Bolu Ülkü Ocakları Başkanı Serkan Semizoğlu, açılım sürecinde yaşanan gelişmeler ve üniveristelerde eğitim gören Ülkücü gençliğe yönelik saldırılara sert tepki gösterdi. Teröristlerin artık dağlarda olmadığını belirten Semizoğlu, Terör örgütü militanları artık dağlarda değil; şehirlerimizde, köylerimizde, sokağımızda ve üniversitelerimizdedir” dedi.
Bolu Ülkü Ocakları Başkanı Serkan Semizoğlu, yayınladığı basın açıklamasıyla son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan açılım süreci ve ülkcülere yönelik yapılan saldırılara tepki gösterdi. Semizoğlu'nun basın açıklamasının satır başları şu şekilde;
“Milyonlarca Ülkücü evlat nasip etmiştir”
Bütün bu ithamlarından anlaşıldığı kadarıyla, Ülkemizde önce bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma hastalığı bugün gelinen noktada beyin sahibi olmadan fikir sahibi olmaya dönüşmüştür. Ülkücü Harekete edepsizce saldırılar bununla da sınırlı kalmamıştır. Hüseyin Çelik daha önceki basın açıklamalarımızda yer alan ifadelerden bihaber, Liderimiz Sayın Devle Bahçeli için evlat acısını anlayamayacağını söylemiştir. AKP yöneticilerinin önce ülkem ve milletim diyen bir liderin ahlakına ulaşmalarını beklemek şüphesi ki hayal olur. Ancak Hüseyin Çelik'in idrak edemediği bir nokta da sadece kendi evlatları için üzülmenin ve kaygılanmanın bencillikten öteye geçemeyeceğidir. Oysaki milletin her ferdi, bu milletin bütün evlatlarının acısını içinde duyar. Millet olabilmek de zaten budur. Yüce Kitabımız Kur'am-ı Kerim'de, Cenab-ı Hakk biz kullarını her türlü sapkınlığa karşı uyarır. Rabb'imizEnfâl Suresi'nin 28. ayetinde bizleri şöyle uyarıyor: ‘Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır' Yoksa Hüseyin Çelik evlat sahibi olduğu için kendini daha anlayışlı, daha üstün mü sanıyor? Oysaki kendi evlatlarında onun için bir sınav olduğunu unutuyor. Hepimiz Allah'ın bizlere nasip ettiği kadarıyla yetinmeliyiz. Allah Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'ye milyonlarca Ülkücü evlat nasip etmiştir. Ve o evlatların her biri Hak yolunda hakikat yolunda şahadet şerbetini içmeye hazır yiğitlerdir. Bu yüzdendir ki rahatını ve ferahını düşünenler milletin derdiyle hemhal olmayı da beceremezler. Hüseyin Çelik, şehitlerimizi ciddiye almamış ve onlardan üç beş Mehmet” olarak söz etmiştir. PKK bomba patlattı, şehit verdik diye meclisin toplanamayacağını söylemiştir. Bu açıklamasının üzerinden bir yıla yakın zaman geçmesine rağmen henüz Türk Milletinden özür dilememiştir. Şehide üç beş Mehmet diyen biri, onların acısını içinde duyabilir mi?
“BU ÜLKEYİ BÖLMEK İÇİN SİZİN YAPTIKLARINIZI…”
İnsan evladını kaybedince evine ateş düşer. Ancak bizim kahraman Türk analarımız şehit olan evlatlarının arkasından Vatan sağ olsun!” der. O analar, vatan için evlatlarını şehit vermeyi göze almışlardır. Hüseyin Çelik'e şunu soruyoruz: Analar evlatları şehit düşünce mi daha çok acı çekiyor, yoksa uğrunda evlatlarını verdikleri bu ülkeyi bölmek için sizin yaptıklarınızı görünce mi daha çok acı çekiyor?
“ÜLKÜCÜLERE DİL UZATMA CÜRETİNİ GÖSTEREBİLİYORLAR?”
Mavi Marmara hadisesinde evlatlarını kaybedenler için İsrail'den özür ve tazminat talebinde bulunup bunu da siyasi malzeme yapan sizler, söz konusu terör örgütü tarafından şehit edilen evlatlarımız olunca ne kadar da alttan alır hale geliyorsunuz. Şehide kelle, terörist başına sayın diyecek kadar alçalan dilleriniz siyasi malzeme yapabileceğinizi hissettiğiniz her alanda nasıl oluyor da en üst perdeden şakıyor. Hiç bir hususta olmadığınız gibi bu konuda da samimi değilsiniz. Doğu Türkistan'da Çinli katillerle ticari işbirliğini, Kerkük'te Telafer'de Kürt peşmerge ağalarıyla petrol pazarlığını, Çeçenistan'da Rus doğalgazını Müslüman'ın ve