Bolu Türk Ocağı Başkanı Zenginbal üniversitelerde yaşanan olayların karşıt görüşlü öğrencilerin çatışması şeklinde lanse edilmesinden çok daha ciddi olduğunu söyleyerek bir an önce önlem alınması gerektiğini belirtti. Zenginbal Aksi takdirde daha büyük, önlenmesi daha güç kargaşalar bizleri beklemektedir” dedi.

Üniversitelerde çıkan öğrenci olayları hakkında konuşan Bolu Türk Ocakları Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hamdi Zenginbal çıkan olayların, karşıt görüşlü öğrencilerin çıkardığı olaylar olarak gösterilmesinden çok daha ciddi olduğunu belirterek güvenlik güçlerinin öğrencilere değil, bölücü örgütü mensuplarına karşı tedbir almaları gerektiğini kaydetti.Türk Ocakları Bolu Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hamdi Zenginbal yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

HOŞ KARŞILAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR

Son günlerde kamuoyundan edindiğimiz bilgilere göre üniversitelerimizde tescilli terör örgütü mensuplarının öğrenci topluluğu adı altında gösterilerde bulunduklarına şahit olmaktayız. Bir çok üniversitede bunun bir örneğine şahit olduk. Bir grup öğrenci kılıklı militanlar ellerinde Sur'da Cizre'de süren operasyonları ‘canilik' olarak takdim eden, ‘katil devlet' yazan afiş ve pankartlarla yürüyüşe geçmiştir. Daha dün Türk milletinin üç evladı şehit olmuşken, bu gün bile 4 polis kardeşimiz yaralanmışken üniversite kampüslerinde ölçüsüzce boy gösterenleri hoş karşılamak mümkün değildir. Özellikle son altı aydır ülkemizde milli hassasiyet oldukça yüksek seyretmektedir. Ülkemizdeki mevcut bu hassasiyete paralel olarak şehitlerimizin acısını yüreğinde taşıyan, milli duyarlılığı hassas vatan sevdalısı gençlerimiz protestolara sessiz kalmayarak karşılık vermektedirler. Görünen odur ki dağda, mezrada ve şehirde hareket alanı bulamayan örgüt kendisine kamuoyu desteği aramakta ve taraftar gurubumu genişletmek istemektedir.

YÜRÜYÜŞ VE AÇIKLAMAYA YAPMAYA İMKAN VERMEZ

Protestolarında ‘katil devlet' diye bağıran bölücü örgüt mensupları devletin polisinin himayesini üniversitelerden uzaklaştırmak istemektedir. Türkiye Devleti hukukunun üniversite kampüslerinde geçerli olamayacağı gibi bir algı oluşturmak istemektedirler. Bunun önüne mutlaka geçilmelidir. Bu nedenle devletimize ‘katil', güvenlik güçlerimize ‘tetikçi' diyen anlayışın demokrasi adına pazarlanmasına, büyütülerek genişletilmesine asla izin verilmemelidir. Yöre insanımıza hayatı dar edenler, başkalarının evlerini mevzi haline getirenler, akşam saatlerinde evlerin dış kapısının açık olmasını isteyip buna karşı direnenleri acımasız şekilde cezalandıranlar ve her şeyden önemlisi insanların yaşam hakkını elinden alanlar ile onları destekleyenler hangi demokrasiden bahsedebilirler. Vatan bütünlüğüne kastedenler, kendince öz yönetim, özerlik ilan edenler bu ülkenin demokratik düzeyini tartışmaya hakkı yoktur. Hem elinize silah alıp hendek kazıp bomba patlatacaksınız hem de demokrasiden bahsedeceksiniz. Dünyanın hiçbir yerinde devlete başkaldıran eli kanlı terör örgütlerine ve onun yandaşlarına, fikirlerini demokrasi adına, ifade özgürlüğü adına yürüyüş ve açıklamaya yapmaya imkan vermez.

“DURUM KARŞIT GÖRÜŞLÜ ÖĞRENCİLERİN ÇATIŞMASINDANÇOK DAHA CİDDİDİR”

Büyük Türk Milletinin vergileriyle tesis edilen üniversitelerimizde huzuru bozmaya, çatışma ortamı tesis edip eğitim ve öğretimi sabote etmeye kimsenin hakkı yoktur. Böyle bir işe kalkışan kişi ve gruplara asla geçit verilmemelidir. Özellikle her gün şehit haberleriyle kavrulduğumuz bu günlerde bölücü örgüte ve onun cani yöneticilerine sempati halkası oluşturmaya kalkanlar karşılarında ‘Söz konusu Vatansa Gerisi Teferruat' ülküsüyle yola düşenleri bulacaklardır. Güvenlik güçlerimiz üniversitelerde kavgayı ayırmak yerine çatışmaya neden olan bölücü örgüt mensuplarına karşı tedbir almalıdır. Aksi takdirde daha büyük, önlenmesi daha güç kargaşalar bizleri beklemektedir. Durum ‘karşıt görüşlü öğrenciler çatıştı' klişesiyle açıklanamayacak ölçüde ciddidir” Köroğlu