artış bu şekilde. Halkın gündemi bu, Türkiye'nin gerçekleri bu acı olan bu. Sürekli olarak gündem değiştirmek istemelerinin nedeni de bu.

“BU, VATANA İHANET DEMEKTİR”

Memleketin bir dünya sıkıntısı varken, gündem yaratıyorlar. Neymiş, Cumhurbaşkanı 30 ilde miting yapacakmış. Bunu konuşmak bile esasında doğru değil ama buna bir cevap vermek lazım. Böyle bir şey olabilir mi? Sen seçilmiş Cumhurbaşkanısın, geldin yemin ettin, Anayasa'da 104. maddede yazıyor zaten tarafsız olacağım dedin. Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefini koruyacağım dedin. Bu görevi tarafsız bir şekilde yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağım dedin. Sana bu halk oy verdiyse, ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı olduysan, bu halka hizmet etmek için seçilmiş olman lazım. Sen ne yapıyorsun? AKP rozetini takarım, 30 ile gidip ben AKP'ye oy isterin diyorsun. Böyle bir Cumhurbaşkanlığı olamaz. Bu tarafsızlık yeminini çiğnemek demektir. Bu Anayasal suç demektir, yemine ihanet demektir, bu vatana ihanet demektir. Bu kabul edilemez, böyle bir şey olamaz. Sen 12.sin senden önce 11 Cumhurbaşkanı vardı, senin partinden Cumhurbaşkanı olan böyle mi yaptı? Senin yanına gelip seçim mitinglerinde oy mu istedi. Partili Cumhurbaşkanları oldu, Sayın Gül, Sayın Demirel, Sayın Özal, onlar Cumhurbaşkanlığı makamını kendi partilerine partizanca davrandılar mı? Sen bu cesareti kimden alıyorsun? Yoksa bir şeyden mi korkuyorsun, yoksa AKP'nin oyu düşüyor diye mi korkuyorsun? AKP'nin oyu düşerse ben burada nasıl oturacağım diye mi korkuyorsun? Korkunun ecele faydası yok. Bunu yapamazsın. Göreceksiniz seçimlerde yine çatışma çıkacak.

BAŞBAKAN'I DA ELEŞTİRDİ

Ülkenin Başbakanı var. Tabi Başbakan derken şunu ortaya koymak lazım. Sayın Davutoğlu, Başbakan! Senin haberin var mı? Cumhurbaşkanının senin mitinglerini yapacağından. Sen mi onu görevlendirdin, böyle bir hakkın yetkin yok ama sen mi görevlendirdin? Yoksa sen yetersizsin de, Cumhurbaşkanı o yüzden mi mitinglere gidiyor. Sen niye bir şey söylemiyorsun. Sen, ‘Ben burada Başbakan mıyım? Korkuluk muyum? Diye soramıyor musun? Soramazsın.

“BAŞBAKAN DEDİĞİN MASAYA YUMRUĞUNU VURUR”

Şu aralar AKP'nin milletvekili listelerini maalesef 12. koltukta oturan kişi yapıyor. Şu anda Davutoğlu o listede var mı? Yok mu? Bunu bile bilmiyor. Bunu bilemediği için de ağzını açıp konuşamıyor. Bu ülkede bir Başbakan olsa masaya yumruğunu vurur, kardeşim bir dakika der, ben burada neyim der. Sen nasıl 30 ilde miting yapabilirsin der. AKP'nin genel başkanı ben miyim sen misin der”Haber Merkezi