Bolu'da, 70 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu Sivil İnsiyatif Platformu, merhum hayırsever işadamı İzzet Baysal'ın yaptırdığı İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Merkez Ünitesi'nin ameliyathane, yoğun bakım ve yataklı bölümlerinin kapatılmasına basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Hastane önünde toplanan Sivil İnsiyatif Platformu üyeleri, hayırsever işadamı İzzet Baysal'ın kurup tüm servetini bağışladığı İzzet Baysal Vakfı'nın kente kazandırdığı 131 eser arasında yer alan İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Merkez Ünitesi'nin ameliyathane, yoğun bakım ve yatan hasta bölümlerinin kapatılmasına tepki gösterdi.

Platform adına açıklama yapan Hüseyin Aykan, İzzet Baysal'ın devlet hastanesi olarak yaptırdığı binanın iki yıldır kademeli olarak içinin boşaltılarak devre dışı bırakıldığını savundu. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı;

ADALETSİZLİK İÇERMEKTEDİR

Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi, hayırların efendisi ve Bolu'nun babası cennet mekan İzzet Baysal'ın kurduğu ve "Bolulular bu vakıf sizindir" dediği için Bolu Halkı olarak son 15 gündür ilimizdeki hastanelerde uygulanmaya çalışılan işleyiş ve dönüşüm sürecine müdahil olma gereksinimi doğmuştur. İzzet Baysal Vakfı'nın Rektörlük Makamını, çalışanların temsilcisi olan STK'ları ve kamuoyunu bilgilendirmeden yapılan böyle bir uygulama kanun, hak-hukuk tanımamazlık ve adaletsizlik içermektedir. Hem halk, hem sağlık çalışanları hem de İzzet Baysal Vakfı nezdinde büyük tepkilere yol açan uygulamalar, oldubittiler ve bir türlü yerine getirilmeyen sözler toplumun her kesiminde mağduriyetler doğurmuştur. Hastanelerin yılan hikayesine dönen Afıliasyon (birleşme) süreci ve iki yıldır kademeli olarak içi boşaltılan, devre dışı bırakılan, adeta çürümeye terk edilen İzzet Baysal Devlet Hastanesi ile İzzet Baba'nın "en büyük eserimdir" dediği AİBÜ'nin Tıp Fakültesi Hastanesi 3. Basamak hastaneye çevrilme çabası ortadaki sorunu çözmeyeceği gibi daha büyük olumsuz sonuçlar doğuracağı aşikardır. Vakfın gerçek sahibi Bolu halkını göreve çağıran Vakıf Başkanı Ahmet Baysal'a, bize İzzet Baba'nın verdiği görevi hatırlattığı için teşekkür ediyoruz. İzzet Baysal Vakfının gerçek sahibi olan Bolu'lular olarak tek isteğimiz Merkez Ünite'nin 2.-3. basamak ayrımından ziyade etkin, verimli, Bolu Halkı'nın yararına olacak şekilde geçmişte olduğu gibi aktif kullanımını istemekteyiz.

YETKİLİLERDEN TALEP EDİYORUZ

Bolu Sivil İnisiyatif Platformu olarak 70 kadar bileşenimizin içinde bulunan Sağlık camiası sivil toplum kuruluşları olan Bolu Tabipler Odası Başkanlığı, Bolu Aile Hekimleri Derneği, Bolu Diş Hekimleri Odası, Türk Sağlık-Sen Bolu Şubesi ve Sağlık Emekçileri Sendikası tarafından hazırlanan konuya ilişkin kapsamlı raporu kamuoyunun bilgisine sunuyoruz. Bu rapor ve basın açıklamasının altında imzası bulunan ilimizdeki 70 kadar STK mülki idari ve siyasi yetkililere çözüm odaklı olarak sorunun ber tarafı noktasında görüşlerimizi sunuyoruz. İnanıyoruz ki; İzzet Baysal Devlet Hastanesi ikinci basamak sağlık hizmeti veren aktif çalışan bir sağlık kurumuna dönüştürülmesi her geçen gün daha da yetersiz hale gelen Köroğlu Ünitesinin yükünü hafifleteceği gibi Bolu Halkının daha ferah ve kaliteli sağlık hizmeti sunulmasını sağlayacaktır. Bu açıklamamızın ekinde kamuoyuna sunduğumuz çözüm önerileri ve halkın isteklerinin ilk ağızdan yetkililere aktarılması için sağlık camiasında hizmet veren STK'ların karar süreçlerine ve yapılan çalışmalara dahil edilmesini yetkililerden talep ediyoruz.

MEVZUATA AYKIRI HAREKET EDİLMİŞTİR

Son olarak Bolu halkının Vakfına sahip çıktığını, vakfın ve eserlerinin Bolu'nun olduğunun bilinciyle sahip çıkmaya devam edeceğinin bilinmesini istiyoruz. Halkın daha kaliteli sağlık hizmeti alabilmesi için, hizmet sunumunun genele yayılması daha iyi olacaktır. Mevcut durumda Köroğlu Ünitesi ve Kadın Doğum-Çocuk Ünitesindeki yığılma sağlık personeli başına bakılan hasta sayısını artırıp ayrılan sürenin azalmasına, dolayısı ile nitelikli sağlık hizmetinin düşmesine neden olacaktır. Gerek Köroğlu Ünitesi- gerekse de Kadın Doğum ve Çocuk Ünitesinin mevcut fizik şartları yetersiz olup, bakılması öngörülen hastaların yüzde 80'ini nitelikli şekilde hizmet vermek için kaldıramayacağı düşünülmektedir. Mevcut personel dağılımında çalışanların isteğinin, hizmet puanının, sertifika mevcudiyetinin sorgulanmaması çalışma barışım negatif etkileyecek olup, bunun da her ne kadar çalışanlar hastaları mağdur etmek istemese de negatif yansımaları olacaktır. Mevcut personel dağılımında 2. ve 3. Basamak çalışanların personel dağılım planlamasında Sağlık Bakanlığının yönetmelik, mevzuatına aykırı hareket edilmiştir.

HASTALARA NEGATİF YANSIMALARI OLACAKTIR

Şöyle ki, çalışanların tayinleri çıkartılırken istek, hizmet puanı, sertifika mevcudiyeti gibi hiçbir kriterin sorgulanmaması kanuna aykırıdır. Bu konuda mevcut mahkeme kararlarının uygulanmayışı, devlete daha fazla hizmeti olanları cezalandırılmış gibi algı yaratılması çalışanları huzursuz etmiştir. Yaklaşık 700 sağlık çalışanının bu konuda mağduriyeti, aileleri ile birlikte 2000 kişiyi kapsayacaktır. Bu durum çalışma barışını negatif etkileyecek olup, bunun da her ne kadar sağlık çalışanları hastalarım mağdur etmek istemese de sizler de hak verirsiniz ki, huzurlu olmayan bir insan nitelikli hizmet veremeyeceğinden, hastalara negatif yansımaları olacaktır. Ortak kullanım protokolü imzalanırken öncelikli amacının eğitim kalitesinin artırılması ve iş gücü-alet edevat kullanımının devlet açısından en efektif olması ifade edilmiş idi. Geçtiğimiz 15 aylık süreçte gerek asistan hekimlerin, gerekse de staj er öğrenci- intemlerin daha fazla hasta gördüğü, daha nitelikli yetiştiği görülmüştür. Bundan sonraki süreçte ise Eğitim hastanesinin hastasının azalacak olması, yetişmekte olan hekimlerin daha az hasta görmesi ve kalitesinde düşme olmasına neden olacaktır. Örneğin acil servis rotasyonunda 24 saatlik bir nöbette ortalama 500-800 arası hasta gören hekim ve hekim adayları, mevcut sistemde 50-60 hasta görecektir.

İLGİLİ KURULUŞLARA DEKLARE EDİLMİŞTİR

Afiliasyon süreci devam ederken, Merkez Ünite olarak tanımlanan bölümün hizmet planlaması adeta yılan hikayesine dönmüştür. İlk başta dönemin Genel sekreteri Dr. Murat ÖZMEN tarafından Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi yapılacağı ifade edilmiştir. Bununla ilgili bir çalışma plam yapılmış, Sağlık Bakanlığı'ndan bütçe bile çıkartılmıştır. Daha sonra Genel Sekreter değişikliği ile Merkez Ünitenin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi olma fikrinden vazgeçilmiştir. İlerleyen süreçte yine Kamuoyu, Çalışanlar, Sivil Toplum Kuruluşları ve İzzet Baysal Vakfı'nın haberi olmaksızın AMATEM olarak düzenlenmesi konusunda çalışma yapılmıştır. Bu konuda gelen tepkiler üzerine bu fikirden de vazgeçilmiştir. İlerleyen süreçte Temmuz 2015'de Merkez Ünitenin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile birlikte 2. Basamak hastane yapılacağı dedikodusu çıkartılmıştır. Sağlık Bakanlığı'nın 09.07.2015 tarih, 867 sayılı yazısı ile bunun onaylandığı da anlaşılmıştır. Garip bir şekilde onaylanmış olan bu yazı, çalışanların, taraflardan olan Rektörlük Makamının ilgili sendikal kuruluşların, İzzet Baysal Vakfı'nın ve kamuoyunun haberi olmaksızın, adeta yangından mal kaçırırcasına gizli-kapaklı 14.10.2015 tarih 1292 sayılı yazı ile bir kez daha değiştirilmiştir. Nihayetinde mevcut huzursuzluğu sebebini teşkil eden Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Köroğlu Ünitesi 2. Basamak olmuş, 3. Basamak ise Merkez Ünite ile Üniversite yerleşkesi olmuştur. Rektörlük Makamı tarafından böyle bir ayrışmadan haberi olmadığı kamuoyu ve ilgili kuruluşlara deklare edilmiştir. Bu uygulama fiili olarak afiliasyonu bitirecek bir uygulama olup, protokol tek taraflı olarak bozulmuştur. İzzet Baysal Vakfı'nın Rektörlük Makamını, çalışanların temsilcisi olan STK'ları ve kamuoyunu bilgilendirmeden yapılan böyle bir uygulama kanun, hak-hukuk tanımamazlık ve adaletsizlik içermektedir.

HASTANENİN BOLU HALKI'NA…

İzzet Baysal Vakfı'nın yaptığı kamuoyu açıklamasında Merkez Ünite'nin bu şekilde atıl tutulmasının kabul edilemeyeceği, Bolu İli Kamu Hastaneler Kurumu Genel Sekreterlik Makamına yazdığı yazıya cevap verilmediği, adeta görmezlikten gelindiği ifade edilmiştir. Aynı tutum ve davranış maalesef diğer STK'lar, rektörlük makamına karşı da sergilenmiştir. İzzet Baysal Vakfımız Merkez Ünitenin 2.-3. Basmak ayrımından ziyade etkin, verimli, Bolu Halkı'nın yararına olacak şekilde kullanımı istemektedir. 1997 yılında rahmetli büyüğümüz İzzet Baysal, bu hastaneye check-up yaptırmak için geldiğinde, aldığı hizmet ve halkın orada cıvıl cıvıl bir sağlık hizmeti alışını gördüğünde gözleri dolmuş, Yeğeni Ahmet Baysal'a yaptıkları en iyi hizmetlerden biri olduğunu ifade etmiştir. İsteği ise hastanenin Bolu Halkı'na dolu dolu sağlık hizmeti veren bir kurum olarak değerlendirilmesidir.

EN UYGUN UYGULAMA OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ

Bilindiği gibi Sakarya, Kütahya, Karabük, Samsun, Erzincan ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın memleketi Rize'de 2. ve 3. Basamak ayrımı mevcut değildir. Bolu ilinde niçin böyle bir ayrım yapıldığı anlaşılamamıştır. Mevcut durumda 2. ve 3. Basamak ayrımının kaldırılarak, istek, liyakat, hizmet puanı, sertifika mevcudiyeti, kanun ve yönetmeliklere bağlı bir personel dağılımının sağlanmasının Bolu İlindeki nitelikli sağlık hizmeti için en uygun uygulama olacağını düşünüyoruz. Merkez Ünite'nin bir heyet oluşturularak, Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Yoğun Bakım ve Palyatif Bakım Merkezi, Onkoloji merkezi veya şu anda aklımıza gelmeyen nitelikli sağlık hizmeti veren efektif bir merkez haline getirilmesi en uygun yaklaşım olacaktır. Sonuç olarak Bolu sivil inisiyatif grubu olarak, sağlık kuruluşlarının, Bolu halkının daha nitelikli ve güler yüzlü hizmet aldığı, tüm çalışan sağlık personelinin liyakat, istek, özlük, kıdem, kanun ve yönetmeliklere göre dağılımının yapıldığı, güler yüzlü, huzurlu hizmetin verildiği bir kurum haline dönüşmesi en büyük temennimizdir” Haber Merkezi