*CHP Genel Başkan adayı Yalova Milletvekili, CHP Bolu örgütünü ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Kalabalık bir partili gurubu tarafından karşılanan İnce, yaptığı açıklamada kendisine Genel Başkan yarışında destek veren Tanju Özcan'ı da unutmadı. İnce yaptığı açıklamada, Siyasette bir büyük yolculuğa çıkarken aşkı da görürsünüz, ihaneti de görürsünüz. Ama hemen yanı başınızda var olan, size destek olan, size bu büyük yolculukta olan insanlar vardır. Bolu Milletvekilimiz sevgili kardeşim Tanju Özcan da bu büyük yolculukta beni hiç yalnız bırakmayan, hemen sağ tarafımda duran arkadaşımızdır. Emin olun ki bir haksızlığa, bir hukuksuzluğa, bir direnişe öncülük yapan bana göre kendi aranızda siyasi tartışmalar yaşayabilirsiniz, rakipleriniz olabilir onlarla ilgilenmiyorum ama Tanju Özcan Bolu'nun çağdaş Köroğlu'sudur” diye konuştu.

Kurultay'ın ardından partisinin il başkanlıklarını gezme kararı alan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Bolu İl Başkanlığını ziyaret etti .İl Başkanlığı'nda toplantı salonuna alkışlar eşliğinde giren İnce'yi, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve partililer karşıladı. İnce burada yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“TANJU ÖZCAN, BOLU'NUN ÇAĞDAŞ KÖROĞLU'SUDUR”

Bir yolculuğa çıktık. Bu yolculuk ne bitti ne de ben yolculuktan vazgeçtim. Siyasetteki yolculuklar uzun nefesli işlerdir. Bir büyük hayali gerçekleştirmek için 64 yıllık bir özlemi sona erdirmek için o beklediğimiz büyük hasreti bitirmek için bir yolculuğa çıktık. Siyaset dik duranların işidir. Siyaset beli plastikten yapılmayanların işidir. Siyasette bir büyük yolculuğa çıkarken aşkı da görürsünüz, ihaneti de görürsünüz. Ama hemen yanı başınızda var olan, size destek olan, size bu büyük yolculukta olan insanlar vardır. Bolu Milletvekilimiz sevgili kardeşim Tanju Özcan da bu büyük yolculukta beni hiç yalnız bırakmayan, hemen sağ tarafımda duran arkadaşımızdır. Emin olun ki bir haksızlığa, bir hukuksuzluğa, bir direnişe öncülük yapan bana göre kendi aranızda siyasi tartışmalar yaşayabilirsiniz, rakipleriniz olabilir onlarla ilgilenmiyorum ama Tanju Özcan Bolu'nun çağdaş Köroğlusudur. Bir gün başarıya ulaştığımızda göreceksiniz ki o tuğlalar nasıl örülmüş herkes tek tek görecek.

“ÇARŞI GRUBU, TÜRKİYE'DE DARBE Mİ YAPACAK?”

Sınavlarda çocuklarımızın soruları çalındı, hazineden paramız çalındı, sandıklarda oylarımız çalındı, en son baktık ki akşam mahallemiz çalınmış. Mahallemizi bile çalıyorlar artık. Herşeyin çalındığı bir ortamda IŞİD'e unsur diyen, kafa kesen teröristlere teröröist diyemeyen bir iktidar Çarşı'ya darbeci diyor. Çarşı darbeye karşı bir kere. Yani dik duran, muhalif olan herkesi darbecilikle suçlayan bir iktidar var. Hırsızlık onlarda, yağma onlarda, darbe paronoyası onlarda. Ne darbe ortamı var, ne de darbeye niyetlenen birileri var. 14 tane meşaleyle darbe mi olur? 14 tane meşaleli Çarşı grubu Türkiye'de darbe mi yapacak? Bunlar paranoyadan başka bir şey değildir. Bunlar AKP'ye muhalif olan, AKP'nin icraatlarından rahatsız olan insanları susturmak, sindirmek için ortaya atıp gündem değiştirdikleri konulardır.

“BU MANTIKTAN İKTİDAR ÇIKMAZ”

Böyle bir Türkiye'de CHP'nin umut olması lazım. CHP'nin insanların gönlüne girmesi lazım. Sayın Genel Başkanım Kılıçdaroğlu'nun ropörtajını okuyunca üzüldüm inanın. Bunu paylaşmazsam ne olacak? Ben partimi tartışmak değil, AKP'yi eleştirmek, yıkmak istiyorum. Ama partimde de yanlış gördüklerimi söylemeden duramam. Ropörtajı okudum üzüldüm. Aynen şöyle diyor Genel Başkanım; ‘Zaten 300 kişi Belediye Meclisi'ne aday olmuştu, listelere konulmadıkları için onlar küskündü, kırgındı' diyor. Yani bana oy verenleri aşağılıyor. Yani koltuk için oy vermediler diyor. Peki Sayın Genel Başkan milletvekillerinin ve PM'nin oy kullandığı sandığa bir bak da önce kimin o koltuk için oy kullandığını daha rahat görürsün. Bu mantık doğru değil. Bu delegeyi aşağılamaktır. Seçmeni aşağılamak, delegeyi aşağılamak aynı şeydir. Elitist diyor ya sayın genel Başkan, aha sana elitist mantık işte. Makarnacı, kömürcü diye seçmeni aşağılayan bir yapı var Türkiye'de. Makarna veriyorlarmış, kömür veriyorlarmış insanlar da AKP'ye oy veriyormuş. Bu seçmeni aşağılayan mantıkla delegeyi aşağılayan mantık aynı mantıktır. Bu mantıktan iktidar çıkmaz. Belediye Meclisine aday yapmamışlar, kızmışlar Genel Merkez'e bana oy vermişler. Makam peşinde olanlar bana oy verenler, öyle diyor. Milletvekillerinin, PM'nin, Yüksek Disiplin Kurulu'nun sandıklarını çık, onları bir kenara bırak, delegelerin sandığına baktığımızda kimin önde olduğunu görürüz. Bu doğru değil. PM'yi, milletvekillerinin koltuk peşinde mi diye suçlayacağız o zaman? İmza verip oy vermeyenler iki yüzlüdür diyor. Ne kadar yanlış. Şuna bakmak lzım. Niye insanlara imzayı zorladınız da sandığa gelince oy vermediler? Buna bakmak lzım. İnsanları zorla imza attırmaya getiren bu mantığı terk etmek lazım. Önerim şu; her önüne gelen Genel başkanlığa aday olamazsın, doğru en az 50 imzayla aday olursun. Buna katılıyorum. Ama en çok da 100 imza olsun, üzerinde de olmasın. O zaman baskı olmaz. Partinin bu sorunlarını çözmemiz lazım. Bunları çözmeden işte Bolu'dan bir vekil çıkarırız, Yalova'dan bir tane çıkarırız, orada otururuz, Tayyip Erdoğan da bu ülkeyi yönetmeye devam eder. Bundan kurtulmak istiyorsak, bu zülüm, bu eşkıya düzeninden kurtulmak istiyorsak kendimizi düzeltmeliyiz önce. Ne demek, Muharrem İnce'ye oy verenler, Belediye Meclisi'ne aday yapılmadı diye oy veriyor? Sana oy verenler de yeniden milletvekili olurum diye oy veriyor. Ben de öyle derim o zaman. Bu doğru değil. Kimse partinin delegesini aşağılayamaz, hiç kimse.

“KURULTAY BİTMİŞTİR; ŞİMDİ PARTİYİ İKTİDARA TAŞIMAK LAZIM”

Partinin başarılı olması için, iktidar olması için var gücümle çalışacağım. Hiç küskün, kırgın öyle bir şeyim yok. Aklımın kenarından bile geçmez. Ben bu partide 15 yaşında Gençlik Kolları'ndaydım. 79 ara seçimlerinde bu partinin adını samanlığın duvarına yazmış kişiyim. Zift eritip duvara ‘Karaoğlan Ecevit, CHP' yazmış kişiyim ben. Bu partinin başarılı olmasını istiyorum. Başarılı olması için de temel kriterler var. Bunların doğru yapılması lazım. Kimseyi ötekileştirmeden, aşağılamadan, hakaret etmeden. Neden iki yüzlü olsunlar? Napsınlar zorla Genel Başkan Yardımcısı geldi, zorla imza aldılar. O insan da sandığa gidince oyunu Muharrem İnce'ye verdi. O kişi ikiyüzlü değil, o baskıyı ona yapanlar ikiyüzlü. Onlar demokrat değil. Niye ikiyüzlü olsun insanlar? Bunları anlatmaya devam edeceğim. 81 ili gezeceğim tek tek. Bu şarkı burada bitmez. Bu şarkıyı devam ettireceğiz. Partinin iktidar olması için bu partinin 6 okunu göndere dikmek için, Başbakanlığa dikmek için elimden geleni yapacağım. Bu seçimde de Kemal Kılıçdaroğlu'nu Başbakan olması için elimden geleni yapacağım. Kurultay bitmiştir. Şimdi partiyi iktidara taşımak lazım. Ama yanlış gördüğüm şeyleri de hatır gönül dinlemem. Asla. Bana oy verenleri, benim yanımda dik duranları kimseye aşılama hakkı vermez partinin tüzüğü. Kim onlara hakaret ederse de karşısında beni bulur.