Özel Çağsu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doğu Kemik, Kan şekerinin kontrolsüz olması gelişmekte olan bebekte özellikle beyin ve kalbi ilgilendiren doğumsal anormalliklerin oluşmasına ya da düşüğe neden olabilir” dedi

Kemik, yazılı ve görsel medyada yer alan haberlerde, şeker yükleme testinin bebeğe ciddi derecede zarar verdiğinin belirtilmesinin, tüm anne adaylarında ciddi soru işaretleri oluşmasına neden olduğunu ifade ederek, anne adaylarının bir kısmında konuyla ilgili endişelerinin devam ettiğini ifade etti. Bu nedenle bir açıklama yapma zorunluluğu gördüğünü belirten Kemik, Biz kadın doğum uzman hekimlerinin, şeker yükleme testinin zararlı olmadığını belirtmesine rağmen şeker yükleme testine karşı oluşan tepkilerin devam ettiğini görüyoruz” dedi.

Akıllarda yer etmiş endişeleri gidermek için olayın ayrıntısını incelemek gerektiğini anlatan Kemik, şunları söyledi: Anne karnındaki bebek her türlü besin ihtiyacını annesinden bebeğin eşi (plasenta) aracılığı ile alır. Plasenta, bebeğe gerekli besinlerin geçişine aracı olmaktan başka, bebeği beslemek için yardımcı birçok hormon da salgılar. Bu hormonlardan özellikle HPL (humanplasentallaktogen) anne kanındaki şekeri yükselterek bebeğe geçen şekeri artırmaya çalışır. Bu, anne yeterli beslenmemiş olsa bile bebeği korumaya yönelik bir mekanizmadır. Bu hormon annede kan şekerini düşüren insuline direnç oluşturur ve kan şekeri belli bir düzeyde yüksek kalır. Bu mekanizma nedeniyle tüm gebelerde şeker yüksek seyreder ama diabetik seviyelerde değildir. Annenin pankreası genellikle insulin salınımını artırarak kendini diabetten korur. Ancak bazı gebelerde insulin salınımı yeterli olmaz ve özellikle son üç ayda şeker düzeyi diyabetik seviyelerde bulunabilir”

Kemik, gebeliğin ilk 3 ayında kan şekerinin kontrolsüz olmasının gelişmekte olan bebekte özellikle beyin ve kalbi ilgilendiren doğumsal anormalliklerin oluşmasına ya da düşüğe neden olduğunu da sözlerine ekleyen Kemik, Gebeliğin ortasında ya da son üç ayındaki kontrolsüz şeker seviyeleri ise bebeğin normalden fazla kilo alımına, bebeğin suyunun fazla olmasına neden olur. İri bebeklerin normal doğumu zor ve bebekte doğum travmalarına neden olabilir, sezaryen oranını artırabilir. Doğum sırasında bebekte bazı sorunlar gelişebilir. Bunların arasında en fazla yaşanan sorun bebekte oksijensizlik belirtisi olmasıdır. Bunun dışında bebekte kan şekerinin ve beraberinde kalsiyum seviyesinin düşmesi, akciğerin tam olarak gelişememesi nedeniyle solunum sıkıntısı ve sarılık gibi ciddi sorunlar yaşanabilir” ifadesini kullandı. Anneden gelen fazla yüksek şeker düzeylerinin bebekte fazla insulin salgılanmasına da neden olduğuna dikkat çeken Kemik, doğum sonrası yüksek insülin seviyesinin bebekte şeker seviyesinin aniden düşmesine ve yenidoğan bebekte kan şekeri düşüklüğüne bağlı nöbetlere neden olabileceği gibi, daha ileri dönemlerde bebekte şeker hastalığı ve kalp hastalığı gelişiminin gözlenebileceğini vurguladı.

Şeker yükleme testi uygulanmamış olan anne adaylarında, olası şeker hastalığı durumunda kan şekeri seviyesi kontrol altına alınmazsa anne adayının böbrek enfeksiyonu ve dirençli vajinal mantar enfeksiyonu açısından korunmasız kalacağını belirten Kemik, ”Gebelikte şeker testi yapılmamış ve kan şekeri düzeyleri bilinmeyen veya tedaviyi aksatan ve kan şekeri seviyesi olması gerekenden yüksek olan diabetik anne bebeklerinde kan şekerinin ani olarak yükselmesi nedeniyle, bebeğin anne karnında ani olarak kaybedilmesi olasılığı riski yüksektir. Erken tanı ve uygun tedavilerle diyabetli bir anne de sağlıklı bir gebelik geçirebilir ve normal bir doğum yapabilir. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis sonucu başlanan uygun tedavi ile anne kan şekeri normal ve normale yakın seviyelerde ne kadar çok tutulursa şeker yüksekliğine bağlı oluşabilecek istenmeyen durumların önüne geçilebilir” diye belirtti.

Kemik, gebelikten önce kilolu olanlar, ailesinde şeker hastalığı olanlar, daha önceden şeker ile ilgili sorunu olduğu bilinenler, 4 kilodan büyük bebek doğuran anne adayları, ölü bebek doğumu olanlar, önceki gebeliğinde diyabet olanlar, amnios sıvısı fazla olanlar ve polikistikover sendromu olan kadınların gebelikte şeker hastalığı açısından riskli grubu oluşturduğunu dile getirdi.

Şeker yükleme testinin anne ya da bebek açısından hiçbir riski olmadığına da dikkat çeken kemik, Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Jinekoloji ve Obstetri Derneği ve Amerikan Diabet Birliği gibi referans kuruluşlar tarafından şeker yükleme testi önerilmektedir. Hasta gebelik muayenesi için ilk geldiğinde bir açlık şekeri bakılır. Risk yoksa 24-28 haftada tarama testi önerilir. Riskli ise tarama 24-28. haftadan önce yapılır. Size verilen 50 ya da 75 gram şekerin bebeği zehirleyici bir etkisi yoktur. Yediğiniz çikolatalardaki şeker oranı bile test için verilenden daha fazladır. Bu nedenle hem kendinizi, hem de bebeğinizi riske atmamanız için hekiminizin önerisine kulak verip şeker yükleme testini yaptırmanızda yarar vardır” dedi. Haber Merkezi