Türk Ocakları Bolu Şube Başkanı Hamdi Zenginbal Çin'in zulmüne uğrayan Doğu Türkistan halkının medet çığlıklarına duyarsız kalınmaması gerektiğini söyledi.

Türk Ocakları Bolu Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hamdi Zenginbal yaptığı basın açıklaması ile Çin'in Doğu Türkistan halkına yaptığı zulmü kınadı ve buna sessiz kalınmaması gerektiğini söyledi. Zenginbal açıklamsında şunları kaydetti:

“66 YILDIR ÇİN İŞGALİNDELER”

“Turanın öksüz vatanı Doğu Türkistan 66 yıldır Çin işgali altındadır. Bugün Doğu Türkistan Türklüğün Kerbela'sı'dır. Bağrımızın yarası yüreğimizin yangınıdır. Zulüm içinde inleyen mazlumların vatanıdır. Yıllardır artarak devam eden baskıların dayanılmaz bir hal aldığı bu coğrafyada soydaşlarımızın medet” çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Onların sesine ses verilmelidir.

“UYGUR TÜRKÜ KATLEDİLİYOR”

Maalesef Ramazan ayında Çin Hükümetince yasaklar şiddetlenmiş ve Müslüman Uygur Türkleri ciddi baskılara maruz kalmıştır. Çin devleti Uygur Türklerine oruç tutmayı, topluca namaz kılmayı, Kur'an-ı Kerim bulundurmayı yasaklamıştır. Pekin yönetimi özellikle öğrenci ve devlet memurlarının oruç tutmasına yasak getirmiştir. Sincan bölgesinde okullara ve idari binalara asılan genelgelerde öğrencilerin beden sağlıklarını korumaları adına onların oruç tutmaları yasaklanmıştır. Yasaklarla birlikte öğrencilere zorla oruçlarını bozdurma, ibadet yapanları tutuklama gibi eylemlere girişmiştir. Bu minvalde yaşanan olaylardan birinde, 22 Haziran 2015 tarihinde 28 Uygur Türkü Çin polisince katledilmiştir. Son günlerde de yine 10 Uygur Türkünün katledildiği haberleri bölgeden gelmektedir. Gelişmeleri kaygıyla izliyoruz. İnsanlık dışı uygulamaların bir an önce sona ermesini temenni ediyoruz.

“İNSAN HAKLARI TÜRK'E GELİNCE ANLAMINI YİTİRİYOR”

İnsan hakları palavralarının iş Müslüman Türk'e geldiğinde anlamını yitirdiği günleri yaşıyoruz. Doğu Türkistan'da Uygur Türklerinin dini vecibeleri yasaklanmıştır. Çin, oruç tutmayı, camilerde namaz kılmayı suç saymaktadır. Uygur erkeklerinin sakal bırakması ve kadınların başörtüsü takması yasaklanmıştır. Abdülkerim Satuk Buğra Han'ın Kaşgarlı Mahmut'un yurdu kafir elinde inim inim inlemektedir. Çin geçmişte yaptığı gibi iyi ve bilge kimselere hayat hakkı tanımamaktadır. Uygur kardeşlerimiz temel insani haklarından mahrum bırakılmaktadır. Senelerdir uygulanan asimilasyon politikaları artık katliam boyutuna taşınmıştır. Üzülerek söylüyorum ki sözde insan hakları savunucuları kör, sağır ve dilsiz kesilmişlerdir. Mesele Türk düşmanlığı olduğunda güya demokrasi adına dünyayı ayağa kaldıranlar köşelerine çekilmişlerdir. Hasımlarımızın kinlerini kusmalarına şaşılmamalıdır.

“HESAP SORULACAKTIR”

Bizler Türk milliyetçileri olarak, Anadolu Türklüğü olarak Uygur Türkleriyle olan hısımlık hukukumuzun sonuna dek arkasında olacağız. Son nefesimize dek özgür Türkistan diye haykıracağız. Çin yönetimi bugün yaptıklarının yarın hesabının sorulmayacağını sanıyorsa büyük yanılgı içindedir. Tarih tekerrürden ibarettir. Çinliler geçmişte de Türkleri sindirmek her türlü desise, hile ve kahpeliği