Köroğlu TV'de Seçim Gündemi'ne katılan CHP 2. Sıra Adayı Renkli deri işçilerinde kendi iktidarlarında yıpranma payı geleceğini müjdeledi. Yapılan çalışmaları katıldığı programda anlatan Renkli, AK Partili Yeniçağ İl Genel Meclis üyesi tarafından tehdit edildiğini de söyleyerek Beni dövdüreceğini söyledi ve ağza alınmayacak sözler sarf etti” dedi.

Köroğlu TV'nin Seçim Gündemi adlı haber programına konuk olan CHP Bolu 2. Sıra Adayı Av. Yusuf Renkli canlı yayında çarpıcı açıklamalar yaptı. Renkli, AK Partililer tarafından tehdit edildiğini söyledi. Gazeteci Arzu Sarı tarafından hazırlanıp sunulan Seçim Gündemi adlı programda konuşan Renkli, Gerede'nin ANAP hükümetinden bu ayna hiçbir hizmet almadığını söyleyerek Geredelilerin son 13 yıldır mevcut vekillerden aradığını bulamadığını kaydetti. Gerede ve çevre ilçelerin sorunlarına değinen Renkli, Küpçü'nün tepki topladığını söyledi. Yeniçağa'da kantar sorunu var. Araçlar kullanmak istemiyor burayı. Gerede'de deri işçilerinin yasal talepleri oldu. Bunlarla da ilgili eylem yaptılar. Tanju Bey de onların yanında oldu ama Fehmi Bey telefonlarına dahi çıkmadı. Nüfus 25 bine düştü. İstihdam yok. İşçi tabakhaneye mecbur kalıyor. Ucuz emek ve emek sömürüsüne maruz kalıyor. Gerede'de sosyal hayat yok. Deri işçilerine yıpranma payı vereceğiz. CHP iktidarında bu olacak. Her 4 yıl çalışan bir yıl yıpranma alacak. Yani 20 yıl çalışan 25 yıl çalışmış gibi emekli olacak 5 yıl hayattan kazanacak” dedi.

“BU AÇIKÇA TEHDİTTİR”

Yeniçağa İl Genel Meclis üyesi tarafından tehdit edildiğini belirten Renkli, Yeniçağa'da Yaşar Çelik MYO mezuniyet töreninde selamlaşmalarımız oldu. Sanayide daha sonra ziyaretlerimizde Yeniaçağa'nın İl Genel Meclis üyesi önümü kesti elini sıkmadığımı söyledi. Ağza alınmayacak şeyler söyledi. Kendisini kınıyorum. Bu sokaktan geçemezsin, geçersen çocuklarıma seni dövdürürüm. Yakıştıramadım. Bu açıkça tehdittir. Ben kasıtlı onunla selamlaşma gibi bir şeyim olamaz. Bu tür davranışlar beni üzdü. Bel altı diye bir şey vardır siyasette. Diş geçiremediğiniz insanın hatalarını aramaya başlarsınız. Yanımda 10 şahidim var. Sadece iddia olsa ben bu şekilde söylemem. Arkadaşlar araya girdiler belki de bana fiili mukavemette bulunacaktı” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarafsız davranmadığını söyleyen Renkli, Erdoğan'ın vatandaşla dalga geçtiğini ifade etti. Gülümsüyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan vatandaşla dalga geçiyor. Genel başkanımız her yerde söylüyor. Geldi 550 milletvekilinin huzurunda tarafsız kalacağına namusu ve şerefi üzerine yemin etti diyor. Tarafsız kalmak ne demektir? Abdullah Gül, cumhurbaşkanı seçildi. Başbakanlık yapmıştı zamanında. AKP'de Dışişleri Bakanlığı yaptı. 2007 yılında seçildi. Kaç tane seçim geçti. Hiç AKP'ye oy istediğini gördünüz mü? Ben görmedim. Cumhurbaşkanlığını tarafsız bir şekilde yaptı. Türkiye'nin kanayan yarası. Geçen bir harita çıkartmışlar. Başbakanla paylaşmışlar. Senin gidemediğin yere ben gideyim, benim gidemediğim yere sen git diye. Birinin gitti yere diğeri gidiyor. Cumhurbaşkanı da gidip oy istiyor. Benim bir oyum var. Ben tarafsızım. Her partiye eşit mesafedeyim diyor ama herhalde AKP'ye biraz daha eşit mesafede. Bu vaatleri gördükten sonra ben olsam CHP'ye veririm cumhurbaşkanının yerine. Biz o dört bakanı Yüce Divan'a göndermeyi düşünüyoruz. Eğer suçları günahları yoksa millet nezdinde de aklansınlar. O kendisi göndermedi. Bizim göndereceğimizi biliyor o. Gelsin bize oy versin de beraberce gönderelim. İşin ucu kendine dokunur mu onu bilemem”

İktidarın başkanlık sistemini neden istediğini Renkli şöyle açıkladı: Bu konuda bir araştırma yayınlanmıştı. Ve yüzde 70'lerin üzerinde bir oranla Türk halkının başkanlık sistemine karşı olduğu tescil edildi. Kimse başkanlık sistemini istemiyor. Başkanlık sistemi birileri için isteniyor sadece. Birileri devlet başkanı olsun meclis rafa kalksın, yargı cumhurbaşkanına bağlansın hiç kimse hesap soramasın edemesin. Böyle bir dönem daha paçayı yırtalım diye bundan isteniyor. Bunu sokaktaki vatandaşta biliyor artık. Bu dayatma bundan. Düşünebiliyor musunuz, sayın başbakan meydan meydan dolaşıyor oy istiyor ben AKP'ye başkanlık yapmayacağım. Sen niye miting yapıyorsun. Ben başbakan olmak istemiyorum ama AKP'ye oy verin. Kimin için? Birisi için. Başkanlık sistemi de o birisi için yapılmış sistem”

AK Parti'nin oylarının eridiğini söyleyen Renkli, vatandaşın da artık tepkili olduğunu kaydetti. Kendi yaptıkları anketler bile bunları düşük gösteriyor. Vatandaşta artık çok başlılığa çok tepki gösteriyor. Vatandaşın çoğu bu yolsuzluk olaylarına inanmış durumda. İstanbul'da AKP'li bir vatandaşımızın sayın cumhurbaşkanımızın damadı milletvekili adayı, onun yaptığı seçim toplantısında diyor ki, bize hırsız diye çağırıyorlar. Bu 4 bakan bize çok zarar verdi. Oyumuz çok düşecek. Biz vatandaşa anlatamıyoruz diyor. Dolayısıyla kendileri de vatandaşların bu yolsuzluk olaylarına inandıklarını biliyorlar. Vatandaşımız Türkiye'yi temiz, dürüst insanların yönetmesini istiyor. Artık arsızlardan, hırsızlardan kurtulmak istiyor. Oyların düşme nedeni de budur diye düşünüyorum. Vatandaş ekonomik olarak çok zor durumda. Emekliler, asgari ücretliler ay sonunu getiremiyorlar. Bilerek borçlandırıyorlar. Biz gidersek faizler yükselir, borçlarınız 20'ye katlanır diye vatandaşlara korku salıp kendilerine oy vermelerini temin ediyorlar. Vatandaşlarımızın bir takım yönlendirmelere kapılmamalarını ben rica ediyorum. Biz gidersen senin yardımın kesilir diyorlar. CHP gelirse imam hatipleri kapatacak, diyaneti kapatacak. Bu gibi konularda maalesef yalan söyleyerek vatandaşlarımızı yönlendirmeye çalışıyorlar. Seçim bildirgemizde açıkça söyledik. Biz sosyal yardımları bırakın kesmeyi biz iki katına çıkaracağız. Yoksul, para girmeyen her eve ayda 720 TL para girecek. Bu parayı da ev hanımının hesabına yatıracağız. Çünkü o eve yardım yapıldığını kimse bilmesin. Rencide olmasın insanlarımız diye öyle göstere göstere götürüp kapısının önüne kömür yığmayacağız. Vatandaşa parasını ver gitsin kendisi alsın. O yapılan yardımlardan bile rant sağlanıyor. O makarnayı normal vatandaş 1 TL'ye alıyorsa, devlet bunu 1 buçuk liraya alıyor. Bizim temel prensibimiz bu aile sigortasında ev hanımının hesabına yatırmak çünkü en ihtiyaçlarını en iyi ev hanımı bilir. İbadetin, inancın garantisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir”

“Bizim CHP olarak üzüldüğümüz nokta bizi hep yanlış tanımışlar. Tabi bunda bizim partimizin de hatası var. Biz hiçbir zaman dini siyasete alet etmedik. Din hepimizin dini, ezan hepimizin ezanı. Abartmış olmadan ziyade ters lanse edilmiş olabilir diğer siyasi rakiplerimiz tarafından. Biz hiçbir zaman dine karşı olmadık. İmam hatip liselerini kim açtı? CHP açtı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kim kurdu? Dindarlık altında neler yaptığını görüyoruz iktidarın. Böyle dindar olunmaz. Dindarlık insanla Allah arasında olan bir şey. Genel müdürü hangi camiye gidiyor diye peşinden giden bürokratlar var. Yanında namaz kılayım da prim alayım diyen bürokratları da gördük. Biz her zaman dinimize değer vermişizdir ancak, vatandaşımıza da farklı bir algı yaratılmış olabilir. Elinde Kur-an'ı Kerim'le miting meydanlarına çıkılmasını ben ayıp olarak karşılıyorum. Vatandaşın dini duygularının siyasete alet edilmemesini, o masum duyguların oy potansiyeli olarak görüp de onunla oy toplanmasını ben ayıp olarak görüyorum. Eski Diyanet İşleri Başkanı da bir açıklama yaptı. Bunu Türkiye'de din işlerinin en yüksek mertebesine gelmiş, emekli olmuş bir insan doğru bulmuyor. Bunlar doğru bulmuyorlar bu yapılanı. Biz nasıl doğru bulalım”

Kendi çalışmalarımızdan başkalarının çalışmalarına bakmıyoruz. Ben kendim çalışacağım, kendimi vatandaşıma anlatacağım, kabul ettireceğim. Allah'ın izni ile de meclise gideceğim. Başkalarının çalışmaları beni hiç ilgilendirmiyor. Bizim bütün ilçelerimiz için yapacaklarımız var. Bunları gittiğimiz yerlerde anlatıyoruz. Ben vatandaşlarımızdan şunu bekliyorum. Şu anda. Seçi sonucunun 2-1 olacağı belli. Ya AKP 2-1 yapacak ya biz 2-1 yapacağız. Bu şu anda ortada görünüyor. Her ne kadar AKP'li arkadaşların bazıları 3-0'ı telaffuz ediyorlarsa da kendileri de inanmıyor buna. Mehmet Emin Güz daha önce aday adayı olmuştu. Fehmi Küpçü milletvekili. Ali Ercoşkun milletvekili. Tanju Özcan milletvekili. Ben yepyeni bir yüzüm şu anda. Siyasi arenaya ilk defa çıktım. Ben hemşerilerime inandığım için bana sahip çıkacaklarına inandığım için çıktım. Ben diğer partiler gibi bir şeyler dağıtamıyorum ama ben yüreğimi kendilerine sunuyorum. Onların elleri ayakları olacağım Ankara'ya gidersem. Daha önce denenmiş arkadaşları düşünün. Bize başbakanlardan, devleti yönetenlerden doğrudan doğruya bir hayır gelmez. Bize Ankara'ya gönderdiğimiz milletvekilinden hayır gelir. Ben vatandaşsam benim elim ayağım orada odur. Eğer o orada biraz çalışıp çabalarsa ben hizmet görürüm. Bunu da 13 yıl boyunca gördük. Oraya gönderdiğimizi iktidar milletvekilleri yeterli çalışmayı yapamadılar. Vatandaşın dertlerine derman olamadılar. Ben bu tabuyu yıkacağıma inanıyorum. Eğer Bolu'da AKP 2-1 yaparsa normal bir sonuç olarak görülebilir. Ama CHP 2-1 yaparsa Bolu tarih yazar. Bu fırsatı kaçırmamalarını rica ediyorum. O zaman Bolu'ya bütün imkanların yağacağını düşünüyorum. Şayet biz 2-1'i aldığımızda AKP tekrar iktidara gelirse bu milletvekillerini geri almak için Bolu'ya bütün her şeyi yığar. Biz eğer iktidar olursak bu sefer burada yaptığımız patlamadan dolayı iktidarda çok büyük pay alırız. CHP 2-1 yaparsa Bolu her türlü kazanır. Sandıktan vekâletname istiyorum. Bolu'nun davasına sahip çıkacağım. Bolu'nun davasını Ankara'da kazanacağım. İki avukat baş başa verirsek Bolu'yu uçururuz. Herkes sandığa gitsin. Oyunu kullansın. Çünkü 1 oy çok önemli” Haber Merkezi