İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Okul İdarecileri'ne yönelik değişikliklere Türk Eğitim Sen Bolu Şubesi'nden sert tepki geldi. Sendika üyeleri İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek, yapılan değişikliklerle idareci kıyımı yapıldığını iddia ettiler. İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sendika üyeleri ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne seslenen Sendika Başkanı Hüsnü Yaman, Bir ilçe milli eğitim müdürü ya da ilçe milli eğitim şube müdürünün, okul müdürünün yöneticilik vasıflarına sahip olup olmadığını bilmesi mümkün değildir. Üstelik 2-3 aydır şube müdürlüğü koltuğunda oturanlar, bu okul müdürleri ile hiç çalışmadan neye göre değerlendirme yapmıştır? Çok açık söylüyoruz ki; değerlendirmeler objektif değildir, siyasidir, usulsüzdür” ifadelerini kullandı.

Türk Eğitim Sen Bolu Şubesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Perşembe günü açıklanan idareci değişikliklerine tepki geldi. Sendika üyeleri Cuma Günü İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelerek, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü yapılan atamalar nedeniyle protesto ettiler. Sendika üyeleri adına açıklamalarda bulunan Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman şu ifadeleri kullandı;

Okul yöneticilerini değerlendirme süreci sona erdi, okul müdürlerinin puanları açıklandı. Bilindiği gibi görev süresi uzatılacak müdürler; ilçe mili eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim şube müdürleri, öğretmenler, okul aile birliği başkanı ve başkan yardımcısı ile öğrenci meclisi başkanı tarafından değerlendirildi.

“ENDİŞELERİMİZDE HAKLI OLDUĞUMUZU BİR KEZ DAHA GÖRDÜK”

Değerlendirmeye etki eden puanlar çok önemliydi. Bu noktada puanlamaya dair ciddi endişelerimiz de vardı. Zira en kıdemli ve en kıdemsiz öğretmenin değerlendirmesi (aritmetik ortalaması) 10 puan, öğretmenler kurulunca seçilecek iki öğretmenin değerlendirmesi (aritmetik ortalaması) 10 puan, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısının değerlendirmesi (aritmetik ortalaması) 10 puan, öğrenci meclis başkanının değerlendirmesi 10 puan iken; ilçe milli eğitim müdürünün değerlendirmesi 25 puan, insan kaynaklarından sorumlu ilçe milli eğitim şube müdürünün değerlendirmesi 20 puan, değerlendirilecek eğitim kurumundan ilçe milli eğitim şube müdürünün değerlendirmesi 15 puan idi. Böyle bir değerlendirmenin büyük bir hata olacağını, öğretmenlerin, öğrencinin, velinin sadece göstermelik etkisinin olacağını, asıl değerlendirmeyi büyük bir kısmının hak ederek o makamlara gelmediğini bildiğimiz siyasetin ve yandaş bürokrasinin kumandası altında olan kişilerin yapacağını açıklamıştık. Nitekim endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gördük.

“75 PUAN ALMALARI SAĞLANARAK, GÖREV SÜRELERİ UZATILMIŞTIR”

Değerlendirme sonuçlarına göre; torpili olan, iktidara yakın duran, malum sendikaya üye olan okul yöneticilerine yüksek puan verilmiştir. Öğretmen, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısı, öğrenci değerlendirmesinden tam puan ya da yüksek puan alan okul yöneticilerinin büyük bir kısmı her ne hikmetse ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürlerinden çok düşük puanlar almıştır. Bunun tersi de yaşanmış, mesai arkadaşlarından düşük puanlar alanlara da- şayet yandaş ise- ilçe milli eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim şube müdürleri tarafından yüksek puanlar verilmiş, bu kişilerin 75 puan almaları sağlanarak, görev süreleri uzatılmıştır.

“ÇATIŞMALARA YOL AÇACAKTIR”

20-25 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış ve bu yöneticilerin görevine son verilmiştir. Bu durum eğitimde büyük infiale, kutuplaşmalara, çatışmalara yol açacaktır. Okul yöneticiliği koltuğunda artık hak eden değil; torpili olan, kişisel ilişkilerini kullanan, siyasi ve ideolojik davrananlar oturacaktır.

“DEĞERLENDİRMELER OBJEKTİF DEĞİLDİR, SİYASİDİR”

Herkes takdir eder ki; bir ilçe milli eğitim müdürü ya da ilçe milli eğitim şube müdürünün, okul müdürünün yöneticilik vasıflarına sahip olup olmadığını bilmesi mümkün değildir. Üstelik 2-3 aydır şube müdürlüğü koltuğunda oturanlar, bu okul müdürleri ile hiç çalışmadan neye göre değerlendirme yapmıştır? Çok açık söylüyoruz ki; değerlendirmeler objektif değildir, siyasidir, usulsüzdür.

“MİLLİ EĞİTİMDE, KADROLAŞMA OPERASYONU YAPILMAKTADIR”

Milli eğitimde kadrolaşma operasyonu yapılmaktadır. Eğitimin her hücresinde kendi adamlarını görmek isteyen, kilit noktalara yandaşlarını getirmeyi hedefleyenler kapalı kapılar ardında iş çevirmiştir. Benden olmayanı yok edeceğim” düsturuyla hareket edenler, farklı düşünenlere yaşama hakkı tanımamaya ant içmiştir. İş bilmeyen, emeği ve alın teri ile değil, siyasi hesaplarla, sendikal tercihleri nedeniyle makamlara getirilen okul yöneticileri devri başlamıştır. Okullar bir kısmı emir kulları tarafından yönetilecektir. Okullar siyasi iktidardan icazet alanların cenneti haline gelecektir. Okullar beceriksiz, yönetme kabiliyetinden yoksun kişilere emanet edilecektir.

MEB Yasası zaten kazanılmış hakları ve sosyal statüleri yok eden bir yasadır. Bu yasanın akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği'nin de ucube olduğunu ilan etmiş, yönetmelikte yer alan hususların eğitim hayatımızda ciddi bir kaosa yol açacağını belirtmiştik. Hukuku yerle bir eden, kazanılmış hakları bir gecede insanların ellerinden alan bu yasa ve yasanın getirdikleri Türk milli eğitim tarihi için utanç vesikasıdır.

“TÜRK EĞİTİM-SEN BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAKTIR”

Herkes emin olmalıdır ki; Türk Eğitim-Sen bu işin peşini bırakmayacaktır. Sendikamız, her türlü hukuki yola başvuracak, yanlı davranan ve tetikçilik yapan ilçe milli eğitim müdürlerini, ilçe milli eğitim şube müdürlerini tespit ederek, haklarında suç duyurusunda bulunacaktır. Bu makamlar kimsenin orta malı değildir. Kişiye özel davranan, arkası sağlam olanı koruyan, milimetrik hesaplarla yandaş ordusu kurmaya heveslenenler yargı önünde hesap verecektir.

“OKUL MÜDÜRLERİMİZ, HAKLARINI HUKUK ÖNÜNDE ARAMALIDIR”

Tüm okul yöneticilerimiz bilmelidir ki; gerekçesi olmadan verilen her puan hukuka aykırıdır. Bu noktada yapılan değerlendirmede görev süresi uzatılmayan okul müdürlerimiz, haklarını hukuk önünde aramalıdır. Yapılacak şey şudur: Görev süresi uzatılmayan okul müdürleri bu işlemin tebliği veya öğrenilmesi ile birlikte dava açma süresi olan 60 gün içinde iptal davası açabilecektir. İptal davası açma süresi içerisinde Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde değerlendirme formunun istenilmesi açılacak davanın gerekçelendirilmesi için büyük önem arz etmektedir. Sendikamız da bu konuda her türlü hukuki desteği sağlayacaktır.

Ayrıca Türk Eğitim-Sen'in eylemlilik süreci de devam edecektir. Bugün İl Milli Eğitim Müdürlükleri önünde yaptığımız bu eylem dozu artarak devam edecektir. Gerekirse Türkiye'yi eylem alanına çevireceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. 76 bin okul yöneticisinin hakkını gasp ettirmeyeceğiz, haksızlık yapanlara, usulsüz uygulamalarla insanların hayatını cehenneme çevirenlere bunun hesabını en ağır şekilde soracağız. Biz, hakları gaspedilen arkadaşlarımız adına Şu mübarek Cuma gününde hakkımızı helal etmiyoruz. Sizleri musalla taşında bile rahat yatırmayacağız. Siz değerlendirme yoksunları yarın sokağa çıkınca hakkını gaspettiğiniz arkadaşlarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Nasıl insan içine içine çıkacaksınız? Bu duygularla katılımınızdan dolayı teşekkür ediyoruz.