AİBÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Burak Saygılı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımların bazı odakları tarafından maniple edilmeye çalışıldığını belirterek yazılı basın açıklaması yayınladı. Saygılı açıklamasında, Merhum İzzet Baysal büyüğümüzün kurduğu ilim ve fennin beşiği olma yolunda ilerleyen üniversitemizde huzuru bozmaya çalışan, bölücü faaliyetler içerisinde ve düşüncesinde olanlara karşı hukuki yollarla gerekli mücadeleyi vereceğimizi ifade ediyoruz. Bu hepimizin üzerine vazife olan bir durumdur” dedi.

HABER MERKEZİ

Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımlarda bulunarak, AİBÜ bünyesinde barınan bölücü terör örgütü sempatizanlarla hukuki olarak mücadele edilmesi gerektiğini belirten AİBÜ Öğrenci Konsey Başkanı Burak Saygılı, açıklamalarının bazı kesimler tarafından maniple edildiğini belirterek yazılı açıklamada bulundu. Saygılı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

BU AÇIKLAMAYI YAPMA GEREĞİ DUYDUM

Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabım üzerinden yapmış olduğum kısa açıklama birçok kesim tarafından doğru anlaşılmış olsa da bazı yayın organları ve kimselerce manipüle edilmeye çalışılmıştır. Herhangi bir manipülasyona mahal vermemek adına tüm kamuoyuna , özel de kıymetli Bolu halkına ,değerli öğrenci kardeşlerime ve hocalarıma bu açıklamayı yapma gereği duydum.

MÜCADELE DE ŞARTTIR BİLİYORUZ

Hepimizin malumudur ki son günlerde millet olarak büyük bir imtihanın içerisindeyiz. Yurdun dört bir tarafında evladını vatanı uğruna şehit vermiş anne ve babalarımızın yüreğinden yükselen acılar, eşinin tabutuna sımsıkı sarılıp gözyaşlarını oluk oluk akıtan bacılar ve babasızlık nedir öğrenen, yetim kalan yavrular her nefes alışımızda boğazımıza düğümleniyor, yutkunamıyoruz. Vatan sağ olsun diyoruz. Eyvallah. Fakat mücadele de şarttır biliyoruz.

MÜCADELE EDECEK VE DİK DURACAĞIZ

Peygamber Efendimizin buyurduğu üzere; ‘Vatan sevgisi imandandır' Bizler bu kavli düstur edinmiş bir millet olarak asırlar boyu vatana olan bağlılığımızı fert fert dahi olsa her koşulda göstermekten geri durmadık ve durmayacağız. Bu sebepledir ki bu topraklar üzerinde yaşayan dün Çanakkale'de, Sarıkamış'ta bu vatan, bu bayrak için omuz omuza vermiş Kürt, Laz, Çerkez ve Türk her kim varsa bugün de aynı duygu ve düşüncelerle gerek cephede gerek ise farklı koşullarda ve yerlerde birlik ve beraberliğimizi bozmaya çalışanlara karşı mücadele edecek ve dik duracağız.

ASLA KABUL EDİLİR BİR ŞEY DEĞİLDİR

Bu manalar ile herkes üzerine düşeni yapmalı. Nasıl ki askerimiz ve polisimiz cephede mücadelesini veriyorsa bizler de cephe gerisinde aynı mücadeleyi hukuki yollar ile vermeliyiz. Çünkü huzurumuzu bozmaya çalışanlar cephede olduğu gibi cephe gerisinde, şehirde hatta ve hatta yanı başımızda dibimizdedir. Bu nedenle bizler de üzerimize düşeni yapmak adına merhum İzzet Baysal büyüğümüzün kurduğu ilim ve fennin beşiği olma yolunda ilerleyen üniversitemizde huzuru bozmaya çalışan, bölücü faaliyetler içerisinde ve düşüncesinde olanlara karşı hukuki yollarla gerekli mücadeleyi vereceğimizi ifade ediyoruz. Bu hepimizin üzerine vazife olan bir durumdur. Nüfusu 30 bine dayanan Abant İzzet Baysal Üniversitesi ailesi olarak bu haklı mücadeleyi somut adımlar ile hep birlikte vereceğiz. Üniversitelerin özgür düşünce yuvaları olduğunu ifade edenler var. Tabi ki de düşünce özgürlüğü üniversitelerde olması gereken bir atmosferdir. Fakat hangi koşulda ve gerekçe de olursa olsun bölücü düşünmeyi özgür düşünce olarak addetmek asla kabul edilir bir şey değildir. Bizler yaptığımız açıklamalar ile kimseyi tehdit etmiyor ve asla hedef göstermiyoruz. Bilakis biz hedef gösteriliyor ve tehdit ediliyoruz. Her ne koşulda olursa olsun üniversitemizde bölücü düşünceler taşıyan ve terör örgütü taşeronluğu yapan her kim varsa hukuki yollar ile üzerimize düşeni yapmak ve huzuru tesis etmekten asla geri durmayacağız.

OYNANAN OYUNLARI BİRER BİRER BOZMA GÜNÜDÜR

Gün birlik ve beraberlik günüdür. Gün zalimler ile mücadele etme günüdür. Ve gün ülkemiz üzerinde oynanan oyunları birer birer bozma günüdür. Sözlerimi Merhum istiklal şairimiz Mehmet Akif'in mısraları ile tamamlıyorum.

Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;

Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun,
Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun.

Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,

Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar
Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar,

Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;

Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!

Mehmet Akif Ersoy