SEZGİN TANRIKULU SERT KONUŞTU

Seçim çalışmaları için Bolu'ya gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan'ı eleştirdi. Başbakan'ın devletin imkanları ile seçim çalışmalarını yürüttüğünü söyleyen Tanrıkulu, Başbakan'ın dilini de bozduğunu söyleyerek, Gerçekten nezaket yok, seviye yok, tırnak içinde söylüyorum terbiye de yok” diye konuştu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu beraberindeki heyetle Bolu'ya geldi. Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları kapsamında Bolu'yu ziyaret eden Tanrıkulu, partilileriyle buluştu.

Partisinde bir basın toplantısı düzenleyen Tanrıkulu seçimlerin adil olmadığını söyledi. Tanrıkulu şöyle konuştu:

BOLU'DA CHP'NİN SEÇİM ARABASINA YASAK GELDİ

“Bu seçimin önemi büyük. Adil bir seçim yok. Adil koşullarda başlayan ve devam eden bir seçim yok. Başbakan elinde muazzam devlet gücü ve imkânıyla bunu pervasızca, bundan önce hiçbir siyasetçinin kullanmadığı şekilde kullanmaya devam ediyor. Hala seçim yasakları başladı, sahtekârlıkla yapıyor. Kendi makam aracına sahte plaka takarak yapıyor. Hukuka aykırı şekilde TC. Devleti geleneklerine aykırı şekilde kendi lehine kullanarak bunu yapıyor. Seçim güvenliği bakımından Avrupa ve dünya ölçekli AGİT geçen günlerde çok önemli bir rapor yayınlayarak bu seçimin adil başlamadığını, dürüst bir seçim yapılmadığını ifade ediyor. İzzet Baysal Caddesi'nde CHP'nin seçim arabasının yüksek sesle dolaşması yasaklanmış. Kim yasaklamış? Seçim Kurulu yasaklamış. Nasıl yasaklamış? Baskıyla… Bolu seçim ölçeğinde bile adil bir seçim yok.

“TÜRKİYE BÖLÜNDÜ!”

Bu herhangi bir belediye seçimi değil. Bu milletvekili seçimi değil. Kaç vekil, kaç belediye çıkartırız diye bir şey yok. Burada seçeceğimiz bir insan var. T.C. 'ne Cumhurbaşkanı seçeceğiz. İlk defa halk oyuyla cumhurbaşkanı seçiliyor. 2007 krizi maalesef Türkiye'yi böyle bir tabloyla karşı karşıya getirdi. Pazar günü oy vereceğiz. Biz Türkiye'de gerçekten adayları bir kenara bırakın, demokrasiye mi oy vereceğiz? Yoksa bölünmeye, kutuplaşmaya mı oy vereceğiz? Bu tercihi yapmamız lazım önce. Türkiye, olmadığı kadar bölündü. Bugüne kadar her şeye rağmen Türkiye bölünmemişti, zihinlerde bölünmemişti, kutuplaşmamıştı ama son 12 yılda Türkiye zihinlerde bölündü. Başbakan kendisine oy vermeyenleri düşman olarak görmeye başladı. Bir kendisine oy veren yurttaşları var, bir de oy vermeyen düşmanları var. Eğer biz Türkiye'nin bu seçimlerden sonra bölünmesini istemiyorsak, kutuplaşmasını istemiyorsak en başta Başbakan'a kırmızı kart göstermemiz lazım. Bu kendisi hakkında da çok önemli, seçmeleri bakımından da önemli. Kendisini gözden geçirme fırsatı verilmesi lazım. Türkiye'nin yeniden bir arada yaşamasını istiyorsak Başbakan'a Bolu'da ve Türkiye'de kırmızı kart göstermemiz gerekiyor. Onun da yeri sandıktır. Gerçekten tüylerim diken diken oluyor.

“BAŞBAKAN'DA TERBİYE DE YOK!”

Ben siyasetten önce de Başbakanla çok karşılaştım. O zaman da böyle agresifti. 15 kişiyle yanına gitmiştik kendisi davet etmişti. Başbakanlıkta Diyarbakır'ın sorunlarını söylemeye gittik yanına. Görüşlerimizi söyledik. Bana dedi ki ‘Sen doğru söylemiyorsun' Dedim bir dakika, neresi doğru değil. Sizin gittiğiniz yerlere ben de sizden önce gittim. Siz siyasetçi olarak ben avukat olarak gittim. Benimle böyle konuşamazsınız dedim. Ben sizin memurunuz da değilim, partiliniz de değilim dedi. Bütün Türkiye'ye bunu yapıyor. El kol hareketleri, tehditler, kötü sözler, olmaz böyle şeyler. İnanç üzerinden, mezhep üzerinden Türkiye'yi böldü. Bugüne kadar hiçbir siyasetçinin ağzına almadığı kadar inancı mezhebi ağzına aldı ve Türkiye'yi bölmeye çalışıyor. Bu nedenle bu seçim Türkiye için bir fırsat. Biz eğer bir arada yaşamayı savunuyorsak bunun zemini cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Başbakan dilini bozmuş durumda adaya karşı. Yani gerçekten nezaket yok, seviye yok, tırnak içinde söylüyorum terbiye de yok.

“BAŞBAKAN YALAN SÖYLÜYOR!”

Bir insana yalan söylüyorsun demek suçtur. Ben Başbakan'a söylüyorum, dava açsın. Başbakan silahlar konusunda yalan söylüyor. O silahlar Türkmenlere gitmedi. O silahlar Işıd'e gidiyor. Yalan söylüyor ve insani yardım diyor. Füze ne zamandan beri insani yardım oldu? Türkmenler bize gelmedi diyor. O silahları kime gönderdiği çok açık. Madem Türkmenlere gönderdiğini niye saklıyorsun? Suriye'deki savaşın sorumlusu olarak da yargılanacak. O zaman da onun adil yargılanması için yanında olacağız. Şimdi o diktatör gibi herkese ceza kesiyor. Ama biz onun da adil yargılanması için yanında olacağız”