Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Köroğlu Festival çalışmalarına devam eden Bolu Beleidye Başkanı Alaaddin yIlmaz, Ramazan Bayramı öncesi gittiği Azerbeycan'da yaptığı temaslar hakkında açıklamalarda bulundu. Köroğlu Festivali'nin Türk Dünyası'nın buluşması açısından önemine değinen Başkan Yılmaz, festival araclığıyla da Bolu'nun marka şehir olma yolunda emin adımlarla ilerlemesine devam ettiğinin altını çizdi.

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, beraberinde ki heyetle birlikte gittiği Azerbeycan gezisi sonrası açıklamalarda bulundu. Bu yıl ikincisi düzenlenecekl olan köroğlu Festivali'yle ilgili tmaslarda bulunmak üzere Azerbeycan'a giden Başkan Yılmaz ve beraberinde ki heyet, Ramazan Bayramı öncesi Azerbeycan'da temaslarda bulunmuştu.

Yapılan temaslarla ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Yılmaz şu ifadeleri kullandı;

“BENİM PARKIM BOLU'DA”

Öncelikle tabi bizim asıl amacımız Bolu'nun marka kent olması konusunda Köroğlu Festivali ile bütünleştirmek. Köroğlu Festivali ile de Türk Dünyasını birleştirmek. Bunun içinde bir Köroğlu Parkı yapacağız. Bu park Bolu'da olacak. Ancak, Türk Dünyası'ndaki bütün ülkeler diyeceki benim Köroğlu Parkım Bolu'da. Bunu nasıl sağlayabiliriz; öncelikle her ülkenin kendisinin uygun göreceği mimarları ve heykeltıraşları buluşturup bir Köroğlu heykeli tasarlayacağız. Bu heykel en az 25 metre yüksekliğinde olacak. Tabi heykeltıraşlar konuma göre nasıl değerlendirirler onu bilemem. Türk Dünyası'ndaki heykeltıraşların tamamının müşterek kanaati ve kararı ile heykel tertip edileceği için herkes bu heykel benim diyecek. Yani Azerbaycanlı diyecek ki; benim Köroğlu heykelim ve Köroğlu parkım Bolu'da. Türkmenistanlı, Kazakistanlı, Özbekistanlı ve Kırgızistanlılar da aynı şeyi söyleyecekler. Bunu sağlamaya çalışıyoruz. Bunun ile ilgili de görüşmeler yapmaya çalıyoruz.

“KÖROĞLU FESTİVALİ TÜRK DÜNYASININ MÜŞTEREK FESTİVALİ HALİNE DÖNÜŞSÜN”

Köroğlu festivalinin ilki baya canlı oldu. Bunu tüm Türk dünyasındaki ülkeler kabullendiler ve sahiplendiler. Biz bu sene de belki kendimiz programlayacağız ama onlardan program örnekleri konusunda da yardım almaya çalışıyoruz. İlkini tamamen kendi iç bünye değerlendirmemizle yapmıştık. Bu konudaki gayret arkadaşlarımızı kutluyoruz. Başarılı geçti. Şu anda ise festivalin daha iyi ve üstelikte sahiplenme duygusu olabilmesi için de Türk Dünyası ile temaslarımızı sürdürüyoruz. Bu temaslar sayesinde artık Köroğlu Festivali Türk dünyasının müşterek festivali haline dönüşsün istiyoruz.

“KÖROĞLU FESTİVALİ MAYA OLACAK”

Belki önümüzdeki süreç içerisinde bir sene Bolu'da kutlanacak ise, ikinci sene belki diğer ülkelerde kutlanabilir. Bunun altyapısını kullanabilmek içinde Köroğlu ile özdeşleşen illerde kardeş olmaya çalışıyoruz. Kırgızistan'da hangi ille kardeş olacağımız konusunda prensip anlaşmasına vardık. Kazakistan ile Özbekistan ile Türkmenistan ile görüşmelerimiz devam ediyor. Gidip görüşeceğiz. Ama tabi Azerbaycan'da ise bize en yakın, bizim Köroğlu ile daha yakından ilişkilendirilebilecek kazak kenti ile kardeş olmamız konusunda vali bey ile görüşmeler yaptık. Tabi oradaki belediyeler bizdeki tam böyle kendi kendine hareket edebilecek değil. valiler orada karar veriyor. Vali ile görüşmemizi yaptık. Türk dünyası ve Türklerle ilgili ilişkiler konusunda çok önemli bir isim var. Ganire Hanım. Biliyorsunuz bundan önceki çalışmaları dolayısı ile ona fahri hemşerilik unvanı vermiştik. Ganire Hanım bizi öyle misafirperverce kabul etti ki beklediğimizin üzerinde ilgi gördük. Programları beklediğimizin üzerinde yoğun ve etkili programlar yapılması sağlandı. GanireHanım sayesinde Kültür Bakanımızla görüştük onunla istişarelerimizi yaptık. Azerbaycan meclis başkanı ile görüşmelerimizi yaptık. Oradaki Köroğlu ile yakın alakalı olabilecek resmi kurumlarla ve sivil kurumlarla görüşmelerimizi yaptık. Bu arada tabi Gence'ye gittik. Oradan Karabağ'a yakın bölgelere gittik. Orada bir alayımızı ziyaret ettik. O alayda Türk ve Azeri bayraklarının birlikte dalgalanmış olması ve kendilerini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi görmüş olmaları müthiş gururlandık. İnşallah Türk Dünyası ile olan bu ilişkilerimiz daha da sıcak geçecek. Köroğlu festivali de bunun için bir maya olacak.

“KÖROĞLU'NDAN, NEVRUZ'DAN İSTİFADE ETMEK İSTİYORUZ”

Bu görüşmeler esnasında biliyorsunuz Seben de olan bir tepemiz var; Nevruz Tepesi. Türkiye de Nevruz deyince sanki etnik bir grubun kendi kültürüymüş gibi algılandı ve biz de sesimizi çıkartmadık kabullenmiş gibi olduk. Aslında Nevruz Türk Dünyası'nın önemli bir günü. Türk Dünyası'nın önemli bir kültürü ve Türk Dünyası'na da tek Nevruz Tepesi Bolu'da. Nasıl Köroğlu deyince Bolu akla geliyor ise, Nevruz Tepesi deyince de Bolu akla geliyor. Bununda inşallah Türk Dünyası ile kucaklaşmaya vesile olmasını bekliyoruz. Asıl amacımız şu; Bolu'nun marka olması için, marka değerinin güçlenmesi için bu gücünden istifade etmek, Köroğlu'ndan, Nevruz'dan istifade etmek. Bu vasıta ile Türk Dünyası ile kucaklaşmayı sağlamak. Türk Dünyası ile Türkçe olarak konuşamıyoruz. Türk dünyası ile konuşmak için bir tane Rus tercüman gerekiyor. İnşallah bu ilişkilerimiz Türk dünyası ile Türkçe konuşacağımız günlerin habercisi olacaktır. Şunu gördük; artık Türk Dünyası'nın Türkiye ile ilgileri çok kuvvetli. Televizyon olarak bizim kanallarımız izlenmeye başlamış. Dolayısı ile artık birbirimizi anlamamız, algılamamız konusunda bir altyapı oluşuyor. Eğer Köroğlu festivalleri dolayısı ile biz de buna bir katkı sağlayabilsek ne mutlu diyoruz. Asıl amacımız belki gelecekte bu. Kültür bakanları burada buluşabilir. Başbakanlar bu vesile ile buluşabilir, Cumhurbaşkanları buluşabilir. Zaten cumhurbaşkanlarının her sene bir ülkede buluştuklarını biliyoruz. Geçtiğimiz sene burada buluşacaklardı. Bodrum'da buluşma gerçekleşti. Aslında biz bunun Bolu'da yapılmasını istemiştik. Ancak tam belediye seçimi arasına girdiği için yanlış anlaşılmasın diye biz Cumhurbaşkanımızdan böyle bir talepte bulunmadık. İnanıyorum ki biz Cumhurbaşkanımızdan talepte bulunsaydık bu buluşmayı Bolu'da yaptırma imkanımız çok kuvvetli olabilir diye düşünüyorum.

“ONLARIN ROBİN HOOD'U VARSA…”

Asıl amacımız şu; coğrafya olarak Allah en güzel coğrafyayı Bolu'ya vermiş. 4 mevsim doyasıya yaşanabilen tek iklim koşuluna ait mekan Bolu'da. Eğer o iklim koşullarına uygun yaşanabilme alanını şehir ile bütünleştirebilirsek dünyada yaşanabilir kentler arasında Bolu olacaktır ve bunu da bu isim bütünlüğü içerisinde Türk Dünyası ve dünya ile kucaklaştırmaya gideceğiz. Tabi Köroğlu ezenin yanında dik duran, ezene karşı tavır koyabilen yiğit bir yapıyı temsil ediyor. Bu yapı batıda var. Robin Hood aynı yapıda. O da ezenin yanında durmuş, ezene karşı mücadelesini vermiş yiğit bir kahraman. Robib Hood'u bütün dünya tanıyor ama Köroğlu'nu bütün dünya tanımıyor, sadece Türk dünyası tanıyor. Ama Köroğlu'nun farklı bir özelliği daha var; yiğit bir adam, aynı zamanda insan bir yapıya sahip. Niye; sazı var, sözü var, müziği var ve şiiri var. Bu kadar muhtevası olan bir başka kahraman daha dünyada yok. Hatta Amerika gibi ülkeler kahramansız olduğu için onlar He-Man gibi, Örümcek Adam gibi çizgi kahramanları ile kendilerini avutuyorlar. Bizde ise sadece Köroğlu yok. Manas var, bizde Dede Korkut var. Bizde bir sürü kahramanlarımız var. Bizde dünyaya buları aaraştırmaya vesile olmasını temenni ediyoruz. Bu vesile ile bu gezinin Bolu açısından ve Türk Dünyası açısından çok önemli bir gezi olarak mütalaa ediyoruz. Yaptığımız görüşmelerde aldığımız neticeler bunu göstermiştir. İnşallah bunun istifadesini Bolu olarak göreceğiz diye düşünüyorum. Bize çok yakın ilişki içerisinde olup müthiş destek veren ve bütün zamanını bize göre ayarlayan 3 tane özel araç ve ekipleri ile bizi Azerbaycan gezisinin tamamında gezimizi takip edip yönlendiren hemşerimiz Ganire Hanım'a teşekkür ediyoruz. İnşallah bu birlikteliğimiz Türk Dünyasının birleşmesinde de çok daha etkin roller üstlenmemize vesile olur diyorum.