Başbakan'ın ‘Milliyetçiliği ayaklar altına almışız' sözünü değerlendiren AK Parti İl Başkanı Ömer Sayın, Bizim Türklükten kastımız, Türklük bizim üst kimliğimizdir. Artık dünyanın her yerinde nereye giderseniz gidin Türk denildiği zaman ayakta saygıyla karşılanan bir millet haline geldik” dedi.
AK Parti'nin İl Danışma Meclisi toplantısında “Türkiye'de insanlar ilk kez Ak Parti döneminde, ‘Ne mutlu Türk'üm Diyene' sözünü gururla söyleyebilir hale geldiler” diyen Ömer Sayın, Başbakan Erdoğan'ın Mardin'deki konuşmasında Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız” sözlerini değerlendirdi.
Sayın şunları söyledi, Bizim toplumumuzu bir arada tutan önemli birleştirici unsurlar var. Bunların en başında bizim dinimiz inancımız gelir. İnanç platformunda biz milleti millet yapan önemli bir hamurdur bir tutkaldır o inancımız. Keza binlerce yıllık bir kültür birikimimiz var. Bunlar bu toplumu bir arada tutan değerlerdir. Şimdi eğer Türklüğü kavim olarak ortaya koyarsanız o zaman karşınıza Kürt çıkar karşınıza Laz çıkar karşınıza Gürcü çıkar birçok insan çıkar. Ancak Türklüğü bir üst kimlik olarak algıladığınız zaman bu toplumda yer alan bütün kavimleri bütün kökleri o çatı altında toplamanız gayet rahatlıkla mümkündür. Bizim Türklükten kastımız budur. Yani bir üst kimliktir Türklük.
Ak Parti sayesinde Türk parasının dünyanın her yerinde geçebilen bir para olduğunu belirten Sayın sözlerini şu şekilde sürdürdü, " Türk denildiği zaman ayakta saygıyla karşılanan bir millet haline geldik. Ben onu kastetmek istemiştim. Mesela toplumumuzda bir çok insan vardır. İnsanlarımız gerçekten yoğun bir şekilde hacca gidiyorlar umreye gidiyorlar. Daha evvelden biz hacca veya umreye gitmeden evvel gidip döviz bürolarında dolar alırdık yada mark alırdık o zamanlar. Sonra Euro almaya başladık ki oralarda para harcayabilelim diye. Ama bugün Suudi Arabistan'a gittiğiniz zaman dolar ya da mark ile alışveriş etmenize gerek yok. Türk parası ile çok rahat alışveriş edebiliyorsunuz. Ve üstelik Türk parası daha kıymetli orada dolar ve mark karşısında. Ben bunu anlatmaya çalışmıştım orada. Yoksa diğer anlamda baktığınız zaman Türklük bizim açımızdan bir üst kimliktir. Sayın başbakanımız ben her türlü milliyetçiliği reddediyorum derken kavimlerin birbirine üstünlüğünü reddediyorum diyen bir peygamberin ümmetiyiz biz onu kastederek söylemişti orada. Çünkü peygamber efendimiz veda hutbesinde bunu çok açık ve net bir dille 100 bin sahabeye söylemişti. Yani milliyetçiliğin her türlüsü ayaklarımın altındadır. Arabın kürde, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur demiştir. Bizim anladığımız benim için üstünlük sadece ve sadece insanı insan yapan değerlere daha çok sahip olan Müslümanı Müslüman yapan değerlere daha çok sahip olan Allah'a daha çok bağlı olan insanların birbirlerine karşı üstünlüğü bahsedebilir. Yoksa anasında Kürt doğmuş anasında Türk doğmuş insanın birbirine karşı üstünlüğünden bahsedilemez. Neticede biz hiçbirimizi Allah'a sipariş etmedik. Allah bize lütfetti bir Müslüman coğrafyada Müslüman olarak yarattı. Bu bizim için büyük bir nimettir diyorum. Büyük bir lütuftur. Yoksa beni isteseydi Afrika'daki bir kabilede zenci olarak da yaratabilirdi. O zaman ben aşağılanmış bir ırkıma sahip olacaktım. Benim için ırkların birbirine karşı bir üstünlüğü yoktur kesinlikle.”