Saadet Partisi il başkanlığından yapılan yazılı açıklama ile son günlerde yaşanan olaylar kınanırken, Ortadoğu'da emperyalist güçlerin kurduğu plan çerçevesinde ülkemizin de karıştırılmak istendiği belirtildi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“OLAYLARI KESİN BİR DİLLE KINIYOR”

Ülkemizin Güneydoğu'sunda çıkan ve bütün ülkeye yayılan olayları, yaşanan hadiseleri esef ve endişe ile izliyoruz. Özellikle olayların Eğitim Kurumlarına saldırı, oraların yıkılıp yakılması boyutuna ulaşması, ne kadar korkutucu bir noktaya geldiğini ortaya koyuyor. Bu olayları kesin bir dille kınıyor, bir an evvel son bulmasını diliyoruz. Bu şiddet ve anarşinin temel amacı; halk arasında öfke, çatışma ve kutuplaşma meydana getirerek kardeşi kardeşe kırdırmaktır. Türkiye'yi geri dönülmez bir bataklığın içine sürüklemektir. Bu oyuna gelmeyelim.

“BÜYÜK İSRAİL HEDEFİNE ULAŞMAKTIR”

Yaşanan olaylar hiçbir zaman bir tesadüf değildir. Bu olayların sebeplerini ve ulaşmak istediği hedefi çözebilmek için fotoğrafın tamamına bakmak gerekir. Bu olaylar neden sadece Ortadoğu, neden sadece İslam Ülkeleri? 2000'li yılların başında A.B.D. Dışişleri Bakanı olan Rice, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında sınırların yeniden belirleneceğini söylüyordu. A.B.D.'nin Irak'ı işgali ile başlayan süreç, özellikle İslam Ülkeleri içinde Emperyalist güçler tarafından iç savaş çıkartılıp Müslümanın Müslümana savaşını ortaya koyarak onları bölmek ve parçalamak; böylece Büyük İsrail hedefine ulaşmaktır.

“MERHUM ERBAKAN'IN ÜÇ BEYİ İLE GERÇEKLEŞTİRDİLER”

Büyük Ortadoğu Projesinin hedefi Büyük İsrail'i kurmaktır. Siyonizmin ve Küresel Emperyalizmin dünya hakimiyetini sağlamak ve bütün insanlığı Siyonizmin kölesi haline getirmektir. Buna en büyük engel Türkiye'deki Milli Görüş Partileri idi. Bir parti kapattırılıp, yenisi tekrar kurulunca bunun önüne geçemeyeceğini anladılar. Ancak, bu parti bölünürse engelin ortadan kalkacağını ve hedefe daha kolay ulaşılacağını anladılar. Tıpkı 1900'lü yılların başında Osmanlı'yı bölebilmek için Cennet Mekan Abdülhamit Han'ın üç tane paşasına bu işi yaptırmaları gibi. Talat Paşa, Enver Paşa ve Cemal Paşa'ya İttihat ve Terakki'yi kurdurup, Abdülhamit'e muhalif bir güç oluşturdular. İşte bu bölünme neticesinde Osmanlı İmparatorluğu parçalandı. Böylece Küresel Emperyalizm ilk hedefine ulaşmış oldu.

Büyük İsrail hedefine ulaşabilmek için en büyük engel olan Milli Görüşü bölmeyi, Merhum Erbakan'ın üç beyi ile gerçekleştirdiler. Paşaların isimlerini ben açıkladım. Beylerin isimlerini siz tahmin edin. O zaman İttihat Terakki'nin niyeti; Osmanlı'yı daha güçlü kılmak idi. Ama tam tersi oldu. Osmanlı parçalandı. Tıpkı AKP'nin de niyeti Batı ile işbirliğine giderek Türkiye'yi daha güçlü hale getirmekti. Fakat Batı ve ABD bu işbirliğine dayanarak hedefine ulaşmak istiyordu. Planda önce Irak'ın işgali vardı. O günkü AKP hükümetine 1 Mart 2004 tezkeresini dayattılar. O gün merhum Erbakan AKP Milletvekillerine: ‘Eğer bu tezkere meclisten geçer de, Irak'ta bir Müslümanın burnu kanarsa yedi sülaleniz başını secdeden kaldırmasa bile siz bu vebalin altından kalkamazsınız' diyordu. Hepsine ayrı ayrı faks çekiyor, telefon ediyordu. O günün Başbakanı ise, ‘Tezkereye ret oyu veren Milletvekilleri ay başında maaşlarını nasıl alacaklarını hesap etmeliler' diyordu. Merhum Erbakan'ın çabaları ile tezkere meclisten geçmemişti. Fakat AKP Hükümeti 1 Eylül 2004 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Dışişleri Bakanlığı Tebliği'nde o tezkereye ilişkin reddi etkisiz hale getirdi. 6 havaalanımız ve 7 limanımız küresel emperyalizmin emrine amade kılındı. İncirlik Üstünden havalanan savaş uçakları 5000'e yakın sorti ile Irak'a bomba yağdırıyor, Irak adeta yerle bir ediliyordu. 1,5 Milyon Müslüman'ın kanı akıtılmış, iki üç misli yaralanmış, tertemiz Müslüman Bacıların namusu kirletilmiştir. Arkasından Afganistan, arkasından Libya, arkasından Suriye ve Mısır. Bu ülkelerin kimisi işgal edilmiş, kimisinin içinde iç karışıklıklar çıkartılarak işgale ve bölünmeye zemin hazırlanmıştır.

Küresel Emperyalizmin nihai hedefi Türkiye'dir. Türkiye'nin bölünüp parçalanmasıdır. 2006 yılında Roma'da yapılan bir NATO toplantısında; ABD'li bir albay tarafından Türkiye'yi de içine alan Ortadoğu'nun bölünmüş bir haritası gösterilmiş, bunun üzerine orada bulunan Türk Subayları toplantıyı terk etmişlerdi. Bu olay ve harita 22 Eylül 2006 tarihli Hürriyet Gazetesinde yayınlandı.

“TÜRKİYE BU BATAKLIĞA SOKULURSA BÖLÜNMESİ DAHA KOLAY OLUR”

Bu bölünme ve parçalanmayı hızlandırmak için son günlerde IŞİD diye bir örgüt ihdas edildi. Cihad çağrısı ile İslam Ülkeleri'ndeki özellikle gençlerin katılımı sağlandı. Ellerine silah verildi. Maksat çatışmanın daha da şiddetlenmesidir. Bu bahane edilerek 02 Ekim 2014 tarihinde yeni bir tezkere çıkartılarak Türk Ordusu'na diğer ülkelere girme yetkisi veriliyordu. Eğer Türkiye bu bataklığa sokulursa bölünmesi daha kolay olur, böylece istenen hedefe ulaşılmış olur.

“TEK ÇARE SAADET PARTİSİDİR”

Çözüm nedir? Biz, 45 yıllık Milli Görüş hareketi olarak sürekli şunu haykırıyoruz: bu bir oyundur. Bu Büyük İsrail'i gerçekleştirmek için uygulanan bir plandır. Bu oyuna gelinmemeli, bu plana alet olunmamalıdır. Çare, İslam Birliğini tesis etmektir. Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği gibi kuruluşlar bu projeye hizmet ediyor. Sadece Milli Görüş ve onun tek temsilcisi Saadet Partisi İslam Birliği diyor. Eğer Türkiye'de güçlü bir Saadet Partisi olursa ancak bu plan bozulur. Özellikle İslam Alemi'ndeki ve Türkiye'deki zulümler son bulur. Böylece Türkiye'de bölünmekten kurtulur. Bu olayların ileride yaşayacağımız daha acı olayların habercisi olmasından endişe ediyoruz. Tekrar ediyoruz; Tek Çare İslam Birliği, Tek Çare Milli Görüş, Tek Çare Saadet Partisidir!