Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Pazartesi günleri Köroğlu TV'de canlı olarak ekranlara gelen Basın Toplantısı programının konuğu oldu. Programda Gazeteciler, Mehmet Ali Atalay, Rasim Özdemir ve Caner Güngör'ün sorularını cevaplayan Özcan, ülke ve yerel gündeme dair açıklamalarda bulundu.

2015'te yapılacak milletvekili seçimleri ilgili de iddialı açıklamalarda bulunan Tanju Özcan, Benim liste başı olduğu seçimde AKP'nin 3-0 yapması imkansız. Nitekim bunu 2011'de de gösterdik. AKP'nin milletvekili kaybettiği 2 – 3 yerden birisi Bolu.”diye konuştu. Parti teşkilatlarında yaşanan huzursuzluklara da değinen Özcan, İl Başkanından teşkilatlarda kongreye gidilmesini istediğini belirtti.

Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Milletvekili Tanju Özcan, programın ilk dakikalarında Bolu ve Ankara'da devam eden çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi. Geçtiğimiz ay yapılan CHP kurultayı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Ben her zaman tabanın sesini dinleyen bir milletvekili olacağımı söyledim ben bunu yapabildiğimi düşünüyorum. Siyaset dik durma işidir. CHP öğretisi de bana bunu öğretti. Halkın sesini dinleyeceğim dedim. Kurultay öncesi süreçte üyelerle istişare ettim ve Muharrem İnce'nin adı telaffuz edildiği için Muharrem İnce'yi destekledim. Ben bunun arkasında da dimdik bir şekilde durdum.”dedi.

“BEN BU RİSKİ ALDIM”

Kurultayda tabanın sesini dinleyerek Muharrem İnce'yi desteklediğini söyleyen Özcan,”Çizik yeme konusunda, Cumhuriyet Halk Partisi diğer partilerden farklıdır. Bunu belirtmek lazım, geçmişi geleceği geleneği göreneği parti içi demokrasi açısından çok farklıdır. Biz CHP'de aile içi bir yarışta dik durduğu süreçte başka yerde yer aldığı için çizik yememiştir. Cumhuriyet Halk Partisi'nde tasfiye olanlar siyasi hayatı zikzaklarla dolu olanlardır. Partinin liderine karşı diğer adayı destekledi diye kimse çizik yemez. Milletvekili adaylarının belirlenmesinde seçim bölgelerinin %80'inde önseçim yapılır. Ankara, İzmir bu fark etmez. Bu tüzüğün emridir. Mevcut genel başkanın karşısındaki adayı desteklemek de bir riskse ben bu riski zaten aldım. Tabanın sesini dinlediğim için ben bu riski aldım. Siyasi riskler her zaman vardır bu riskleri düşünerek kaypak hareket etmek bana yakışmaz. Bunun için biri beni çizecekse de buyursun çizsin. Kurultaydan sonra genel başkanımızı aradım partililerim sizi görmek istiyor dedim. Buraya gelirseniz beni de onore etmiş olursunuz dedim. Programı ayarlayıp gelmeye çalışacağım dedi. Genel başkanı şunu diyecek zannettiler, ben Tanju'yu çizdim, siz kendinize yeni aday bulun. Ama sayın genel başkanımız hiçbir konuşmasında beni övmemişti, Mengen'de beni öven konuşmasını da görmüş oldum memnun oldum onur duydum. Siyasette herkes yalpalamaz, ben bazı dik duranlardanım ve doğruları söylemeye devam edeceğim. Ben Sayın İnce'nin yanında yer aldım, seçilmiş olsaydı, bugünkünden bir iki basamak yukarda olabilirdim. Siyaseti Bolu dışına da taşıyabilirdim ama bu işler nasip kısmet işleri. Ama ben Sayın İnce'yi bunlar için desteklemedim” diye konuştu.

“Sıkıntı var, seçimden önce çözülmesi lazım”

Parti içindeki bazı sıkıntılar hakkında da konuşan Özcan, seçimden önce bu sıkıntıların çözülmesi gerektiğini ifade etti. Özcan şöyle konuştu; Parti içi meselelerin detayına kamuoyu önünde girmek istemem. Ama bazı konular gün gibi aşikarken bunlara yok da diyemem. Bugün parti yönetimleri arasında bir huzursuzluk var bu görülüyor. Partide, bir kesimin beni yıpratma üzerinden partiye zarar verdiği de görülüyor. İl başkanımızla da ilçe başkanımızla da konuştum. Burada bir sıkıntı var, bu sıkıntının seçim öncesi giderilmesi lazım. Hemfikiriz denildi o zaman dedim ki il başkanım madem bu uyumsuzluk var. Merkez ilçede de ilde de vakit geçmeden bir olağanüstü kongre kararı alsın en azından kavgasız gürültüsüz bunu yapalım uyumlu yönetimler gelsin. CHP'de uzun zamandır bu tartışmalar yoktu. Çünkü uyumlu yönetimler vardı, dışarıda çalışan arkadaşlarımız vardı. Çalışmaları dışarıdaki rakiplerinize göre kurgulayınca içteki kavga azalıyor. Dışa dönük kavga azalınca da içe dönük kavga artıyor.”

“Benim liste başı olduğum seçimde AKP'nin 3-0 yapması imkansız”

AKP'nin 3-0 iddiasına karşılık, Benim liste başı olduğum seçimde AKP'nin 3-0 yapması imkansız” diyen Tanju Özcan sözlerine şöyle devam etti; Gazeteciler AKP'nin 3-0 iddiasında olduğunu söylediler, ben de onlara dedim ki, bunun ihtimali çok düşük o devri kapattık. Benim liste başı olduğu seçimde AKP'nin 3-0 yapması imkansız. Nitekim bunu 2011'de de gösterdik. AKP'nin milletvekili kaybettiği 2 – 3 yerden birisi Bolu. Bu eski başbakanın da çok ağırına gitmişti. Kendisi ile de konuştuk bunu. Ben 2011'de şunu söyledim, üyelerimiz beni önseçimle birinci sıraya getirdi. 1977'den beri milletvekili çıkartamayan bir partinin milletvekili adayıyım ve kaybedersem siyaseti bırakacağım dedim. Bu sizin kayıtlarınızda da var. Ben 4 yıl milletvekilliği yapacağım, üyelerimiz beni liste başı yapacak ve 4 yıl milletvekilliği yaptıktan sonra seçilemeyeceğim ondan sonra da ben birileri gibi o oldu şu oldu diyeceğim. Hayır hiç kıvırmam, ben liste başı olursam, Bolu'yu temsil etmiş bir milletvekili olarak hiçbir bahanenin ardına sığınmam.”

“Sen tetiği çektiren adamlar müzakere yapıyorsun”

Programda geçtiğimiz gün Hakkari Yüksekova'da şehit edilen 3 askerimiz ile ilgili de konuşan Özcan, Türkiye'nin bölünmesi ile ilgili bugüne kadar kaygılarımızı dile getirmiştik ama hiç bu kadar kaygılı olmamıştık. Yalçın Akdoğan diyor ki tetiği çektirenleri de bulacağız, sen bu tetiği çektiren adamla sen müzakere yapıyorsun. Tetiği çektiren bu sayın Akdoğan, sen milletin zekası ile alay ediyorsunuz. Ülke bölünme aşamasına geldi, vicdanımız sızlıyor. Trabzon'da üstgeçitlere şehitlerin isimleri verilmiş. Her şehirde şehitlik var. Bu kadar şehit anası babası, gazi var. Kürt Türk fark etmez. Sen teröristle aynı masaya otururken, bu insanlara sordun mu? Bir de basında ikide bir askerlerimiz yerde yatarken, görüntüyü veriyorsun. Bu yayınları yapanları kınıyorum. Sen orada terör örgütünün kalleşçe infaz ettiği askerlerin görüntülerini veriyorsun. Çocukları askerde olanlar izliyor, askere gidecek çocuklar izliyor. Ana babaların yüreği nasıl sızlıyor, böyle bir şey olabilir mi sen bu resimleri servis ediyorsun. Bir de Genelkurmay başkanı başsağlığı mesajı yayınlıyorsun. Sen sana emanet edilmiş çocuğu teröristler infaz ediyor, bu hükümet terörist başı ile müzakere ediyor. Sen o hükümetin başına gidip esas duruşta selam veriyorsun. Biz başka bir şey yap demiyoruz da en azından sen ne yapıyorsun, benim askerim şehit edildi de sen ağlama mercisi değilsin ki.”dedi.