İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Necati Çatakoğlu uzun yaz günlerinde kesinlikle oruç tutmaması gereken riskli hasta grupları olduğunu söyleyerek, bu kişilerin belki de oruç tutmaları halinde günaha girebileceklerini belirtti. Çatakoğlu, Hac ve zekat ibadetlerinin parası olanlara farz olması gibi oruç ibadetinin de sağlığı olanlara farz kılındığını belirterek, yaz sıcaklarında uzun saatler boyu tutulan orucun felç ya da kalp krizi gibi hastalıklara neden olabileceğini söyledi.
Ramazan'da uzun yaz günlerinde oruç tutmanın özellikle yaşlılar ve belirli hasta grupları için son derece riskli olduğunu söyleyen İç hastalıkları Uzmanı Dr. Necati Çatakoğlu, bu grupta bulunan hastaların kesinlikle oruç tutmamaları gerektiğini söyledi. Çatakoğlu, İslam'ın şartı 5. Ben bütün hastalarıma söylüyorum. Paranız yoksa Hacca gidebilir misiniz? Hayır. Farz değil. Paranız yoksa zekât verebilir misiniz? Hayır, o da farz değil. Sağlığınız yoksa da oruç tutamazsınız, farz değil. Bu Kur-an'da da açıkça belirtilmiştir.
KAN PIHTILAŞMASI FELÇ RİSKİNİ ARTTIRIR
16 saatlik bir açlık süresi var. Açlık süresi önemli değil ama susuzluk süresi bu dönemde çok önemli. Çünkü bu havalarda normalde insanlar yaklaşık 800 gr ile 1 lt arasında su kaybederler. Yaşlı hastalarda hiçbir hastalık olmasa bile bu bir risk teşkil eder. Anadolu'da bir laf vardır yaşlandıkça kan koyulaşır. Delikanlı lafı oradan gelir, hızlı akan kan bakımından. Hakikaten de bizim Anadolu tespitlerimiz çok doğrudur. Yaşlandıkça kan koyulaşır, akışkanlığını kaybeder. İçindeki bazı maddeler artar. Durup dururken gençlerde felç duydunuz mu hiç? Kanın pıhtılaşma eylemi arttığı için hiçbir şey olmasa bile bu havalarda felç eğilimi artabilir.
KİMLER RİSKLİ GRUPTA?
Gerçekten çok riskli birkaç hasta grubu var. Mesela şeker hastası. Şeker hastasının asla oruç tutmaması gerekir. Neden? Çünkü düzenli yemesi lazım, az yemesi lazım, sık yemesi lazım, ilaçlarını da düzgün alması lazım. Başka bir grup tansiyon hastası. Bu hastalarda da eğer düzenli yemezse, ilacını düzgün almazsa, sıvısını yeteri kadar almazsa bunlarda da tehlike var. Başka bir grup böbrek hastaları. Hasata artık diyalize girmiyor ama böbrek açısından hasarlı böbrek. Bunların da sıvı ihtiyacı çok yüksek oluyor. Çünkü üre yükseldiği zaman, kalbin beynin diğer hayati organları da bozan bir madde vücudumuzda bulunan. Biz bunu idrar yoluyla atıyoruz. İdrar yoluyla da atabilmemiz için su içmemiz lazım, sıvı almamız lazım. Bunun gibi kronik akciğer hastaları, kanser hastaları bunun gibi hastalıkları olan, velhasıl hastalıkların tümünde altta yatan bir hastalığı olan tüm hastalıklarda oruç ibadeti yok. Ben bunun üstüne basarak söylüyorum. Bunu hocalarımızın da yapması lazım. Yani İslam'ın şartı 5 ama şartı yerine getirene. Sağlığı olmayana farz değil. Tutarsak bence günah bile sayılabilir. Tabi bizim hocalarımız var, ukalalık da etmek istemem kendi alanımın dışında ama. Şunun için günah, yarın bunlar oruç tutmakta zorlanıyorlar felç oluyorlar, kalp krizi geçiriyorlar. Başka şey geçiriyorlar. Kırk yıldır bu işin içindeyiz. Yaşlanınca çocuklar sizden helallik isteyecekleri yerde, sizin altınızı üstünüzü temizlemek zorunda kalıyorlar siz onlardan helallik almak zorunda kalıyorsunuz.
“SAĞLIĞI KORUYARAK BAŞKA İBADETLER YAPABİLİRLER”
Oruç dışında da yapacağımız namazımız var, iyilik yapmak var. Mesela Kur'an'da çok açıktır bu. Maun süresinde sizin kıldığınız namazın, tuttuğunuz orucun fakir, yetim açken bir hükmü yoktur. İbadet önemlidir ama insanlara yardım etme de var. Bu yardımlaşmanın en fazla olduğu ay. Belki oruç tutmaktan çok daha fazla, bir fakir doyurmak, bir öksüzü sevindirmek çok daha hayırlı olabilir diye düşünüyorum sağlığı da koruyarak