Ben ziraatçıyım. Güzel bir Bolu'nun geleceği için tohum ekiyoruz” diyen İş Adamı Şerafettin Erbayram, hasta yatağında aldığı Bolu'nun en önemli ödülüyle işinin başına geçtiği ilk gün açıklamalarda bulundu. Erbayram, Ödül hüzünlü oldu. Ama bugün elime aldım, işime geldim. Oğlum bana güvence verdi. Arkamdan onun da bu şekilde hareket edeceğini hissettim. Gözüme farklı görünmeye başladı. O esnada biraz basını da oyaladım. Benden çok bahsedilmesi, sevindirdiği kadar biraz da ‘acaba ben buna layık mıyım?' diye düşündürdü” diye konuştu…
9. İzzet Baysal Sosyal Sorumluluk Ödülü bu sene Şerafettin Erbayram'a verildi. Ancak Erbayram, rahatsızlığının ödül günü artması nedeniyle Bolu TSO'da düzenlenen törene katılamamış ve kendisine ödülü oğlu Kamil Erbayram tarafından götürülmüştü.
Ödülünü hasta yatağında oğlundan alan İş Adamı Şerafettin Erbayram, iyileşti ve işinin başına döndü. ‘Ödül hüzünlü oldu' diyen Erbayram, kendisine gelen geçmiş olsun temennilerinden oldukça memnun ama basını da meşgul ettiğini düşünerekk Hem sevindim, hem de acaba ben buna layık mıyım, diye düşündüm” şeklinde konuştu.
Ödülün sorumluluğunu arttırdığı belirten Erbayram, oğlunun da bu anlamda gözüne farklı görünmeye başladığını söyledi. Erbayram, Oğlum bana güvence verdi. Onun da bu yolda gideceğini hissettim” diye konuştu.
“BU ÖDÜL SORUMLULUĞUMU ARTTIRDI”
“Hakikaten bu ödül benim için 2 anlama geldi. Bir defa İzzet Amcamızın yolunda bulunmanın getirdiği bir sorumluluk var bende. Bu sorumluluğu Bolu'nun kalkınmasına adamak istiyorum. Ama diğer konu da ödül hüzünlü oldu. Ama bugün elime aldım, işime geldim. Oğlum bana şu güvenceyi verdi. Arkamdan onun da bu şekilde hareket edeceğini hissettim. O esnada biraz basını da oyalamış duruma düştüm. Benden çok bahsedilmiş olması sevindirdiği kadar biraz da acaba ben buna layık mıyım diye bir düşünceye de sevk ediyor insanı. Beni geçmiş olsun diyen bütün kamu erkanına başta Vali Bey, Belediyeye Başkanı ve diğer bütün dost ve arkadaşlarıma buradan temenniler için teşekkür ediyorum. Hakikaten bir konu oldu herkesin başına gelebilir, tedbirini aldık. İşime başladım. Aynı yola, aynı sorumlulukları bırakmadan, daha da genişleterek güzel Bolu için devam edeceğiz” dedi.
“OĞLUM GÖZÜME DAHA FARKLI GÖRÜNMEYE BAŞLADI”
Bu ödül hem hüç verdi hem de sorumluluk da verdi. Onun için aile olarak ben devam etmemizi vurguladım kendi içimizde. Ne de olsa işletmemizin bekası bakımından gençlere ihtiyaç var. Bunu da oğlumun yerine getireceğini gördüm. Bu ödül ona da bir örnek oldu. Bakıyorum daha farklı gözükmeye başladı gözümde.
“ÖDÜLÜN ARKASINI GETİRMEK LAZIM”
Sahip çıkma bakımından tabi Bolu'nun bütün iş hayatındaki arkadaşlarımın hepsi en az benim kadar sorumluluk taşıyor ama bizimki su yüzüne vurdu. Tebrik edildik, arkasını getirmek lazım.
“MİNİK TEMA'LAR PARAYLA ÖLÇÜLEMEZ”
Ben bir defa aynı hızla devam edeceğim. İşimizde yine sosyal konulara ağırlık veren bir grubumuz var. Bütün sosyal sorumluluk aktivitelerinde bulunduk ve bulunacağız. Ben Bağışçılar Vakfı'nın kuruluşunun özel hediye olduğunu görüyorum. O kadar ihtiyaç varmış ki mesela Minik TEMA anlatıldı bana. Bunlar parayla ölçülecek şeyler değil. Biz Bolu'nun okul öncesi eğitimi, okul dışı saati dışındaki eğitimi ve gençler ve bilhassa okul öncesi öğrencilere yönelik TEMA senelerce devam edecek. Zaman kısalıyor. Okul öncesi eğitimde yüzde 5'lerden yüzde 100'e çıkma ümidimiz var. Heyecanımız arttı orada da bulunamadım ama Ahmet Baysal ve Solmaz ablamız anaokulu kararı aldı, Milli Eğitim anaokulu kararı aldı. Bolu'ya heyecan geldi. Bütün dünya milletleri görmüş ki okul önc